Bir uçak kazasında
"ölmek" mi yoksa
"kurtulmak" mı ağırlıklı ihtimaldir? Haberlerin değerlendirilmesi açısından da yukarıdaki soru önemlidir.
Önceki gün Amsterdam'da inişe geçerken zorunlu iniş yaparak parçalanan THY uçağında bulunanlardan 125 kişi sağ olarak kurtuldu, 9 kişi hayatını yitirdi.
Keşke bu kaza hiç olmasaydı ama oldu işte.
Bu uçak kazasını 125 kişinin sağ olarak atlatması ağırlıklı haberdir.
Bir de
"Kader" meselesi var.
Eğer pilotlar bu zorunlu inişi göreceli bir başarı ile gerçekleştirmeselerdi ve uçakta bulunanların tümü hayatını kaybetseydi, bunu
"Kader böyleymiş" diye kabul etmeyecek miydik?
Ama aynı kazayı yaşayanlardan çoğunun kaderi, bu dokuz kişinin kaderinden ayrıldı.
Azeri dilinde
"Kaza"nın kelime karşılığı
"Tesadüf"tür.
Demek pilotlar usta oldukları zaman kaderler de değişebiliyor.
Ama onların kaderleri kurtardıkları insanlarınkinden farklı olabiliyor.
Bütün mesele işleri tesadüfe bırakmamaya bağlıdır.
Bu sadece havada değil karada da geçerli değil midir?
Tedbirsiz şoförler Eğer içinde bulunduğunuz aracın şoförü bir viraja girerken önündeki aracı sollarsa, kaderiniz de olumsuzluğa sürüklenmez mi?
Ters yönden bir aracın gelip gelmemesi değildir kaderinizde yazılı olan şey.
İçinde bulunduğunuz aracın şoförünün kurallara uymamasıdır.
1959'da Kıbrıs sorununu çözmek ve Kıbrıs'ın statüsünü belirleyecek antlaşmayı imzalamak için Londra'ya giderken uçağı düşen dönemin başbakanı rahmetli Adnan Menderes, bu kazadan sağ olarak kurtulmuştu.
Menderes bir yıl sonra 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile devrildi ve Yassıada Duruşmaları sonunda 1961'de idam edildi.
O dönemlerde
"Kader"e vurgu yapan "
Asılacak adam kazada ölmez" söylemi sık sık tekrarlanırdı.
Oysa Menderes'in uçağı düşerken, dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu Londra'da onu bekliyordu.
Zorlu kaza da geçirmemiş ve bu kazadan sağ olarak kurtulmamıştı ama O da Menderes'le birlikte idam edilmişti.
Demokrat Parti iktidarı 27 Mayıs askeri müdahalesinden önce erken seçim kararı alsaydı, ne darbe, ne Yassıada Duruşmaları ne de idamlar olurdu.
Kaderi belirlemek Demek istediğimiz şu:
"Bazı durumlarda" insanlar kaderlerini kendileri belirler.
Bazen de kaza olmaması için önlem alınmak yerine iş tesadüfe bırakılır.
Ama bazen de kaderin önüne geçemezsiniz.
Örneğin bir uçağa yetişmek için taksiye binersiniz. Taksinin yolda lastiği patlar ve siz o uçağı kaçırırsınız. Havaalanına vardığınız zaman bir sonraki uçakta yer bulup ona binersiniz ve bindiğiniz uçak düşer.
Galiba bu kaçınılmaz bir kaderin işaretidir. Kısacası hayat kolay anlaşılması mümkün olmayan tesadüflerle doludur.
Gerçekten
"Kader" ile
"Tesadüf" birbirlerine yapışık olgulardır.
Dün bu sütunda söylediğimiz tekrarlayarak yazıyı noktalayalım.
- Bir uçak kazasından sağ olarak kurtulmak ile hayatını yitirmek arasında çok ince bir çizgi vardır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 27 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/27//haber,05EE1E3C037941FAAB82CC5DC1D5C81C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.