Her derde deva bir ses duydunuz mu hiç? 'Caz' söyleyen, 'flamenko' ile flört eden, fado'yu seven, 'rock'çılarla yaşayıp 'pop'tan para kazanmak zorunda olan Klasik Türk Müziği'ni lokum tadında yorumlayan Gülcan Altan'dan söz ediyorum. Gülcan, ortalarda dolaşmayı pek sevmez, onu dinleyebilmek için çok özel grupların bildiği çok özel toplantıları yakalamanız gerekir. Gülcan Altan şimdilerde ortaya çıktı. Onu Beyoğlu'nda perşembe günleri, Artiste Terasse'da yakalayabilirsiniz. Bu arada tam dokuz yıl sonra Gülcan nihayet profesyonel müzisyen olarak kabuğunu kırmayı başardı. Gülümser adını verdiği albümü de piyasaya çıktı. Gülcan Altan, Gülümser'i uzun yıllar birlikte çalıştığı Vedat Sakman'ın şarkılarından oluşturmuş. Şarkıların tümünün bestesi Vedat Sakman'a ait. Albümde yer alan Yorulduk mu Güvercin ile Muammalı Hummalı isimli şarkıların sözlerini Ferhan Şensoy yazmış. Ayrılık da Sevdaya Dahil'in sözleri ise ünlü şair Attila İlhan'a ait. Akdeniz, Şarap ve Ayrılık şarkısında Gülcan Altan, Vedat Sakman ile düet yapmış. Ve albümde Türkiye'nin hatırı sayılır müzisyenleri yer almış. Vokallerde Grup Gündoğarken var. Klavyeleri Metin Ersoy'un oğlu Emir Ersoy, gitarları Gülcan'ın sevgili eşi Murat Güner çalmış. Davulda Turgut Alp Bekoğlu, bas gitarda Yaşar Cenker Sarp, perküsyonlarda Ateş Öztürkmen ve Abbas Karacan, saksofonda Serdar Barçın var. Turgay Güzelcan kavalıyla Nurullah Kanık ney ile eşlik etmiş. Tansel Sarı kanun, Zafer Kahraman ud çalarken bazı şarkıların vokallerinde Banu Akın ve Gülşen Karanlık yer almış. Hani derler ya, evladiyelik bir albüm olmuş. Yüz yıl sonra modası geçmeyecek cinsten. Her şeyden önce albümün her saniyesinde, Vedat Sakman'ın insanın ruhunun derinliklerini harmanlayan müzikalitesiyle iç içe yaşıyorsunuz. Zaten Vedat Sakman besteleri benim için koca bir çikolatalı pasta gibidir, dinlemeye doyamam. Gülcan Altan sesi ve yorumuyla bu güzelliğe altın tepsi olmuş. Ve sıkı durun, bu albüm 'hücum kayıt' tekniği ile kaydedilmiş. Yani bu albüm 'hand made' (el yapımı) denilen cinsten. Bütün müzisyenler stüdyoda toplanmış ve parçalar bir kerede çalınıp kaydedilmiş. Teknik olanaklar kullanılarak müzisyenlerin ne hataları kapatılmış ne de becerileri hormonlanmış. Bu albüm tam anlamıyla 'organik' ürün olmuş. Gülcan Altan "Benim için bu bir rüyaydı," dediği ve özel olarak Gülümser adını verdiği albümü için bakın neler söylüyor: "Yıllarını müziğe vermiş birçok müzisyenin emeği bu albümde bir araya geldi. Emeği, dostluğu, sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı ve müziği yılların süzgecinden geçirdik hep beraber. Şarkılar, kendisine teşekkürün bile yetmeyeceği Vedat Sakman'dan... Hayatının en güzel anlarını dile getirdiği en kıymetlilerini benimle paylaştı. Benim nefesimle dile geldi Sakman şarkıları."
NEDEN 'GÜLÜMSER'? "Gülümser 1962 yılında doğdu. Büyüdü, yaşadı. Çok güzel bir kadın oldu. Bu memleketin en zor zamanlarında ayakta durmaya çalıştı. O zor zamanlarda insanlara inandı, güvendi ve sevdi. Ve bir gün her şey bitti (1996). Kısa sürdü. Yaşaması gereken daha çok şey vardı. O, yani ablam... Bu albüm onu yaşatacak. Gülümser devam edecek gülümsemeye... Hep beraber, her şeye rağmen, gülümsemeye devam." Gülcan Altan müziğin sadece görünen yüzüyle değil bilimsel yönüyle de uğraşıyor. İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı'ndan birincilik derecesi ile mezun olmuş. Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nde mastır programını tamamlamış. Şu anda etnik müzik ve dünya müzikleri ile ilgili araştırma ve çalışmaları devam ediyor. Kendi ifadesiyle kökleri Kuzey Kafkasya'dan Türkiye'ye gelen Çerkezlerin Şapsığ boyundan bir ailenin kızı olduğu için Çerkez müziğine ayrı bir önem veriyor. Ben dinledim, Çerkez müziklerini inanılmaz güzel söylüyor. Gülcan kolları sıvamış, içine kapanık olarak değerlendirdiği Çerkez müziğini dünyaya açmak için harıl harıl çalışıyor. Örneklerini toplamış, seçimlerini yapmış, "En kısa zamanda CD olarak göreceğiz," diyor. Hadi bakalım kolay gelsin...
Yayın tarihi: 1 Kasım 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/01/ct/haber,CE4D6618B9124E0591C3ABD29725B0D0.html Tüm hakları saklıdır.