İkinci Lale Festivali dün başladı. Lale kupalı 3'üncü İstanbul Cup başlamadan! Doğma büyüme Emirganlı olarak bu festivalin ne anlama geldiğini iyi hissedebiliyorum. Çocukluğumda Emirgan korusunda koşup oynarken, etrafta gördüğüm birbirinden güzel lalelerin, benim yaşamımda önemli değerler oluşturacağını kestirmem olanaksızdı. Ama yaşım ilerledikçe seyri doyumsuz güzelim lalelerin, neden sadece Emirgan Korusu'nda bulunduğunu hiç bir zaman anlayamamıştım . İstanbul Cup'ın kupasının lale olmasının altında da bu sevgi ve özlem yatar. Önce bir Emirganlı olarak, sonrasında İstanbul Cup'a emeği geçenler adına Kadir Topbaş'ı ve ekibini, bu güzel, nadüşüncelerinden dolayı tebrik ediyorum. Gerçekten sayın Başkan'ın kimliğine yakışır bir organizasyon. Ama şuna dikkat çekmek istiyorum.
Dünkü gazetelerde ahşaptan lalelerin etrafında, Başkan Topbaş ve Fatih Terim'in fotoğrafları vardı. Aklıma ilk gelen şeyi tahmin ettiniz belki de! Sayın Başkan'ın 2005'te Venus Williams ve 2006'da şu anda dünyanın en iyi 15. tenisçisi Shahar Peer ile üstelik gümüş kaplama lale kupa ile fotoğrafları var. 150 yıl önce yok olan İstanbul Lalesi dünyanın en büyük tenisçilerinin, sporcularının elinde yükselirken, yanlarında sayın Başkan vardı. Bu fotoğraflar ve görüntüler dünyanın tüm televizyonlarında ve gazetelerinde yer buldu. İstanbul'un lalesi için dünyanın en iyi tenisçileri raket sallıyor. Yani dün yapılanları biz dünyaya duyurmuşuz bile. Amaç İstanbul'u 2010 da kültür başkentine hazırlamaksa, bundan daha güzel nasıl anlatabilirsiniz?
İstanbul'a gelen tenisçilerin laleleri sadece kupalarda görmeyecek olması çok güzel. Ancak sayın Başkan'ın İstanbul Cup'a en az tahta laleler kadar sahip çıkması, bu güzelliği tüm dünyaya defalarca göstermeye yetecek enerjiyi de kendiliğinden oluşturacaktır.