Sahi mi!

95 mi, 96 mı, 97 mi?
İşte son işçinin ölümüyle, her zaman gemi yüzdürebilen eski AKP Milletvekili Kaptanoğlu, "Tersane ölümleri MİT'lik" deyiverdi.
Ülkenin en büyük medya grubunun en büyük gazetesi de, "işçi haberi" olarak bunu manşete koyuverdi.
Şimdi hükümet içinden de "yabancı parmağı" gibi sesler geliyor.
Bu çocuk oyuncağı değil.
Onlarca insan ölmüş ve (resmi açıklamalara göre "daha ölecekler" ya!) 100'üncü ölüme doğru "katil" bulundu:
Rekabeti hazmedemeyen yabancı ajanlar!
Tersanelere nasıl sızdıkları, işçiye elektriği nasıl verdikleri, ambara nasıl ittikleri, metrelerce yükseklikten aşağı nasıl fırlattıkları...
Bu arada, taşeronlardan nasıl yararlandıkları...
Sigortasız çalıştırtmayı nasıl becerdikleri...
Aşırı işi nasıl yükledikleri...
Düzmece kalp krizi raporlarını nasıl verdirdikleri...
Hepsi eminim ortaya çıkacak.
O zaman biz de diyeceğiz ki...
Tersanelerde hiç sorun yoktu, işçileri yabancı parmağı öldürdü!
Belki de ölen işçilerin bizzat kendileri yabancı parmağı idi!
Kim bilir, belki de ölen haksız, gerçeği keşfeden tersaneci ile hükümeti haklıdır.