Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bağdat'ta ziyaretinin ikinci ve son gün temaslarında bir boşluk, daha doğrusu ketumiyet vardı. Programdan aynen aktaralım: Saat 10.00'da ikili görüşme. Kiminle? Gül'ün ikametine ayrılan villaya gelince anladık. Saat 10'da Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'ye randevu verilmişti.
45 dakika sonra Neçirvan Barzani villadan çıktı, medya ordusunca kuşatıldı. Ve soru yağmuru başladı:
*
Cumhurbaşkanı Talabani, "PKK ya silah bırakır ya da Irak'tan gider" dedi. Bu görüşü paylaşıyor musunuz? Barzani: Biz de aynı şekilde düşünüyoruz. Çünkü politikamız Irak Anayasası'na dayanıyor. Anayasa, Irak topraklarında yabancı silahlı güçlerin üslenmesini ve barınmasını yasaklıyor.
*
Gül'le görüşmenizin sonuçlarından memnun musunuz? Barzani: Çok iyi bir toplantı oldu.
Türkiye'yle birbirimizi çok iyi anlamaya başladık. Artık birlikte çok daha olumlu adımlar atabiliyoruz.
*
PKK silah bırakacak mı? Barzani: Birlikte başlayan süreçte bu sorun çözülecek. Karşılıklı adımlar atılacak.
Affın çıkarılması, dağdan indirmeye çok yararlı olur. Çok önemli bir adım oluşturur.
Özetle
Neçirvan Barzani, önümüzdeki ay sonunda veya Mayıs başında Erbil'de toplanacak Kürt Konferansı'nda PKK'ya yapılması beklenen "Silahlı mücadeleden vazgeç" çağrısının etkili olabilmesini, hatta sonuç verebilmesini Türkiye'nin atacağı adımlara bağlıyor. Bunun başında da "Af" ilanının geldiğini söylüyor.
Peki,
Türkiye kimilerinin başına "Genel" sözcüğünü de eklediği "Af" beklentileri için ne düşünüyor? Bunun da yanıtını Barzani'den hemen sonra görüştüğümüz Cumhurbaşkanı Gül'den aldık.
Yeni bir Irak doğuyor Barzani ile, ondan önce de Türkmen toplumu temsilcileri ve Iraklı bakanlarla görüştüğü salonda biz medya mensuplarıyla buluşan Gül'le sohbetimiz şöyle gelişti:
Gül: Dün (Pazartesi) programı izlediniz. Akşam yemekte olamadınız. İmkânları dardı. Akşam Talabani'nin yemeğinde bütün unsurlar, kendini farklı olarak hisseden kim varsa, herkes yemekteydi. Güzel yemek oldu. Görüşmeler samimi ve içten oldu.
Irak kritik bir dönemden geçiyor. Taşlar nasıl konulursa, bina da öyle çıkar. Yeni bir Irak inşa ediliyor. Dün (Pazartesi) ayrıca Başbakan Nuri elMaliki ile uzun bir görüşme yaptık. Kendisini ümitli ve kararlı gördüm.
Türkiye'yle ilişkilere önem verdiklerini gördüm.
Bu sabah Türkmen liderlerle konuştum. Heyecanları görmeye değerdi. Ne kadar çok gururlandıklarını,
Türkiye'nin herkesi kucaklayan politikalarıyla nasıl gurur duyduklarını anlattılar. "Hepimize eşit davrandınız. Bu da burada çok takdir görüyor" dediler. Ben de birlik ve beraberlik içinde olmalarını söyledim.
Barzani'ye verilen mesaj Daha sonra Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani geldi. Konuştuk. Açıkça söyledim, "PKK kampları ve silahlı unsurları sizin bölgenizde" dedim. "Açık tavır almanız lazım. Elimine edilmesi için sorumluluk düşüyor.
PKK aradan çıktıktan sonra yapacağımız işbirliğinin sınırı yoktur. Bize çok yakınsınız. Terörle mücadele kapsamlı olmalı, herkes desteklemeli. Bu süreç başarılı olur, terör gündemden çıkarsa, her bakımdan işbirliği yapılır. Türkiye'den herhangi bir kişi Erbil'e gidince mi rahat iletişim kurar, yoksa Basra' ya veya Irak'ın başka bir bölgesine gidince mi? Bunu önleyen terör. 'Yerel bölgemiz' diyorlar, o halde onlara büyük sorumluluk düşüyor. Yeni dönem netice üretirse herkes için iyi olur.
Kürtler'in ağız birliği *
Barzani'nin güvenceleri sizi tatmin etti mi? Gül: Türkiye'ye ihtiyaçları olduğunu, terör örgütünden zarar gördüklerini anlattı. Kararlı olduklarını söyledi. 'Geçmişte Türk askerleriyle beraber mücadele ettik, şimdi de mücadele edeceğiz' dedi.
Neçirvan Barzani de Talabani kadar netti. İzleyeceğiz. Ama bu sonsuza kadar izleyeceğiz demek değil. *
Mesud Barzani, Türkiye'ye gelecek mi? Gül: Öyle bir şey yok. Ziyaret etmek istediğini ilettiler (Not: Neçirvan Barzani tarafından iletildi.) Ben bir şey söylemedim. Benim gündemimde öyle bir şey yok.
*
Görüşmelerinizde başka hangi konuları ele aldınız? Gül: Bu gezide Kuzey Irak'ın ve terörün öne çıkması doğal.
Büyük mesele, Irak ve geleceğidir. Irak güçlenerek yoluna devam etmezse, büyük problemler olur. Güçlü şekilde, siyasi birliğini, toprak bütünlüğü koruyarak yola devam ederse, terör konusu da kolay çözülür.
Türkiye'nin başından beri Irak'a tam desteği var. Beni memnun eden herkesin
Türkiye'ye saygı duyması. İfade edildiği için söylüyorum,
Türkiye'nin örnek olması, ilgiyle takip edilmesi beni memnun etti.
Irak'ta iki günlük ziyaret yapmamız, eşimle gelmem de ayrı bir memnuniyet konusu oldu. İki günlük, yani gece kalınan ilk ziyaret bu. Sadece cumhurbaşkanlarının değil,
Türkiye'den diğer devlet adamlarının, bakanların ziyaretleri de dahil.
PKK'ya af polemiği *
Neçirvan Barzani ile "Af" konuşuldu mu? Gül: Hayır, konuşulmadı.
Bu konu Türkiye'nin meselesi. Burada başkalarıyla konuşacak halim yok. Ne başbaşa görüşmede, ne de heyetler arasında gündeme gelmedi.
*
Yeni adımlar olarak neler düşünülüyor? Gül: Bunlar aleni konuşulacak şeyler değil. Devletimizin organları ilgilenirler.
Türkiye devletinin bütün yetkilileri büyük duyarlılık, büyük bir anlayış ve işbirliği içinde terör belası sonuçlandırmak için çalışıyoruz. Aslında yürürlükte olan kanunlarda (Not: Eve dönüş, pişmanlık gibi) bu konularda (Not: Aftan yararlanma) büyük fırsatlar veriyor.
Kerkük'ün geleceği *
Irak'ın en önemli sorunu ne? Gül: Kritik dönemleri devam ediyor Irak'ın.. Merkezi hükümetle Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında sıkıntı var. Bunların çözülmesi gerek. Bir de Kerkük meselesi. Suhuletle çözülmeli. Niye ertelendi? Çünkü
en zor mesele Kerkük. Irak nasıl küçük bir Ortadoğu ise Kerkük de küçük bir Irak'tır. Bütün unsurların, Kürtler'in, Araplar'ın, Türkmenler'in birarada yaşayabileceği eşit çözüm gerekir. Komşu olarak bunu söylüyoruz. Kasım'da yapılacak nüfus sayımı Irak'ın gerçek fotoğrafını ortaya çıkaracak. Herkes kendi kimliğini ifade edebilecek.
Irak: Hangi gelecek? *
Irak'ın bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gül: Geçmişi hiç bilmesem, Irak dosyasını bugün açsam çok tedirgin olurum. 'Bu nasıl ülke' derim. 2003'ten bugüne nasıl gelindiğini bilirsem, ki biliyorum, ümitli olurum. Çok kötü durumdan iyi duruma doğru gidiyor. ABD'de 'Irak üçe bölünmeli' diye raporlar vermişlerdi. Birlikten söz edince 'Sovyetler Birliği dağıldı kötü mü oldu' diyorlardı. Bugün gelinen noktaya baktığımızda daha ümitli olabiliriz.
Obama'yla gündem *
Obama görüşmesinde terör gündeme gelecek mi? Gül: Bu meseleye başkaları yardımcı olabilir, destek olabilir ama bu bizim kendi meselemiz.
Siz kararlı olacaksınız, güçlü olacaksınız. Müttefikler ise yardımcı olacaklar. Nitekim yardımcı oluyorlar. Başkalarına havale edemeyiz. Edersek kullanırlar. Kendi meselenize kendiniz sahip çıkacaksınız.
Ve son söz: Pek fazla dillendirilmedi ama Bağdat'ta bir numaralı konu Kürt Konferansı'ydı. O konudaki son durumu da yarın irdeleyelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 25 Mart 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/25//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.