kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Çene altı' kriteri türbanlı kadınları memnun etmedi

Nergis DEMİRKAYA - ANKARA
Yeni düzenleme yıllardır türban için mücadele eden kadınları kızdırdı: Bizim üzerimizden oyun oynanmasından vazgeçilsin. Bu düzenleme ile ayrımcılık hukuki hale getiriliyor..
Türban özgürlüğü için mücadele eden kadın örgütleri AK Parti ile MHP'nin uzlaştığı anayasa değişikliğini yeterli bulmadı. Bu formülün üniversite kapılarında kontrol mekanizması yaratarak, kadınların işaretlenmesine neden olacağını savunan kadınlar, 'şartsız, imtiyazsız, kendilerini bu ülkenin özde vatandaşlarıyla eşitleyecek ve haklarını iade edecek yeni bir düzenleme' istedi. Kadın örgütlerinin SABAH'a değerlendirmeleri şöyle:

* Prof. Dr. Fatmagül Berktay (İstanbul Üni. Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi): Türban sorununun çözümünü isteyen biriyim. Bunun demokrasi sorunu olduğunu savunuyorum. Ancak, sorunun anayasa ile çözülmeye çalışılmasını yanlış buluyorum. Sorun, toplumda uzlaşma ile çözülmeli. AKP'nin sivil anayasa girişimi içinde tartışılmaya devam etmeliydi. Ne yazık ki bunun yerine çoğunluk tiranlığı uygulanarak, anayasa değişikliği ile çözülmeye çalışılıyor. Anayasada gedikler açan bir yanı var. Bugüne kadar kadınların hiç konuşmamış, görüşlerine başvurulmamış olması da ciddi eksiklik. İktidar partisi demokrasi sorunu olarak algılasa farklı bir yöntem izlerdi.

* Halime Güler (Uçan Süpürge Genel Koordinatörü): Kadın haklarını aramak ile bir ideolojiyi savunmak ayrı şeyler. Feminist olarak, kadınların üniversite bitirip meslek sahibi olmalarının, bu konuda eşit davranılması gerektiğinin hep yanında oldum. Bunun için üniversiteler özgür olmalı. Ancak, bu tip yaklaşımların anayasada olması doğru değil. YÖK ve üniversitelerde çözülmesi gerekirdi. Türban bağlamayla ilgili tarif bile çok incitici.

* Zeynep Göknil Piyade (Başkent Kadın Platformu): Sadece eğitimle sınırlı kalmasını istemiyoruz. Çalışma hayatında ne olacak? Okumak için yurtdışına giden başörtülü kadınlar bundan sonra çalışmak için mi yurtdışına gidecek? Bir metrelik bez mi tehdit ediyor Cumhuriyeti. Bu yasağın demokrasi ve insan haklarına aykırı olduğu kabul edilip tamamen kaldırılmalı. Bizim üzerimizde oyun oynamaktan vazgeçsinler.

* Rafiye Kızılhan (Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği): Hukuk tekniği açısından başörtüsünün yasalarda yer alması hatalıdır, başın bağlanış biçiminin tarif edildiği yasal bir düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edileceği açıktır. Sanki başörtülüler üniversitelerde hiç bulunmamış, kamu hizmeti vermemiş gibi bugün 'ya hakları iade edilirse' üzerinden korku senaryolarıyla hareket edilerek "fiilen devam eden ayrımcılık" hukuki hale getirilmektedir. Başörtülü kadınların ihtiyaçları şartsız, imtiyazsız, kendilerini bu ülkenin özde vatandaşlarıyla eşitleyecek düzenlemedir.

* Hülya Gülbahar (KA-DER): Bu sorunun toplumsal bir uzlaşma ile çözülmesi gerekiyordu. Siyasi bir hava içinde türbanın anaokuluna kadar inmesinin önünü açacak böyle bir düzenleme son derece yanlış ve tehlikeli bir yöntemdir. Kadınları ilgilendiren konuda kadınlara yer verilmemesi, buna rağmen başındaki örtüyü neresinden bağlayacağına dair topluma kışla nizamı vermeye çalışmak kabul edilebilir bir yaklaşım değil.

*Hidayet Şefkatli Tuksal (Başkent Kadın Platformu): Ayrımcılık ve özgürlük perspektifinden bakmadan, kadınların söz hakkı olmadan yapılan düzenleme sorunu çözmez. Kimsenin talebi karşılanmıyor. Türbanlılar işaretlenmiş olacak. Üniversiteyi bitiren kadınlar ne yapacak?
Haberin fotoğrafları