Mucizevi bir şekilde kurtuldum

Özlem Er Öner (28) Gölcük'te sekiz saat enkaz altında kalmış. Sallantıyı hiç hissetmeden yaşadığı bina çökmüş: "Kolonların arasına sıkışıp, hareket edemedim. Çok ezilmiştim; doktorlar daha fazla kalsaydım kurtulamayacağımı söyledi. Hiç bilincimi kaybetmedim; her şeyi hatırlıyorum. Bina sürekli sallandığı için kimse yanıma giremiyordu. Sürekli yardım istedim ama kimse oraya girmeyi göze almadı. Sadece sağ kolum dışardaydı. Dışardakileri görmüyordum ama konuşuyordum. Sonra mucize gibi, üç tane tanımadığım çocuk geldi. Enkazın içine girdiler ve beni kurtardılar. Yalnış bir hamlede iyice sıkışabilirdim. Ama çok özen gösterdiler ve hasteneye kaldırıldım. Sonra feribotta karşıya geçirilirken, yine tehlike atlattım. Yanımda annem olmasa yine kurtarılamayacaktım. Orada kaybolabilirdim. Orada organ mafyaları tarafından kaçırılanlar olmuş. Ayağımdan ameliyatlar oldum. Kesilme ihtimali vardı. İstanbul'da Çapa Tıp Fakültesi'nde iki tane profesör, 40 kişi arasından benim de aralarında olduğum altı kişiyi seçti ve iyileştirmek için özel çaba harcadı." Tüm bu yaşadıklarına rağmen Özlem Er Öner, Gölcük'ten kopamamış. Orada evlenmiş ve orada yaşıyor. Ama "Her 17 Ağustos'ta o anı yaşıyorum," diyor ve ekliyor: "Etkileri hâlâ var. Panik atak yaşıyorum. Yüksek binalara çıkamıyorum, karanlıkta duramıyorum, en ufak bir gürültüde tepki veriyorum."