İğne de ona çuvaldız da!

Her yıl masum bir yılbaşı kutlaması için Taksim'e çıkan turistler, bizim eşeğe bile kur yapabilen magandalar tarafından saldırıya uğruyordu ya... İşte bu durumu, yani kadınlara yönelik tacizi protesto etmek isteyen bir grup kadın, 31 Aralık öncesi Taksim'de koca koca iğneler dağıttı. "Utanma haykır, susma iğneyi batır," sloganı eşliğinde... Valla süper fikir. Koskoca kadın oldum, ama hâlâ kalabalık bir yolda yürürken bile huzursuz oluyorum. Değil ki öyle konserdi, maçtı, kalabalık ortamlarda bulunmak... Çocuk yaşlardan itibaren her kadın gibi o kadar rezillik yaşadım ki bu konuda. Taa ki artık gözümü dört açıp 'sapık uzmanı' olana kadar. Şimdi daha karşıdan gelişinden ya da arkamdan yaklaşmasından anlıyorum apaçinin niyetini... Daha hamle yapmaya fırsat bulamadan öyyyle bir haşlıyorum ki: "Akrabana mı benzettin birader? Baktın kaldın öyle?!" diye... (Bu kadar kibar olmuyorum.) Yani bu iğneler sadece Taksim'e değil, kadın cinsinin bulunduğu her ortama lazım. Çünkü bu öküz takımı öyle laftan, "Ayıp kardeşim, sizin de bacınız, ananız var," cümlelerinden anlamaz. Elini hiç de münasip olmayan bir yerinize değdirdikleri anda, siz de onların en münasip yerine geçireceksiniz iğneyi; harrttt diye... Kıvransın ondan sonra... Aaah ah aklıma daha ne savunma hamleleri geliyor da burada yazamıyorum işte... Ağır gelir bu köşeye!