"Prada'dan iki gömlek üstünsünüz" denen fabrika neresi?

Artık şaşırmıyoruz! Deniyor ki zorda olduğu bilinen dünyanın önde gelen yatırım şirketi Citigroup Venture Capital, 1.1 milyar dolara yüzde 100'ünü satın aldığı Samsonite'ı 300 milyon dolara İtalyanlara satmaya hazırmış!
Biliyorsunuz aynı şirket, Türkiye'de de Boyner ailesine ait Boyner Mağazacılık'ın yüzde 30'unu 189 milyon dolara satın almıştı. Yani aslında düşünecek olursanız, Boyner ailesine bugün istese, yaklaşık 200 milyon dolara sattığı hisseleri çok daha ucuza geri alabilecek. Yani işler öylesine ters düz oldu son zamanlarda.
Ama tabii 2001 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında 3.5 milyar dolarlık sermaye yatırımı gerçekleştiren Citi Venture Capital de böylesi derin bir kriz öngörmemişti herhalde.
Türkiye'nin kalitesini Prada gibi dünyaca ünlü moda markalarına deri koleksiyonlar üreterek kanıtlamış olan ve kendi markasıyla da yurtdışında mağaza açarak katma değer yaratan Desa'nın da Samsonite ile iki yıl kadar önce ortaklığa gittiğini hatırlıyorum.

Gönlüm rahat!
İşte bu yüzden Desa'nın yaratıcısı Melih Çelet ile buluştuğumuzda, hem Citigroup Venture Capital'in zora girmesi hem de kriz nedeniyle bana karamsar bir tablo çizmesini bekledim. Ama hiç de öyle olmadı. Üstelik fabrika kapısının önünde aylardır işten attıkları bir kadın işçinin eylem yapıyor olmasına ve de kadın örgütlerinin de Desa aleyhine açıklamalar yapmasına rağmen
'Gönlüm rahat. Gittik her şeyi anlattık. Türkiye üstüne oynanan oyunların bir parçası bu. Bizi de alet ediyorlar' diyor.
İşin ilginç yanı, protesto edenler Desa'nın Prada'ya üretim yaptığını bildiğinden, gidip İtalya'da Prada'nın merkezinde de eylem yapmışlar.
Ancak Milano'daki bir Prada teknisyeni Melih Çelet'i arayarak şöyle söylemiş:
"16 yıllık teknisyenim. Desa'daki işçi-işveren ilişkisi ve çalışma şartlarının Prada'nın iki gömlek üstünde olduğunu söyleyebilirim."
İşte bu yüzden Melih Çelet bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyor.
Size bugün Çelet'in, geçen yıl 31 milyon dolar olan ihracatının bu yıl 20 milyon dolara gerileyecek olmasına rağmen neden yüzünün güldüğünü aktarmak istiyorum bir de.

550 poundluk çanta!
Bilenler bilir. 2008 Eylül ayında açılan Londra'nın ilk alışveriş merkezi Westfield'da açılan Türkiye'den dört markadan birisi de Desa'ydı. Ancak kriz özellikle İngiltere'yi sallıyor ve kimsenin alışveriş falan yaptığı yok. Üstelik Çelet'ten öğreniyorum ki Desa'nın kendi markasıyla Londra mağazasında sattığı kadın çantası 550 poundluk bir etiket taşıyor. Yani Prada fiyatı neredeyse. Buna rağmen inanılmaz bir ciroyu yakalamışlar. Satışlardan çok memnunlarmış. İlginç değil mi? Kriz Londra'yı fena vuruyor ama bir Türk yatırımcı öyle mutlu ki şimdi ikinci mağazayı Regent Caddesi'nde açmak için hazırlıklara başlıyor. Çelet, 'Krize borçsuz, nakitle yakalandık. Şimdi iyi lokasyonları satın alacağız" diyor.
Desa, 1800 kişinin çalıştığı fabrikasından tek başına sektörün yüzde 3'lük ihracatını yapıyor. Ve iddia ediyor: 'Bugün bizden dünya markası olmazsa kimseden olmaz.' Bu arada Samsonite ile de ortaklıkta herhangi bir sorun yaşanmıyormuş. Doğrusu son zamanlarda bu tarz iş hikayeleri yazamıyoruz. Hakikaten kriz özellikle küçük ve orta boy işletmeleri delip geçiyor. Ama işte arada şapka çıkartılacak başarılar da çıkıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın