Kıbrıs'ta bir harika 24 saat!..

İşlerin iyi gideceği daha uçaktan inerken belliydi.. 35 dereceye varan sıcağıyla İstanbul'da boğulurken, Kıbrıs'ı dehşet içinde düşünüyordum. Uçağın kapısında beni bir Alaçatı, Çeşme rüzgârı karşıladı ki, püfür püfür..
Benim Kıbrıs muhtarım, Ertan Birinci orda bekliyor.. Yani böyle dost.. Uçaktan alır, uçağa bırakır her defasında.. Beni de nasıl kurtarır..
Tabii gidişin bir resmi bölümü var. Onun dışında ordaki dostlar, hepsi dost Kıbrıs insanı, davet üstüne davet..
"Ertan'a müracaat" derim hep.. "Muhtar o.. O ne derse o.." Ben sıyırırım, Ertan yanar..
Gece vakit geç, ben indiğimde.. Anca Girne'ye gittik, benim şaşmaz otelim Colony'ye.. Sevgili Erbil bu defa yurtdışında ama, "Hoş geldin"i gene ihmal etmemiş.. Masanın üzerine bir sarı kırmızı pasta.. "Hoş geldin ve kutlarız.."
Ertesi sabah erkenden Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi adına bana rehberlik eden Ebru Tayanç geldi aldı otelden.. Doğru kampusa..
Gene bana fena halde gıpta ettiren bir cennet.. İki saat baş başa kaldık gençlerle.. Nasıl mutlu, nasıl keyifli iki saat geçirdim aralarında.. Sonra sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdik, yüzlerce.. Sonra genç rektör Prof. M.Ali Yükselen bana bir okul turu yaptırdı.. Öğrencilerin yemek yedikleri kafeterya ışıl ışıl.. Sonra kantin.. Hangi kantin.. Harika kafeler.. Ayrılmak istemedi canım..
6 fakültesi var, Üniversitenin, yedincisi yolda.. Hukuk için baş vurmuşlar YÖK'e..
Ortalama 2.0'ın üzerindeyse, 4 bin Euro paket program.. Otelden ucuz, yatılı okul.. Ağırlıkları günümüzün ihtiyacı.. Tasarım. Güzel Sanatlar Fakültesi Tasarım üzerine kurulmuş..
Öğle yemeğini hep birlikte Eski Lefkoşa'da Boghjalian Konak restoranında yedik.. Eski bir konakta tarihi lokantanın başında şimdi Sevil ve Zihni Yüksel var.. Sıra sıra Kıbrıs mezeleriyle ben doymuştum ki, ana yemek için Zihni Bey geldi.. Etleri ünlüymüş.. "Hangisini tavsiye edersin" dedik..
"Etmem" dedi.. "Hangisini etsem, ötekiler gücenir.."
Yemekten sonra Ertan, eski Lefkoşa'yı gezdirdi bana.. Lokmacı Kapısı da orda.. Kapının açılması, o unutulmuş yöreyi kentin merkezi yapmış.. Tüm esnaf o gün bugün 10 misliyle kapıyormuş günü.. Giyim ve mücevher dükkânları yoğun.. Tabii bol miktarda da restoran ve kafe.. Bu kapı, dostluğa açılıyor aslında.. Kalıcı dostluğa..
Büyükhan'a gittik. Resimler var duvarda.. Bir leşmiş.. Şimdi elden geçirmişler. Tarihin içinde bir alışveriş merkezi olmuş.. El sanatları üzerine dükkânlar ve kafeler.. Üst kattaki odalar döşenip "Han" usulü otel olmalı.. Burada kalmak, tarihi yaşamak isteyen turistler, 5 yıldızlık otel parası öderler çekinmeden..
Aşağıda su muhallebimizi yerken Atilla Kalpakaslan'a rastladım. Uzun süredir Amerika'daymış, dönmüş.. Kıbrıs güzeli seçecek, 31 Temmuz'da.. "Kanbersiz düğün olur mu" dedim.. Hıncalsız güzellik jürisi.. Bilir misiniz zor iş, Kıbrıs'ta güzel seçmek..
Sabah üniversite Kantin'inde, öğleden sonra uğradığımız Kıbrıs kafelerinde karşıma çıkan kızlardan rastgele 20'sini işaret etsem, bizim yarışmalara final düzenleriz.. Bu Kıbrıs Güzeli, Miss Turkey yarışmalarına katılıp, dünyaya açılmalı.
Akşamüzeri yeni Lefkoşa oldu hedef.. Genç TV'nin genç patronu Ertan, yeni yaptırdığı binayı gezdirdi. Yıl sonunda açılırmış. Harika bir modern TV binası oluyor.. Uçak saati yaklaşırken, Lefkoşa'nın Bağdat Caddesi'nde Mado'ya oturduk, ayrılık kahvesi için.. Cıvıl cıvıl..
Kıbrıslılar nasıl sıcak kanlı, nasıl cana yakın, nasıl dost insanlar..
İnanın aklım orada kaldı..