Siyasetin çelik korsesi...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, üç gün önce iki gerekçeli kararın da ekimin ilk haftasına yetiştirileceğini açıkladı.
Bunların ne olduğunu sıralarsak...
İlki, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği üniversitelerde türban düzenlemesine ilişkin Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddelerindeki değişiklik...
İkincisi de AK Parti hakkındaki kapatma davası...
Anlaşılıyor ki, gerekçeli kararların yayınlanmasıyla birlikte, üç hafta sonra Türk siyaseti yeni bir döneme girecek.
Daha ilerisi iki gerekçeli kararla Türk siyaseti çelik korsenin içine sıkışacak.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de bir süre önce basın toplantısında vurguladığı gibi "Siyasetin hareket alanında önemli bir daralma ve sıkışıklık" olacak.
Hele ki daha parlamento yeni yasama dönemine başlamadan ortaya çıkan bugünkü gerilimli ortam buna eklendiğinde, daralmanın etkisi daha fazla hissedilecek.

Ya çözüm ya seçim...
Siyasetin bu tablodan kurtulmasının iki yolu var: Ya sorunlar parlamento bünyesinde çözüme kavuşturulacak veya erken genel seçim sandığında çözüm aranacak.
Dört yıllık yasama döneminin daha birinci yılını yeni doldurmuş Meclis'in hemen seçime gitme ihtimali zor görülüyor.
Bu durumda geriye tek yol kalıyor: Parlamentoda çözüm.
Meclis bir önceki dönem, iki partili yapısı dolayısıyla aranan uyumu yakalayamamıştı.
AK Parti'nin "Bir uyum komisyonu kurup, sorunları orada çözelim" önerisine CHP "İki partili yapıda uyum komisyonuna ne gerek var" diye karşı çıkmış ve sistem tıkanmıştı.
Ancak seçim sonrası ortaya çıkan çok partili yapı da geçen yasama döneminde sorunları uyum içinde Meclis'te çözmeye yetmedi.

Türban örneği
Hatta çok daha içinden çıkılmaz bir noktaya taşınmasına neden oldu.
Örnek mi?
Yarından itibaren eğitim dönemine başlayacak üniversitelerde tekrar sorun olacağı görünen türban konusu.
Birçok üniversite düne kadar "hoşgörü içinde" türban meselesini kendi iç bünyesinde çözmüşken, yarından itibaren bu hoşgörülü tutumlar da kalkacak.
Üniversitelerde hiçbir rektör veya öğretim üyesinden yarından itibaren Anayasa Mahkemesi kararının tersine hareket etmesi beklenmemeli...
Peki, bu durumda çözüm nasıl sağlanacak?
Bunun tek çözüm platformu var: Meclis...
Parlamentoda çözümün nasıl bulunacağına gelirsek...
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasa, Meclis İç Tüzüğü, Siyasi Etik, Siyasi Partiler, Seçim ve Siyasetin Finansmanı kanunları ile ilgili 4 ayrı uzlaşma komisyonu kurulmasını önermişti.
Toptan'ın önerisi doğrultusunda MHP, 1 Ekim'i beklemeden komisyona üye bildirdi.

Olanlarla devam
MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, dün bunun nedenini şu sözlerle dile getirdi:
"Uzlaşıya bu kadar ihtiyaç duyulduğu dönemde baştan 'Biz yokuz' diyemezdik. Siyasetin önünün açılması gerekiyor. CHP, 'Yokum' dedi diye Meclis'i tıkayacak halimiz yok. Üye verenlerle devam edilir..."
Bölükbaşı bu yaklaşımında haklı olabilir.
Ancak yakın geçmişte CHP'nin olmadığı çözüm arayışlarının ne gibi sıkıntılara yol açtığı ortada duruyor.
Yerel genel seçimin yaşanacak olması nedeniyle gerilimin çok daha yükseleceği bu yasama döneminde uzlaşıya çok daha fazla ihtiyaç bulunuyor.