| 14 Eylül 2008, Pazar |
Fransız Sokağı’ndaki atölyesinde konuştuğumuz İpekçi, ekonomik kriz nedeniyle çalışanlarına bir ay ücretsiz izin verdi.
İLİŞKİLİ HABERLER
Bekir'in ilişkimizi reddettiğini duyunca kriz geçirdim
SONAT BAHAR
13.09.2008
Ünlü modacı Cemil İpekçi son bir aydır özel hayatıyla gündemde. Eski sevgilisi Bekir Coşar'ın karısı tarafından savcılışa şikâyet edilen İpekçi yaşananları, son bir ayda başından geçenlerin nelere malolduğunu anlattı..
-Bekir Coşar'ı alıkoyduğunuz iddia edildi. Oysa onu Balıklı Rum Hastanesi'ne yatırmışsınız. Bekir Bey ne zamandır uyuşturucu kullanıyordu?
- İlişkimizin son bir ayında bir şey olduğunu fark ettim. Ben şeker hastalığı sandım. Çünkü akşam eve geliyordu; uyuyordu, gözleri devamlı kanlı, ağzı kuruyordu, ayakları ağrıyordu. Araştırdım. Şeker hastalığında çok uyunduğunu öğrendim. Baktırdık, şeker hastası değildi. Artık son bir ayda yıkılır gibi eve gelip birkaç kere de istifra etti. Olaylar olup hastaneye yatırdığımda öğrendim ki, bunlar semptomların en ağırıymış. Hap, extacy, esrar çok bol miktarda kullanıyormuş. Aynı anda alkol de alıyormuş. Bunların belgeleri gazetelere verilecek.
- Aynı evde yaşayıp nasıl fark edemediniz uyuşturucu bağımlısı olduğunu?
- Bir yıldan beri benim gönlümde de bitmişti bu ilişki. Seyahatlerime yalnız gidiyordum, onunla gitmek istemiyordum. Yani hissediyordum bittiğini. Ben onu bir yıl önce kaybetmeye başlamışım. Bizim ayrılmamızdan bir yıl önce çok kuvvetli şekilde esrar içmeye başlamış, etrafın söylediği bu. Ben de ilişki anlamında bitmeye başladığı için görmediğimi, görmek istemediğimi zannediyorum. Hatta söylüyordum birini bulsan da evlensen, çocuğun olsa da hayatın olsa diye.
- Sizin uyuşturucuya yaklaşımınız nasıl?
- Geçen sene Bekir bir baskında Kasımpaşa'da yakalanmış, fakat bana 'Ben orada duruyordum, tesadüfen beni de orada aldılar' dedi. Sonra bu olaylardan sonra öğreniyorum ki, esrardan yakalanmış. Denetime gitmesi lazım, yoksa bir sene hapis cezası yiyecek. Bana 'Tesadüfen oradayım' demişti. Ben de inandım. Çünkü en korktuğum konudur uyuşturucu.
- Bu yüzden sizden sakladı belki de...
- Tabii. Biliyor ki içen biri varsa evine bile gitmem. Ayrılığımızdan bir iki ay önce bu hanımla tanışmış. Bekir'in imzalı ifadesine göre beraber içiyorlarmış. O zaman anladım ki, içiçi bir insanı bulunca karşılıklı içmekle böyle bir ilişki başlamış. Boyutu da yükselmiş.
- Peki madem böyle bir gerçek var, hayatınızda olan bir insanın madde bağımlısı olduğunu öğrendiniz... Onu yalnız bırakmış gibi olmuyor musunuz?
- Benim en korktuğum iki insan türü vardır: Uyuşturucu kullananlar ve alkolikler. Çünkü ne yapacakları belli olmaz. Onlarla aynı evde uyuyamam bile. İlişkinin bitme nedeni de biraz bu konuda bana açılmasıydı. Bekir, 'Hayatımda biri var, zaten senin de çok üzülmeni istemiyorum' deyince hemen apar topar bitirdik ilişkiyi. Saat birde konuştuk, saat ikide valizleri hazırdı, çünkü benim tekrar onunla aynı evde kalmam mümkün değildi.
- İlişkimizin son bir ayında bir şey olduğunu fark ettim. Ben şeker hastalığı sandım. Çünkü akşam eve geliyordu; uyuyordu, gözleri devamlı kanlı, ağzı kuruyordu, ayakları ağrıyordu. Araştırdım. Şeker hastalığında çok uyunduğunu öğrendim. Baktırdık, şeker hastası değildi. Artık son bir ayda yıkılır gibi eve gelip birkaç kere de istifra etti. Olaylar olup hastaneye yatırdığımda öğrendim ki, bunlar semptomların en ağırıymış. Hap, extacy, esrar çok bol miktarda kullanıyormuş. Aynı anda alkol de alıyormuş. Bunların belgeleri gazetelere verilecek.
- Aynı evde yaşayıp nasıl fark edemediniz uyuşturucu bağımlısı olduğunu?
- Bir yıldan beri benim gönlümde de bitmişti bu ilişki. Seyahatlerime yalnız gidiyordum, onunla gitmek istemiyordum. Yani hissediyordum bittiğini. Ben onu bir yıl önce kaybetmeye başlamışım. Bizim ayrılmamızdan bir yıl önce çok kuvvetli şekilde esrar içmeye başlamış, etrafın söylediği bu. Ben de ilişki anlamında bitmeye başladığı için görmediğimi, görmek istemediğimi zannediyorum. Hatta söylüyordum birini bulsan da evlensen, çocuğun olsa da hayatın olsa diye.
- Sizin uyuşturucuya yaklaşımınız nasıl?
- Geçen sene Bekir bir baskında Kasımpaşa'da yakalanmış, fakat bana 'Ben orada duruyordum, tesadüfen beni de orada aldılar' dedi. Sonra bu olaylardan sonra öğreniyorum ki, esrardan yakalanmış. Denetime gitmesi lazım, yoksa bir sene hapis cezası yiyecek. Bana 'Tesadüfen oradayım' demişti. Ben de inandım. Çünkü en korktuğum konudur uyuşturucu.
- Bu yüzden sizden sakladı belki de...
- Tabii. Biliyor ki içen biri varsa evine bile gitmem. Ayrılığımızdan bir iki ay önce bu hanımla tanışmış. Bekir'in imzalı ifadesine göre beraber içiyorlarmış. O zaman anladım ki, içiçi bir insanı bulunca karşılıklı içmekle böyle bir ilişki başlamış. Boyutu da yükselmiş.
- Peki madem böyle bir gerçek var, hayatınızda olan bir insanın madde bağımlısı olduğunu öğrendiniz... Onu yalnız bırakmış gibi olmuyor musunuz?
- Benim en korktuğum iki insan türü vardır: Uyuşturucu kullananlar ve alkolikler. Çünkü ne yapacakları belli olmaz. Onlarla aynı evde uyuyamam bile. İlişkinin bitme nedeni de biraz bu konuda bana açılmasıydı. Bekir, 'Hayatımda biri var, zaten senin de çok üzülmeni istemiyorum' deyince hemen apar topar bitirdik ilişkiyi. Saat birde konuştuk, saat ikide valizleri hazırdı, çünkü benim tekrar onunla aynı evde kalmam mümkün değildi.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 14 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/14/pz/haber,8C0616DEE9F54751902E17E7C186AE3D.html
Tüm hakları saklıdır.
Röportaj Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|