Bankacılık dünyası bir yıldır devam eden
büyük savaşa odaklandı! Bir tarafta
İsviçre'nin bankacılık devi
UBS, diğer tarafta ise ABD'nin
dev kurumları yer alıyor. Öyle ya;
ABD Hükümeti ile
UBS niye savaşıyor? UBS sıradan bir banka değil ki? Geleneklerine bağlı, çözüm üreten bir özelliğe sahip. O yüzden perde gerisinde ne olduğunu iyi analiz etmek şart!
UBS; ABD'de sıkışan, para kazanamayan, vergi sistemine takılan, gri parası olan
(vergiden kaçırılan para) sermaye grubuna diyor ki: "Paranızı daha iyi fırsat sunan ülkelerde değerlendirin. Paranızı kullanılır hale getirin!"
UBS; bu yolla iyi para topladı.
Ancak para çıkışlarıyla ilgili bazı bilgileri ABD'de ilgili kurumlara bildirmediği için başı belaya girdi.
Konu şimdi yargıda. Elbette iki taraf bir noktada uzlaşacak! İddia ediyodum, kazanan yine ABD olacak!
Çünkü ABD, stoklar üzerinden değil, akımlar üzerinden hesap yapıyor. Her şeyi fiyatlıyor, Para rejimini belirliyor.
Güç bu.
Şimdi gücün mabedinde türev piyasalardan kaynaklanan büyük hasar var. Böyle hasarlı bir ortamda da kimse vakit kaybetmiyor.
Citibank gibi bir dev çalışıyor.
İddia o ki, Hazine'den ve SPK'dan izin almadan batık tahvil satıyor!..
Citibank
Türkiye'nin yaptığı her işlem
32 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'na bağlı olarak denetime tabi. Satılan her yabancı tahvil ya da menkul kıymetlerin dökümü üç ayda bir Hazine Müsteşarlığı'na bildirilmek zorunda.
Bunu yapmayan suç işler! Bankacılık lisansı tehlikeye girer. Yapılan tahvil satışı geçersiz sayılır. Tahvil ihracı için ise her koşulda SPK'dan izin alınması gerekir!
Tablo bu kadar açıkken Citibank
Türkiye, 400 milyon dolar civarında olduğu iddia edilen Lehman Brothers tahvillerini sattığı gibi bir de satış yaptığı kurum ve kişilere,
"Eğer paranızı Lehman'dan alamazsınız Citibank'a gelmeyin!" diye uyarıda bulunuyormuş!..
Tahvil satın alan, aldığı tahvili geri veremeyeceğini bile bile alıyor!
Batık tahvili satan banka, Hazine'ye durumu bildirmiyor. SPK'dan izin almaya bile gerek duymuyor.
Kusura bakmayın bu operasyon çok kafa karıştırır. Eğer üzerinde durulmazsa
Türkiye'ye yazık olur!
Türkiye, izinsiz ve denetimsiz halka arz olayına yabancı değil.. İlk dalga
1982'de banker faciasıyla gelmişti. İkinci dalgada
tabela holdingler ile tanıştık. Üçüncü dalga ise batık büyük yatırım bankalarının
usulsüz menkul kıymet ve
türev işlemleri üzerinden geliyor. Aman dikkat!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Citibank Türkiye'yi kim denetliyor?
Yayın tarihi: 23 Eylül 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/23//okur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.