kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
14 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

"Mesele İslâmı değil, sosyolojiktir"

13.09.2008
"Yaşadığımız durum, tamamen sosyolojik bir meseledir ve İslamla ilgisi yoktur. Türkiye'de sınıflaşmanın gerçekten yerli yerine oturmamış olmasından ve bu sürecin tamamlanmamasından kaynaklanan bir şeydir. Meselenin doğrudan doğruya Müslüman ümmetinin veya İslam'ın estetik değerlerden uzaklaşmasına bağlanması fevkalade yanlıştır. Mesele Müslümanlık değil, mesele, Türkiye'de başat kültürün henüz bir burjuva kültürü olmamasından kaynaklanmaktadır. Çünkü eğer burjuva kültürü hâkim kültür olsaydı, ister istemez kitlelerin de kültürü olmak durumundaydı. Marx, "Hâkim sınıfın kültürü, hâkim kültürdür," diyor. Meseleyi bu bağlamda almakta fayda var. Nitelikli bir İslami burjuva kültürünün üretilmesi sürecine henüz girilmiş olduğu kanısında değilim. Yani tüm bunların çözümü, İslami bir burjuva kültürünün üretilmesine bağlıdır. Bunun yöntemi ise bizzat İslam burjuvazisi tarafından belirlenecek. Böyle bir kültürün nasıl olacağı konusunda herhangi bir görüş öne sürecek değilim ama, yapacak olan kültürün, bir İslami burjuva kültürü olacağını söyleyebilirim. Bu kültürün böyle bir 'uyumlu birlikteliği' nasıl yapacağını bize zaman gösterecek. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Şimdi, 'Anadolu Kaplanları' denilen bu insanlar, gerçekten burjuva olmanın bilincine varırlarsa, böyle olmayı kendi sınıfsallıklarının gereği olarak içselleştirebilirlerse, nasıl bir İslami karakter atfedileceğinin çözümü veya yollarını da bulmak durumunda olurlar. Yani, İslami bir burjuvazi olmadan, estetiğinin de her bakımdan hakim olmasını beklemek, yanlış olacaktır. İçinde bulunduğumuz bu durum belki de bir başlangıçtır. Bu süreç belki bir gedik kapamadır ama gerçek anlamda bir İslami burjuva kültürünün temelleniş biçimi değildir. Ama bunu da anlayışla karşılamak gerekir. Bir sürü şey unutturuldu ve görünmez kılındı veya bu yönde büyük çabalar gösterildi çünkü."