-Mevlana ve Şems'in ilişkisini eşcinsellik olarak yorumlayanlar var... -Aklınız cinsellikteyse böyle bir yakınlığı cinsellikle değerlendirirsiniz. Böyle öğretmen-öğrenci ilişkisini yaşayan biri olsaydı böyle bir düşünceye tenezzül bile edilmezdi. Ben kimseyi suçlayamam, Mevlana yasaklamıştır suçlamayı. Demek ki böyle düşünenlerin kafası ancak bu kadarına erebiliyor. Allah böyle düşünenlerin izanını açsın, anlasın. Herkes bu yakınlığı kendi bakış açısıyla değerlendiriyor. Onun için bu kişilere Mesnevi'yi okumalarını tavsiye ediyorum, o zaman akıllarında böyle bir düşünce ya da şüphe kalmaz. -Mevlana'ya popülist yaklaşımı nasıl yorumluyorsunuz? -O kadar herkese 'Gel,' demiş ki, herkes geliyor 'O, benim' diyor. İranlısı geliyor, Amerikalısı geliyor 'Benim,' diyor. Tüm sufi görünen kişiler sakalı, bıyığı birbirine karışmış kişiler 'Mevlanacıyım,' diyor. Sağ olsun Madonna, Mevlana'dan alıntılar yapıyor. Çünkü Mevlana buna izin vermiş. Mesnevi'ye bakıp hayvan hikâyesi gören var, aşk hikâyesi gören var. Batı Mevlana'yı sadece sevmiş, idrak edecek bilgisi ve kapasitesi yok, profesörler hariç, Amerikan ve İngiliz üniversitelerinde tasavvuf konusundaki eğitim bizden çok üstün. Onlar halk olarak aşk şiiri okur gibi okuyorlar manasını idrak etmek yine bize düşüyor. Buda'ya çok saygım var ama o tasavvuf bizimkinin yanında ilkokul seviyesi.
-Bizdeki Mevlana eğitimi ne durumda? -Bizim okullarımızda disiplinli bir Mevlana eğitimi yok. Çok zorlanarak beş altı senedir bir Mevlana enstitüsü açabildik. Batıda kürsüleri var üniversitelerde. İnşallah biz de o seviyeye geleceğiz. Üniversitelerimizde Mevlana bölümü açılır ve okutulur, dünyaya bakışımız değişir ve belki Papa'yı bile değiştiririz. Papada biliyorsunuz dinler arası diyaloğa hayır diyor, oysa Mevlana herkese 'Gel,' diyor.