Haldun Dormen'in uzun bir aradan sonra yeniden sahneye dönmesine vesile olan Moliere'in
"Kibarlık Budalası" oyununun kahramanı, sınıf atlayıp aristokrat olmak isteyen görgüsüz ve cahil zengin Jourdain'dır.
Moliere'in 1760'ta ilk kez sahnelenen bu eserinde, o dönemde yeni yeni ortaya çıkan
"Burjuva" sınıfı aşağılanır.
Kibarlık Budalası (Le Bourgeois Gentilhomme) Mösyö Jourdain de, bu sınıfı simgeleyen bir kişiliktir. Bugün
"Bizde burjuvazi olmadığı için böyleyiz" diyenlerin, Avrupalıların burjuvazinin doğumuna nasıl baktıklarını anlamalarına da yarar bu oyun.
Mösyö Jourdain sınıf atlayıp aristokratlar gibi olabilmek için, kendisine dans, müzik, eskrim ve felsefe öğretmenleri tutar.
Bu oyunun unutulmayan diyalogunda öğretmeni Jourdain'a, şiir dili olan
"Nazım" ile konuşma dili olan
"Nesir" arasındaki farkı anlatır. Bu anlatılanları dinleyen Jourdain da
"Meğer ben tüm yaşamımda nesir konuşuyormuşum" diye şaşkınlığını seslendirir.
Jourdain'ın nesir konuştuğunu öğrendiği zaman düştüğü şaşkınlığın benzerine, sahip oldukları siyasal ideolojinin gerçekte ne olduğunu gecikerek öğrenen çağımızın amatör siyasetçilerinde de rastlamaz mıyız?
Anarşizm denemesi Örneğin bu dönemde önce Yunanistan'daki sokak ayaklanmalarında kendilerini
"Anarşist" olarak niteleyen grupları gördük. Bugün de Londra'daki G-20 zirvesini protesto eden anarşist grupların eylemlerini
televizyon haberlerinde izlemekteyiz.
Anarşizm hiçbir toplumsal kurumu ve kuralı tanımayan, devletin bir baskı aracı ve mülkiyetin hırsızlık olduğuna inanan bir ideoloji.
Komünizmden farkı kural ve otorite tanımaması.
Anarşistler İç Savaş İspanyası'nda (1936-39) Katalan bölgesinde ve özellikle
Barcelona'da yönetimi ele geçirmişlerdi. Bu dönemde parayı ve mülkiyeti yok saydılar. İnsanlara çalıştıkları saati belirleyen fişler verildi ve alışverişler bu fişlerle yapıldı. Hem resmi nikâhı, hem kilise evliliklerini kaldırdılar
Franco'nun düzenli ordusuna karşı, emirkomuta zincirinin olmadığı milis gücü ile savaş verdiler.
Sonunda anarşistleri, Cumhuriyetçi Cephe içinde Franco'ya karşı düzenli askeri güç oluşturmaya çalışan komünistler ve sosyalistler tasfiye ettiler. Yani anti-faşist cephe, kendi içinde de bir iç savaş yaşadı.
Bankalar ne olacak? Bugün dünyanın içinde bulunduğu ekonomik krizin ana sorumluları olan bankacılara ve bankalara kızıp, onları protesto etmek herkesin paylaştığı bir tutum. Bu durumun tekrarlanmaması için daha etkili denetleme kurumları oluşturulması ve finansal krizlere dönük erken uyarı sistemlerinin oluşturulması, G-20 Zirvesi'nin de gündemindeki maddeler.
Ama bankaları kaldırıp bankacılığı yok etmek isteği, sadece anarşistlerin eylemleri ile seslendirilmekte.
Bu açıdan kendi yaklaşımlarınızı zaman zaman değerlendirip, anarşizme ne kadar yaklaştığını kontrol etmenizde fayda vardır.
"Bankalar olmasa ekonomi daha sağlıklı gelişirdi" veya
"Siyasetçiler olmasa demokrasi hiç aksamadan yürürdü" benzeri yaklaşımlar, bilinçaltı anarşistliğin belirtilerini oluşturabilir.
Örneğin yaşanan ekonomik krizin ağır sonuçlarını, bu krizin doğumunda hiç sorumlulukları bulunmayan geniş halk kitleleri işsizlikle ve yoksullukla ödemekteler.
Ancak krizden çıkmak için de, bu krizin sorumluları olan bankalara ihtiyaç var.
"Globalizm" yüzünden ekonomik kriz sınır tanımadan ve çok hızlı biçimde tüm dünyayı etkiledi.
Ama globalizmin terk edilmesi ve her ülkenin gümrük duvarları arkasında korumacılığa yönelmesi durumunda da, yoksul ülkeler daha yoksullaşır ve dünya ticareti daralacağı için gelişme yavaşlar.
Kısacası siyaset de,
ekonomi de karmaşık sorunlar içeriyor.
Bunlar karşısında anarşist olmak kişiyi rahatlatsa da sorunları anlamaya bile yetmez.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 3 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/03//haber,671D6515C1084D1EA351869B34C42C75.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.