Galatasaraylılık farklı olmaktır!..

GERÇEK Galatasaraylıların, Galatasaraylı olmanın farklı olmak olduğunu bilenlerin hemen tamamından kutlama mesajları alıyorum.. 90 Dakika'da ve Foto Maç'ta cumartesi Ali Sami Yen olaylarını en ağır sözcüklerle eleştirdiğim ve "Galatasaray'ın cezası küme düşürme olmalı" dediğim için..
Farkın farkında olmayanlar ise saldırıya geçtiler.. Dayanakları, Fener Stadı'nda kendilerine yapılanlar.. Dayanakları, Galatasaray Camiası'nı o günkü çılgın havaya sokan adeta kitlesel, Başbakanından başlayarak, gazetecisine devam eden ağır tahrikler..
Anlamadıkları..
Bu özürlerin hepsini kabul ediyorum.. Ben de saydım, madde madde, 90 Dakika'da zaten..
Ama ekledim..
"Bunların hiçbiri 19 Mayıs 2007 gecesi, yani Milli Mücadele'nin başladığı, Atatürk'ün Gençliğe ve Spora adadığı günde sahnelenen o iğrenç, o utanç dolu, o tarih durdukça, Galatasaray'ın alnında bir kara leke gibi duracak görüntüleri mazur göstermez.."
Neden göstermez?..
Çünkü Galatasaraylılık, farklılıktır.
Galatasaray bu ülkeye futbolu, basketbolu, voleybolu, küreği, yüzmeyi, yelkeni, aklınıza gelen gelmeyenleri getiren kulüptür.
Galatasaray bu ülkeye sporu getiren kulüptür.
Galatasaray bu ülkeye, sportmenliği, centilmenliği getiren kulüptür.
Galatasaray, bu ülkenin batıya, çağdaşlığa, uygarlığa açılan penceresidir.
Galatasaray bu ülkede öncü, bu ülkede örnektir.
Bu yüzden ötekilere benzemez. Benzemeye hakkı yoktur.
Bu yüzden ötekilerden farklıdır.
Farklı olmak, farklı kalmak zorundadır ki, öncü ve örnek olma görev ve sorumluluğunu sürdürebilsin..
"Ama onlar yapıyor" diye başladınız mı lafa, onlardanlaşır, sıradanlaşırsınız. Farklı olma özellik ve ayrıcalığınız kalmaz.
Galatasaraylı bunu anlamıyor, bunu hissetmiyorsa, ya Galatasaraylı değildir. Ya da "Efsane" Galatasaray bitmiş, onlardan biri olmuştur.
Ben, hâlâ "Galatasaraylıyım" demekten utanıyor ve hâlâ Galatasaray'a en ağır cezanın verilmesi gerektiğini savunuyorum.
Belki o zaman utancım biraz hafifler, o zaman vicdanım biraz rahatlar, o zaman belki geceleri rahat uyuyabilirim.