Amerikan Başkanlık seçimlerinde Demokrat Partinin adayının kim olacağı hala belli değil. 22 Nisanda yapılan Pennsylvania önseçimleri Hilary Clinton'un umudunu canlı tutmasını sağladı. Salı günü yapılacak Indiana ve Kuzey Carolina eyaletlerindeki önseçimlerde de kesin bir sonuç alınması beklenmiyor. Ancak özellikle
Indiana'daki sonuçlar delege sayısında önde giden
Barack Obama'nın adaylığı elde edip edemeyeceği konusunda önemli bir gösterge olabilir.
Bugüne dek oyların ve delegelerin çoğunu elde eden Obama bir türlü yarışı bitiremiyor.
Kalıcı darbeyi vurarak
Hillary Clinton'un önünü kesemiyor.
Gaddar olamıyor. Indiana'da da yenilmesi veya çok az farkla kazanması durumunda delege çokluğunun adaylığı kazanmasına yetmemesi ihtimali var. Geçen hafta Şikago'daki kilisesinin rahibi
Jeremiah Wright'in söyledikleri de Obama'nın kampanyasına zarar verdi. Daha önceleri Youtube'da rahibin bazı konuşmalarına yer verilmiş, özellikle "Tanrı Amerika'yı korusun" yerine
"Tanrı Amerika'yı kahretsin" dediği konuşması kıyameti koparmıştı.
Obama'nın müthiş konuşması Bu patlayan siyasi skandalın ardından yaptığı muhteşem konuşmada Obama
Amerika'nın başlangıç günahı olan ırkçılık konusunda derinlikli, hayli dokunaklı ve meseleye cepheden yaklaşarak konuyu tartışan bir konuşma yapmıştı. Hayli etkili olduğu anlaşılan bu konuşmanın ardından da mesele kapanmadıysa bile kampanyayı olumsuz da etkilememişti. Ancak
rahip Wright'in sert ve köşeli görüşlerini kamuoyu önünde dile getirmeyi sürdürmesi, Obama'nın da aslında kendisiyle aynı fikirde olduğunu iddia etmesiyle
ipler koptu . Gerek söylenenlerden kişisel olarak rahatsız olduğu gerekse siyaseten verdiği zarar nedeniyle Obama rahip Wright ile ilişkisini kopardı.
Obama'nın kavgacı olmak istemeyen, uyumlu kişiliği ve bu kişiliğin kampanyaya yansıyan yumuşaklığının aksine Hilary Clinton ve kocası büyük bir hırsla seçimlere asıldılar. Kazanmak için
her türlü yönteme, belden aşağı darbelere başvurarak mücadelelerini sürdürüyorlar. Irk meselesini doğrudan değilse bile dolaylı olarak sürekli gündemde tutup, bir siyahın ne ölçüde vatansever olabileceği alt temasını Obama'nın tecrübesizliğiyle birleştirip saldırıyorlar.
Siyaset son tahlilde iktidar elde etmek için yapıldığından Hillary'nin köşeli, sert ve ihtiraslı mücadelesi ona Obama karşısında bir avantaj sağlıyor. Parti kurallarına aykırı yapıldıkları için
sonuçları reddedilen Florida ve Michigan eyaletlerindeki ön seçimlerin sonuçlarını saydırmayı başırsa seçilme şansı da güçlenecek.
İki aday iki Amerika Kişisel farklılıklar ve ırk meselesi dışında asıl büyük fark ise sınıfsal. Obama 21. Yüzyılın ekonomisinde işlevsel olacakların, yani
beyaz yakalıların,
ırk ayrımcılığını aşmış gençlerin ve kentlilerin oylarını alıyor. Buna karşılık Hillary
sanayi işçilerinden, orta yaşlı kadınlardan ve küreselleşmeden zarar görenlerden destek görüyor. Bu bağlamda Obama
geleceğin Amerikasını Hillary
geçmişin Amerikasını temsil ediyor.
Önseçimin bu kadar sert ve uzun olmasının
Cumhuriyetçilere yarayacağından ürkenler de var. Henüz bu yargıya varmak için erken. Bu kampanya sonunda dengenin bozulmaması halinde Hillary ve Obama'nın
birlikte seçime girmeleri itimali de kaybolmuş değil.
Yayın tarihi: 4 Mayıs 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/04//haber,1AF9C70A23C64A26836A5260ED3968F2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.