kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Aklı olan oyuncu bu filmi kaçırmazdı

EYLEM BİLGİÇ - GÜNAYDIN
Berkun Oya imzası taşıyan 'İyi Seneler Londra'da, başrolü oynayan Ülkü Duru ve en yakın arkadaşını canlandıran Zuhal Olcay, bu filmde rol olmaktan son derece mutlu olduklarını söylüyor. Ayrıca, ekip olarak birlikteliklerini yakında tiyatro sahnesine taşımaya hazırlandıklarını da müjdeliyorlar..
Berkun Oya'nın yazıp yönettiği 'İyi Seneler Londra', ilginç senaryosu ve göz dolduran oyunculuklarıyla dikkat çekiyor. Fillmde; Ülkü Duru ve Zuhal Olcay'ın yanı sıra genç oyuncu Ali Atay ve ünlü Fransız oyuncu Denis Lavant rol alıyor. Duru ve Olcay'la filmi konuşmak için bir araya geldiğimizde parıldayan gözlerinden filmden ne kadar memnun oldukları ortadaydı. Ekip olarak büyük keyifle çalıştıklarını söyleyen ikili, bu keyfi yakında aynı tiyatro sahnesinde yaşamaya hazırlanıyor...

* Film içinize sindi mi, ortaya çıkan sonuçtan memnun musunuz?
Zuhal Olcay:
Ben projeye en son katılan kişiyim. Ülkü, Ali ve Berkun çok uzun zamandır tiyatroda birlikte çalışıyorlar. Daha sonra Berkun bu senaryoyu yazıyor. Ülkü ve Ali'nin rolleri zaten belli. En son ben katıldım aralarına. Çekiminden yaklaşık 14 ay sonra da filmi izledim ve 'İyi ki bu işin içinde olmuşum' dedim, bu kadar mutluyum yani.

DEHŞETE DÜŞTÜM


* Siz en başından beri projenin içinde olduğunuza göre, projenin nasıl doğduğunu anlatabilirsiniz bize...
Ülkü Duru:
Berkun, Ali ve ben dört yıldır Devlet Tiyatrosu'nda 'Yangın Duası' adlı bir oyunda oynuyoruz. Zaman geldi, aramızda 'Artık sinema yapmamız gerekiyor' diye konuşmalar geçmeye başladı. Bir gün Berkun bana bir sürpriz yaptı ve 'Bu akşam boşsan sana anlatacaklarım var' dedi ve bu senaryoyu anlattı. İnanılmazdı, dehşete düştüm ama asıl güzel olan tarafı, anlattığı hikayeyi aynen kaleme aktarabilmiş olmasıydı.
Z.O.: Evet, senaryoyu okuduğumda ben de çarpıldım.
Ü.D.: Senaryoda ben belliydim, Ali belliydi ama Zuhal'le Denis Lavant'ın oynaması hayalimizdi. 'Acaba kabul ederler mi, beğenirler mi?' diye düşünüyorduk. Çünkü Zuhal'in ne kadar seçici olduğunu biliyoruz.
Z.O.: Bence filme ilgili her şey çok güzel gelişti. Çok güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Mutluluk duyacağım tatlar aldığım, unutmayacağım anlar yaşadığım, çok özel bir dönem yaşadım çekimler sırasında. Bunu içtenlikle söylüyorum.

* Siz uzun zamandır sinema yapmıyordunuz...
Z.O.:
Evet, en son beş yıl önce 'Hiçbir Yerde'de oynamıştım. Ülkemizde seçici olduğunuz zaman maalesef uzun süre beklemeniz gerekebiliyor. Ben de öyle yaptım. Birçok filmde oynamış olabilirdim bu beş yıl içinde ama çok inandığım projelerin içinde olmadığım zaman sinema yapmanın çok bir anlamı olduğunu düşünmüyorum ben açıkçası.

RAHATSIZ BİR ADAM

* Peki bu filmde sizi inandıran, cezbeden ne oldu?
Z.O.:
Aslında bunu madde madde sıralayamazsınız. Ben içgüdülerime çok güvenen bir insanım ama sadece içgüdülerle bir işe karar verilmez. Senaryoyu okudum ve çarpıldım. Bir kere senaryo çok etkileyici; çok farklı, çok incelikli yazılmış ve çok cesur. Cesurun özellikle altını çiziyorum. İkincisi; Berkun'un tiyatroda yaptıklarını biliyorum. Berkun'un ne kadar başına buyruk, hayatla meselesi olan rahatsız bir adam olduğunu biliyorum. Bunlar benim için çok önemli ve artı şeyler. Berkun'un genel geçer, ticari işlerin ya da 'O ne der, bu ne der'lerin içinde olmadığını biliyorum. Ve arkadaşlarımın ne kadar iyi oyuncular olduğunu biliyorum. Dolayısıyla taşlar çok yerindeydi. Filmin Londra'da çekilecek olması da çok heyecan vericiydi. Yani aklı olan oyuncu bu filmi kaçırmazdı zaten, ben de öyle yaptım.

* Ülkü Hanım, sizin sinema hayatınızda da önemli bir yeri var bu filmin, değil mi?
Ü.D.:
Evet, daha önce de birçok sinema filminde oynadım ama uzun metrajlı bir filmde ilk başrolüm. Başrollerim hep kısa metrajlı filmlerde olmuştu.

ZUHAL'İ HEP İSTİYORDUK

* Projenin başından beri içinde olduğunuza göre, Berkun Bey 'Yaşar' karakterini, sizi düşünerek yazmış olabilir mi?
Ü.D.:
Yaratım aşamasında tamamen beni düşünerek yazılmış bir karakter midir onu bilemiyorum ama Berkun senaryoyu yazarken 'Yaşar'ı Ülkü, Firuz'u Ali oynayacak' diyordu.
Z.O.: Aslında senaristler, senaryoyu yazarken kafalarında oynamasını diledikleri oyuncuları düşünerek yazarlar. Ve bu kalemlerine müthiş bir ivme kazandırır aslında. Berkun da bana 'Zeynep'i seni düşünerek yazmıştım ama kabul edip etmeyeceğini bilmiyordum' dedi.
Ü.D.: Belki Zuhal bilmiyordur, biz tiyatro yaptığımız dönemde de hep Zuhal'la birlikte oynamayı istiyorduk. O yüzden de Zeynep karakterini yazarken Berkun'un kafasından hep bir şekilde Zuhal'i geçirdiğinden eminim.
Z.O.: Şimdi de hep birlikte, İstanbul Tiyatro Festivali'nde 'İnsanın Başına Gelen Şeyler' adlı oyunla seyircinin karşısına çıkmaya hazırlanıyoruz.
Haberin fotoğrafları