kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Borsadan sonra faizde de Başbakan'ın dediği olur mu?

BAŞBAKAN TÜSİAD'DA .
Seçim öncesinde TÜSİAD'ın siyasi parti genel başkanlarıyla yapacağı toplantının ilki AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile başladı. İlginin yüksek olduğu toplantıda Başbakan basına açık konuşmasının büyük bölümünü ve en önemli vurgusunu siyasete ayırdı, çok az ekonomi konuştu.

Ekonomi değil siyaset
Başbakan ilk 100 günde ne yapacaklarının yanıtını vermedi. Çünkü, beş yıldan beri iktidarda, ilk 100 günlerini zaten geçirmişler. Yani Başbakan bu sözleriyle icraat yönünden kendini kanıtlamış olarak işadamlarının karşısına rahat çıktı. Ekonomide elde edilen sonuçların ve rakamların işadamlarının da farkında olduğunu söylerken, partisinin biri 2013 yılına kadar, diğeri de cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadarki yapacaklarını ve vizyonunu açıklayacaklarını belirtti. Buradan da hem AK Parti'nin yeniden iktidara gelmesi halinde ikinci dönem yapacaklarıyla ilgili ipuçları ortaya çıkıyor hem de seçimde asıl stratejisini avantajlı olduğu ekonomiden daha çok siyaset, cumhurbaşkanı tartışmaları ve demokrasi üerine kuracağının işaretleri geliyor.
Çünkü Türkiye'nin en büyük sanayici ve işadamlarının yer aldığı bir toplantıda bile Başbakan cumhurbaşkanlığı seçimi ve yargının taraflılığını gündeme getiriyor, muhalefetin eleştirisinden kendini alamıyorsa seçim meydanlarında hiç alamayacak demektir.

AB hamlesi
Ancak Başbakan AB konusunda yaptıklarını sıraladı ve seçimden sonra büyük bir kararlıkla bu yolda yeni bir hamle yapacaklarını açıkladı. Ekonomideki iyileşmenin de AB sürecinden bağımsız olmadığının altını çizdi. Yani bir anlamda İstanbul sermayesininin ilgisini bu yolla çekmeye çalıştı.
* Yaptığı ikinci vurgu ise demokrasiye sahip çıkılması gerektiğiydi. Kısaca Erdoğan işadamlarına dedi ki "Ne kadar demokrasi o kadar ekonomi." Demokrasi yoksa kur, faiz, enflasyon artışı, sermaye kaçışı gibi bir ekonomik kriz ortamını tarif etti Başbakan. Burada da demokrasiye destek isterken işadamlarının dolaylı desteğini talep etmiş oldu.

Faiz yüzde 13'e insin
Bu arada 25 Ocak'ta SPK'nın 25. kuruluş yıldönümünde Borsa Endeksi 42 bindeyken Başbakan "48 bin rekorunun inşallah yeniden görüleceği" temennisinde bulunmuştu. Bu da 25 Nisan itibariyle gerçekleşti. Borsa 48.040'a kadar yükseldi. Belki bundan da cesaret alan Başbakan dün TÜSİAD toplantısında bu kez faizler konusundaki arzusunu ortaya koydu. "İnşallah yeniden yüzde 13, 13.5 seviyeleri görülür" dedi.
Görülür de ne zaman?
Belki Başbakan bunu seçim öncesinde diliyorsa pek mümkün değil. Merkez Bankası daha yeni açıkladı, 'faizleri düşüremem' diye.

Yüksek faizin nedeni hükümet
Ayrıca yüzde 13.24'lük faizin üzerinden çok sular geçti. Bu düzeye inmiş olan faizlerin niye yüzde 23.30'a kadar çıktığı ve yüzde 18'ler düzeyinde seyrettiğinin iki önemli nedeninden biri hükümet.
* Geçen yıl küresel dalga ile faizler sıçramasına sıçradı, enflasyon da kur nedeniyle sıçradı. Bu nedenle faizler hemen geri gelemiyor.
* Ancak bir de mart ortasında Merkez Bankası Başkanlığı'na bir atama krizi yaşadık. Geçen yılki dalganın büyümesinde ve sonrasında yerlilerin daha ihtiyatlı bir tutum içine girmesinde Merkez Bankası ataması tam bir dönüm noktası oldu, cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı krizin yaşanabileceği beklentisini doğurdu. Sonuçta bu beklenen de oldu.
Dolayısıyla Başbakan'ın faiz temennisinin olabilmesi için öncelikle genel seçimin sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin atlatılması ve Ankara'daki gerilimin de azalması gerekiyor.

Patronların bakışı
TÜSİAD'ın seçim öncesindeki liderler geçidinin ilkinde Başbakan yeni bir şey söylemedi, yeni bir heyecan dalgası yaratamadı, ekonomide yeni bir hamle yapacağının sözünü vermedi. Buna ihtiyacı da yoktu. Referansı, geçmiş beş yıllık icraatıydı. TÜSİAD üyeleri bu dönemdeki ekonomik icraatlardan ve yaratılan sonuçlardan memnun olabilirler. Bunu kamuoyunda ifade de ediyorlar.
Ancak onlar da bu ülkede yaşıyorlar. Başbakan'ın işadamlarına siyaset satmasında olduğu gibi, bu dönemde patronlar da önceliği siyasete vermiş olabilirler. Ben patronların bakış açılarında "ekonomiyi yöneten Erdoğan" ile "siyaseti yöneten Erdoğan" arasında önemli farklar gördüm.

Sonuç
"Bir de bütün suları çekilse Venedik ne güzel bir şehir olurdu"
Ulysses Grant