Dolarda kayıp da yüksek iştah da

Kuraklığın, ramazanın ve eğitim yılının başlamasının çakıştığı eylülde enflasyonda korkulan olmadı. Gerçi gıda fiyatlarında yüzde 2.29 gibi yüksek oranlı bir artış meydana geldi ve bu da yüzde 1.03'lük tüketici enflasyonunun yüzde 65'ini oluşturdu. Ama bazı kalemlerdeki fiyat düşüşleri bunu törpüledi. Enflasyonda en kritik ayın kazasız aşılmasıyla Merkez Bankası'nın faiz düşüşlerinde eli oldukça rahatladı.

- Dövizde yüksek kayıp- Eylül ayı enflasyonunun arındırılmış yatırım araçlarının reel kazançları bitişikte yer alıyor. Geçen ay yatırım araçları için toparlanma ayıydı. Faiz düzeyi, Eurobond fiyatları ve döviz kuru dalga öncesi düzeyleri geçti bile. Borsada ise rakam kaldı. Eylülde en düşük kazanç ise enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 7.65'le dolarda, yüzde 3.97'yle Euro'daydı. 9 ayda da kayıp dolarda yüzde 17.70'e, Euro'da yüzde 11.12'ye, bir dolar bir eurodan oluşan döviz sepetinde ise yüzde 13.84'e ulaştı. Faizdeki reel kazanç dikkate alınınca bu kayıplar daha büyüyor. Gerçekten döviz yatırımcısının yüksek kayıpları oluşmuş.

- 5 milyar dolarlık alım- Bu yüksek kayba karşılık dövize yerli tasarruf sahiplerinin ve kurumların yüksek iştahı devam ediyor. Dalgalanmanın ilk üç haftasında 5.6 milyar dolar satarak kurun sıçramasının önüne geçen yerliler, daha sonraki düşüş döneminde alıma geçti. Son bir aydaki alımları da 5.1 milyar doları buldu.17 Ağustos'ta 86.3 milyar dolara inen yurtiçi yerleşiklerin banka ve katılım bankalarındaki döviz hesapları 21 Eylül'de 91.4 milyar dolara yükseldi.
Böylece yerliler son dalgalanmada sattıkları dövizi yerine koydu.
Sanki Türk atasözünü doğrularcasına kayıpları arttıkça yerlilerin döviz alımı da artıyor gibi. İlginç bir gelişme. Devam edeceğim.

- Sonuç- "Diken battığı yerden çıkar." Türk Atasözü