İtalya ve şarap

Toskana

Avrupa Birliği'nin en olumlu etki yaptığı ülkelerden biri İtalya.
Çünkü İtalya AB'nin kuralları sayesinde dünyanın en önemli şarap üreticilerinden biri haline gelmiş, Fransa ile yarışır olmuş.
1990, İtalya'da şarap üretiminin kaderinin değiştiği yıl.
Evet o yıl iklimde ciddi bir değişim olmuş ama daha önemlisi İtalyanlar bağlarında şarap üretim tarzlarında devrimci bir değişim gerçekleştirmiş.
II. Dünya Savaşı sonrası İtalyan şarap üreticileri endüstriyel tarzda üretim yaparmış.
Ancak 1960 ve 70'lerde AB ve İtalyan hükümeti tarım sektörünü canlandırmak için harekete geçmiş.
AB, bağcıları aşırı üretim üzümlerini başka bölgelere göndermeye veya kimi bağları söküp başka yerlere dikmeye ikna etmiş.
Bunu gerçekleştirmek için de ciddi teşvikler vermiş, bunun sonucunda da İtalya, şarap üreticileri için uzun süre tam bir refah devleti olmuş.
AB teşviklerini fırsat bilen şarap üreticileri, daha fazla para kazanmak amacıyla aşırı üzüm üretimine devam etmiş.
Bu aşırı üretim 60'lar ve 70'ler boyunca İtalyan şaraplarının şöhretine ciddi leke sürmüş ama buradan elde edilen ekstra gelir 1990'lardaki patlamayı sağlayacak yatırımların kaynağını oluşturmuş.
Babalarından bağları devralan çocukları geleneksel kestane fıçıları Fransız meşe fıçıları ile değiştirmiş, yaz ortasında erken hasada başlayıp fazla üretimin önüne geçmiş. Bu arada İtalyan Hükümeti 1963'te kısaca DOC denilen (Denominazione di Origine Controllatta) denetim kuralları getirmiş.
DOC ve sonradan geliştirilen ve daha kaliteli şarap için çok daha sert yaptırımlar getiren DOCG kuralları, şarabın hangi üzümden ve hangi bölgede yapıldığını gösteriyor.
DOCG kurallarına bağlı 23 bölge var.
Bunlar arasında Barbaresco, Barolo, Gavi, Brunello Montelcino, Chianti gibi bilinen markalar var.
Elbette bu kurallar bu etiketi gördüğünüz her şarabın kaliteli olduğu anlamına gelmiyor çünkü İtalyanlar tipik bir Akdenizli olarak kuralları eğip bükmeyi seviyorlar.
Şu anda Montalcino bölgesi üreticileri arasında ciddi bir tartışma var, çünkü kimi üreticiler rakiplerini Sangioevese üzümlerine başka üzümler karıştırmakla suçluyor. O nedenle "Brunello alırken dikkatli olmak gerekiyor" diye uyarılıyorsunuz.
Montalcino tarihi yüzyıllar öncesine dayanan bir dağ kasabası.
Görkemli kalesini kilometrelerce öteden görüyorsunuz. Güçlü Floransa ile Roma arasında sıkışmış, 3.5 yıllık bir kuşatma sonucu 1500'lerin ortasında Floransa hakimiyetine boyun eğmiş.
Yüksek dağlardan denize kadar uzanan bir bölge.
Bu sınırlı alanda yüzlerce bağ ve şarap üreticisi bulunuyor.
Tepede üretilen şarapla sahile yakın bölgelerde üretilen şarap arasında ısı ve rutubet etkisi nedeniyle ciddi tat farkı hissediliyor.
Bu nedenle şişesi 5-10 Euro'ya Brunello olduğu gibi, 200- 300 Euro'ya varan şişeler de var.
Brunello'nun üretiminden sonra 5 yıl fıçıda dinlendirilmesi şart.
Başka yere taşınmaması gerekiyor.
Bu kurallar ve İtalyanların şaraba düşkünlüğü İtalya'yı bugün şaraptan da ciddi bir gelir elde eden ülke haline getirmiş.
Darısı başımıza.