Gül: "Kıbrıs Türklerine yönelik haksız kısıtlamalar artık kaldırılmalı"
Giriş Saati : 23.09.2008 19:22 Güncelleme : 23.09.2008 22:05
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler 63. Genel Kurul açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türklerine yönelik haksız kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Kıbrıs'ta siyasi bir çözümü sağlamaya yönelik diplomatik çabalara tam destek vermekte olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Kıbrıs'ta çözüm eşit statüye sahip iki kurucu devletten müteşekkil yeni bir ortaklık devletinin kurulmasından geçmektedir. Bu hedefe yönelik süreç iki kesimliliği ve iki tarafın siyasi eşitliliğini öngören BM parametrelerine dayanmalıdır. BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu altında iki lider arasında kısa bir süre önce kapsamlı çözüm müzakerelerinin başlamış olmasını memnuniyetle karşılıyor ve bu süreci kuvvetle destekliyoruz" diye konuştu.
Gül, "Kıbrıs'ta 2004 referandumunda BM Kapsamlı çözüm planını ne yazık ki reddedildi. Cesurca plan lehine oy kullanmış Kıbrıs Türklerine yönelik haksız kısıtlamalarında artık kaldırılması gerekmektedir" dedi.
"TÜRKİYE"NİN MEDENİYETLER İTTİFAKINDAKİ ÖNCÜ ROLÜ SÜRECEK"
"Bin yıl kalkınma hedeflerinin karşılanması yönündeki çabalar da dahil olmak üzere önemli ilerlemeler kaydettik. Bununla birlikte yoksulluk, cehalet, salgın hastalıklar, çocuk ölümleri ve iklim değişikliğine karşı verdiğimiz mücadele henüz sona ermemiştir. Aksine değişken akaryakıt fiyatları, gıda krizi ve küresel ekonomik durgunluk, kalkınma ve güvenlik ortamında daha da çetin koşulların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu koşullar altında terörizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve her türlü dini ayrımcılık ve aşırılıklar ile mücadelenin önemi daha da artmaktadır. Gerçekten farklı kültürler ve dinler arasında yabancılaşmanın daha da artması riskine karşı daha da azami ölçüde müteyakkız olmamıza ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda BM Genel Sekreteri'nin gözetimi altında İspanya ile birlikte eş-sunuculuğunu yaptığımız Medeniyetler İttifakı girişimini böyle tehlikeli bir mecraya girmemizi önleyecek önemli bir araç olarak görüyoruz. Türkiye AB ve İKÖ de dahil olmak üzere dünya çapında desteğe sahip olan bu girişimi amaçlarının gerçekleştirilmesi bakımından öncül ülkelerden biri olacaktır."