kapat
22.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Ne demek istedi?

Derviş'in sözlerini yorumlayan sendikacılar: Derviş ne zaman ABD'ye gidip gelse, halka kesilen fatura artıyor. Sözlerin tek anlamı daha fazla işsizlik ve daha fazla yoksulluk
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, IMF'den gelecek 10 milyar dolarlık kaynağa ilişkin "Bunun çok ciddi sosyal boyutu var" diye uyarıda bulunması, sendikalar arasında büyük tepki yarattı. Önceki gün New York'ta uluslararası yatırım kuruluşlarının temsilcileriyle biraraya gelen ve konuşmasında IMF'den gelecek 10 milyar dolarlık desteğin önümüzdeki 2-3 yılı kapsayacağını söyleyen Derviş, "Türkiye'nin mali performansı bu desteğin alınmasında kilitli. Ancak bunun çok ciddi sosyal bedeli var. Bunun yapılması kolay olmamakla birlikte başka seçenek olduğunu zannetmiyorum" diye de eklemişti. Derviş, konuşmasında ciddi sosyal bedelin ne olduğunu açık açık söylemedi. Ama sendikacılara göre bu sözlerin tek bir anlamı var: Daha fazla zam, daha fazla işsizlik ve daha fazla yoksulluk.

DİSK'ten miting
Türk halkının zaten çok ağır bir bedel ödediğini ve yeni bir bedel ödeyecek hali kalmadığını belirten DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, "Derviş ne zaman Amerika'ya gidip gelse, halka kesilen faturaların sayısı artıyor" diyor ve ekliyor:

"Kemer sıkma diyorlar, belimizi geçti, boğazımızı sıkıyorlar. Ancak artık boğazımızı sıktırmayacağız. Derviş'in son sözlerinin anlamı da bu faturaları anlatıyor. Daha fazla zam, daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk."

Bu arada, DİSK'in 1 Aralık'ta Türkiye çapında bir mitingin hazırlığı içinde olduğunu belirten Çelebi, sadece işçi ile değil, esnafı, çiftçiyi de kapsayan bu miting ile Ankara'ya "yetti artık" diye sesleneceklerini söyledi.

SIRA SOSYAL KRİZDE
Hak-İş Başkanı Salim Uslu da, DİSK Başkanı ile aynı görüşte. O da "ciddi sosyal bedeli var demek, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik anlamına gelir" diyor: "Ancak Sayın Derviş'in hesap etmediği birşey var. Bu ekonomik krizin bir de sosyal boyutu var. Hükümetin kendisinin sorumluluk alanı dışında saydığı bir fatura var. Onlar herhangi bir sosyal kaygı duymuyor. Enflasyonu aşağı çekebilirsiniz, faizleri düşürebilirsiniz, borsayı tırmandırabilirsiniz. Ama, kendini dışlanmış hisseden, hayata, devlete küsmüş sosyal kesimleri tamiriniz mümkün olmaz. Nitekim eskiden kendini evinin balkonundan atan insanlar, artık ellerinde silahlar bankaları tarıyor. Bütün bunların üstüne yine ciddi sosyal bedel derseniz olmaz. Sosyal krizin daha da ciddi boyutlara ulaşacağını söylemiş olursunuz."

'Daha çok işçi çıkartılacak diyor'

Refik Baydur / TİSK Başkanı
TİSK Başkanı Refik Baydur'a göre Kemal Derviş'in sözleri detay vermese bile "daha çok işçi çıkartmayı" anlatıyor: "Ancak ister kamu, ister özel sektör çalışanı olsun işten çıkartmalar yeni bir sosyal handikap olur. Çalışanların sosyal statülerinin birdenbire ortadan kaybolması ve yokluk, psikolojik bir takım sıkıntıları da beraberinde getirir. Tabii işsiz sayısı arttıkça kamuoyunda sosyal sıkıntılar da gelişmeyle başlar. Burada yapılması gereken şey, reel sektöre dönüp istihdam yaratıcı bir takım tedbirler almaktır. Ayrıca çıkartılanların yerine yeni kadrolar konacaksa hiç çıkartmamak daha iyi olur bence."

Derviş: Çok fedakârlık yaptık
Kemal Derviş, New York'ta uluslararası yatırım kuruluşlarının temsilcileriyle biraraya geldi. Konuşmasına "Yatırımcılarla buluşmak için iyi bir zamanlama" diyerek başlayan Derviş, dünya ekonomisinde genel bir yavaşlama trendi olmasına karşın Türk ekonomisinin yıldızının yeniden parladığını belirtti. Derviş, "Rakamlara baktığınızda ortaya bir başarı tablosunun çıktığını göreceksiniz. Türkiye'ye yatırım için iyi bir fırsat" dedi.

Derviş, ayrıca IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun geçen hafta gerçekleştirdiği gayri resmi toplantısında, Türkiye'ye Ocak 2002'den başlayacak yeni bir stand-by anlaşması önerdiğini, düşünülen ek desteğin ise 10 milyar dolar olduğunu hatırlattı.

YARDIMIN BEDELİ VAR
Stand-by anlaşmasının gelecek 2-3 yılı kapsamasının öngörüldüğünü belirten Derviş, "Türkiye'nin mali performansı bu desteğin alınmasında kilitli. Ancak bunun ciddi sosyal bedeli var. Yapılması çok kolay olmamakla birlikte başka seçenek olduğunu zannetmiyorum" dedi.

Türkiye'de sorunların aşılması çabalarının çok güçlü olduğunu, ancak siyasi muhalefetle karşılaşıldığını belirten Derviş, "Herşeye rağmen bu mali politikayı işletebilmek çok olumlu. Başka ülkelerle kıyaslanınca çok fedakârlık yaptığımız ortada. Mesela Arjantin, mali hedeflerine ulaşmada büyük problem yaşıyor. Bizim endişemiz ise mali düzenlemenin kalitesi" şeklinde konuştu. Derviş, Şubat krizinden pek çok reformun yapıldığını belirterek, Türkiye'nin 2002'ye bankacılık sistemini temizlemiş olarak gireceğini söyledi.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır