kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Mart 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Tahminler değiştiği için IMF ile pazarlık bütçede olacak

TARIK YILMAZ
25.03.2009
Devlet Bakanı Şimşek, seçim sonrası IMF pazarlıklarının bütçede olacağı sinyalini verdi. Şimşek, "IMF her gelişinde daha düşük büyüme tahminiyle masaya oturuyor. Ocak'ta FDF ve açılacak pakete karşılık ek tedbir için neredeyse anlaşıldı. Ancak tahmin değiştiği için yeniden görüşülecek" dedi..
Hükümeti hafta sonunda yapılacak yerel seçim sınavından hemen sonra sıkı bir IMF pazarlığı bekliyor görünüyor. Detayı ise Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'te. Gaziantep'te yaptığımız görüşmede Şimşek, bütçede alınacak tedbirler konusunda IMF'nin büyüme tahminleri dolayısıyla bütçe gelir ve gider- değiştiği için yeniden oturulup konuşulmak zorunda kalınacağına işaret etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce IMF ile vergide çapraz denetim ve gelir idaresinin özerkliği konusunda yaşanan anlaşmazlıklarla ilgili olarak da Şimşek'ten bu konuda sorunların çözüldüğü değerlendirmesini duyduk. IMF ile bir anlaşmaya ihtiyaç olup olmadığına ilişkin sorumuza Şimşek, "Bu boyutta kredi daralması yaşanmamış olsa Türkiye'nin hiçbir şekilde kaynak içeren bir IMF programına ihtiyacı yoktu" diye başladı yanıtına. Ancak gelinen noktada kaynak içeren bir IMF anlaşmasının iyi kurgulanmak şartıyla Türkiye için faydalı olacağını söyledi.

İDARE EDİLEBİLİR RİSK
Şimşek, kamu sektörü olarak bu işi götürebilecek noktada olmalarına karşın özel sektörün geleceğe, döviz likiditesine ilişkin kaygılarını azaltmada IMF programı önemli rol oynayacağını düşünüyor. "Anlaşma psikolojik olarak rahatlatır" diyen Şimşek'e göre krizin bugüne kadarki durumu idare edilebilir risk kapsamında. Anlaşma bu risk konusunda Türkiye'nin elini daha da rahatlatır. Şimşek burada bir parantez açıyor ve özel sektörle düşünce farkları olduğunu şöyle anlatıyor: "Özel sektörün bu işi yüksek tonda seslendiren bazı kesimleri -özel sektörde herkes hem fikir değil- koşullar ne olursa olsun IMF ile anlaşılmasını öneriyor. Biz krizin Türkiye'ye etkilerini sınırlamada yararlı olacak bir programı öngörüyoruz." Şimşek IMF ile gelinen noktayı ilk günkü yaklaşımlarından bugünkü arasında çok büyük farklılıklar var diyerek başladı. IMF'nin geçen Eylül'de kendilerine hâlâ 'Faiz dışı fazlayı artır" dediğini hatırlatan Şimşek "şimdi daha farklı düşüncede olduklarını belirterek bütçe, gelir idaresinin özerkliği ve çapraz denetimle ilgili 3 önemli konuya açıklık getirdi.

TEDBİR MİKTARI ÇÖZÜLMELİ
Şu an IMF ile anlaşmak için çözülmesi gereken konulardan birinin bütçe tedbirlerinin miktarı olduğunu söyleyen Şimşek bu konuya şöyle açıklık getirdi: "Konu ne kadar harcama kısıntısı veya gelir artışı sağlamamız gerektiği konusu... Türkiye'ye ilişkin makro tahminler değiştiği için tedbirlerin miktarı da değişiyor. Çünkü IMF her geldiğinde yeni ve azalan bir büyüme tahminiyle masaya oturuyor. Bunun için gelirlerde de azalan bir tahminle karşı karşıya kalınıyor. Aslında Ocak'ta bu konuda da bir noktaya geldik. FDF'yi belli bir bazda tutma konusunda anlaştık bu tedbir miktarına ek olarak bizim yeni paketler açıldığında da bunların telafi edilmesi söz konusuydu. O dönemde anlaşılamadı. Bu konu tekrar geldiklerinde gözden geçirilmesi gereken bir konu." Şimşek sohbette, Gelir İdaresi'nin özerkliğiyle ilgili olarak da "IMF bize 'bundan vazgeçtik' diye mektup gönderdi" bilgisini verdi. Çapraz denetime gelince; Şimşek, çerçeve olarak daha önce denenip de Türkiye'de sermaye kaçışına neden olan yaklaşımların (nereden buldunu kastediyor) ortaya konulmasını çok riskli buluyor. Şimşek'e göre eğer çerçevesi iyi oturtulursa gelir idaresinin bilgi teknolojilerini kullanarak denetimi artırmasının kabul edilebilir olduğunu ancak zamanlamasının önemli olduğunu düşünüyor.