kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Bazı dengeler değişti

Bu yerel seçimlerin hem kendi içinde özel hem de Türkiye'deki siyaset tarihi içinde genel bir anlamı var. Bu satırları yazdığım sırada sandıkların henüz yüzde 25'i açılmıştı, henüz nihai netice elde edilmemişti. Fakat görünen bazı özelliklerin değişmeyeceği ve sabit kalacağı açıkça belliydi. Ben de onları dile getirerek bazı değerlendirmelerde bulunacağım.
1. AKP açısından bakılırsa, partinin bu seçimde elde ettiği oy oranının Türkiye'deki genel seçim-yerel seçim ilişkisi bakımından egemen yapıya uygun olduğu görülüyor . O egemen yapı şudur: bilinenin çok tersine Türkiye'de bir genel seçimi kazanmış olan parti izleyen ilk yerel seçimde bir öncekinden daha az oy alır. Örneğin Adalet Partisi 1965 seçiminde yüzde 53, 1968 yerel seçiminde yüzde 49 oy almıştır. ANAP 1983 genel seçiminde yüzde 45 1984 yerel seçiminde yüzde 42 oy almıştır.
Bu durumun üç istisnası vardır.
Birincisi 1973 genel seçimlerinde CHP yüzde 33 oy elde etmiştir. İzleyen yerel seçim genel seçimden sadece üç ay sonra yapılmıştır. O seçimde CHP'nin oyunu artırması doğaldı, o da yüzde 39 oy sağladı. Şaşırtıcı ve istisnai olan, CHP'nin 1977 genel seçiminde bulduğu yüzde 41 oyun bir sonraki yerel seçimde yüzde 46'ya çıkmasıdır. Diğer istisna AKP'nin 2002'deki yüzde 34 oy oranını 2002'te yüzde 42'ye taşımasıdır. Bir istisna daha aranıyorsa o da AKP'nin 2004 seçimlerinde oylarını daha da artırması ve yüzde 47'ye ulaşmasıdır.
Şimdi küresel ekonomik kriz, iktidar yıpranması, 2007 seçimleri öncesindeki muhtıra ve cumhurbaşkanlığı seçimi gibi faktörler ortadan kalkınca öyle anlaşılıyor ki, AKP normal trende girmiştir. Özellikle Adana ve Urfa gibi illerde yapılan aday seçimleri ve Sivas faktörü işin içine katılırsa ve özellikle küresel kriz etkisi göz önünde tutulursa AKP'nin elde ettiği sonucun 2007 sonucuna çok yakın olduğu söylenebilir.
Diğer faktör SP' dir. SP'nin oyları ile AKP birlikte düşünülürse yukarıdaki yargı daha da geçerli kabul edilebilir. Fakat AKP'yi irdelemek için sonuçların kesinleşmesini beklemek şarttır.
2. seçimin asıl dinamiği DTP ve Güneydoğu Anadolu'dur. Bu parti 2007 seçimlerinde AKP'de birikmiş olan oyları elde etmiştir. Diyarbakır'da hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek kütlesel bir başarı sağlamıştır. Kesin bir bölge partisi niteliği kazanmıştır. Bu haliyle bile barajı geçme noktasına gelmiştir. Yakın dönemde yüzde 10'luk barajı açık bir tartışma konusu yapacak ve sonuç elde edecektir. 2007 seçimlerinde bölgedeki AKP ortalaması gerilemiştir.
Bugüne kadar sürekli olarak DTP ile PKK arasındaki ilişki gündeme getirildi ve bu partinin PKK'nın uzantısı olduğu öne sürüldü. Şimdi bu durum karşısında PKK'nın DTP üstünden varlığını şu ya da bu şekilde (hiç değilse politik olarak) sürdürdüğü iddia edilebilir ki, öyledir. Buna bağlı olarak PKK ve Kürt sorunu bağlamında üretilecek her türlü siyasette artık DTP'nin mevcudiyetini aramak ertelenemez bir realite haline gelmiştir. Bu aynı zamanda bölgenin Kürt Konferansı gibi oluşumlara karşı yükselttiği bir tepki olarak okunabilir.
3. Seçimin şimdilik diğer net sonuçlarından birisi CHP'nin durumudur . Bu seçime çok açık bir biçimde kimlik siyasetinin hâkim olduğu söylenebilir. MHP'nin çıkışı bu nedenledir. Aynı şekilde Çankaya, Beşiktaş, hatta Antalya gibi merkezlerde CHP'ye giden oylar da bu partinin AKP ile zıtlaşmasının bir sonucudur. Bu çok belirgin ve derin bir zıtlaşmadır. Bu nedenle bu merkezlerde CHP oy patlaması sağlamıştır. Elde ettiği genel oy oranı ise beklenenin hatta tahmin edilenin çok altındadır. Bizzat Baykal'ın partisi için öngördüğü oya bile ulaşılamamıştır. Bu durumda CHP'nin ne yapacağı, yönetiminin ne olacağı, siyasetinin yeni rotası sorgulanmalıdır.
Şimdilik...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın