kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Eylül 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Kriz konjonktürü Türkiye'yi şimdilik teğet mi geçiyor?

Asya Krizi 1997 sonbaharında patlak verdiğinde Türkiye'yi pek etkilemedi. Sadece borsada trendi aşağıya döndürdü. O kriz Asya'dan başladı, Avrupa'yı vurdu, Latin Amerika'ya ulaştı. Ancak ABD'nin kapısında durdu. Eve dönüş etkisiyle paranın ABD'ye doğru çekilmesi hem borsayı artırdı, hem de faizleri düşürdü. Yani Asya'da kriz olağanca ağırlığı ile yaşanır ve Avrupa da bundan payını alırken, ABD güllük gülistanlıktı. Kriz ABD'ye bulaşmadığından Asya ve Rusya Krizi olarak kaldı, yoksa boyutu büyüyecek ve bir dünya krizine dönecekti.
Türkiye'de de belli bir tedirginlik vardı ama negatif etkilenmenin boyutu küçüktü.
Ne zaman ki Asya Krizi 1998'de Rusya Krizi'ne dönüştü, Türkiye'yi de bire bir etkilemeye başladı. 1998 sonbaharında borsa dip noktasını buldu, Türkiye'den hatrı sayılır bir sermaye çıktı, faiz fırladı. ABD de LTMC adlı fonun batışı ile bu krizden etkilendi. Nitekim ABD piyasalarının nabzını yansıtan volatilite endeksi VIX, 50'ye kadar yükseldi.

- Asya yerine Amerika- Türkiye, Rusya krizinin etkisini ancak 2000 yılında yürürlüğe konulan programla kısmen aşar gibi oldu. 2001'de de başka faktörlerin etkisiyle büyük krizi yaşadı.
Bugün finansal piyasaların içinde olduğu dalgalı durum kısmen 10 yıl önceki Asya Krizi'ne benziyor. ABD Merkez Bankası (Fed) eski başkanı Alan Greenspan bu benzerliği geçen hafta "Son 7 haftadır gözlediğimiz tavır, pek çok bakımdan 1998'de gördüklerimizin, borsanın çöktüğü 1987'de gördüklerimizin aynısı" dedi.
Eklemek gerekiyor: Çok önemli bir farkla. Bu kez Asya'nın yerinde Amerika var. Kriz en güçlü biçimde kendini Amerika'da hissettiriyor, Avrupa'yı da etkisi altına alıyor, Asya kıtasına gelince de çok önemli bir ivme kaybediyor. Hatta, Çin Borsası'nın prim yapmasına bakınca tam olarak 10 yıl önceki durum bu kez yön ve ülke değiştirerek aynen yaşanıyor denilebilir.

- Türkiye'nin avantajı- Bu dalgalanmadan Türkiye göreli olarak az etkilendi. Tıpkı, Asya Krizi'ndeki gibi... Zaten gelişmekte olan diğer ülkeler de az etkilenmiş durumda. Kaldı ki, Türkiye'nin cari açık gibi dezavantajına karşılık bazı avantajları var.
- Bir kere bankacılık sektörü yapısı itibariyle sağlam.
- Türkiye'de mortgage kredileri daha yeni başlıyor.
- Dünya finansal sisteminde kırılmalara yol açan mortgage kağıtlarına dayalı türev ürünlere Türkiye'den yatırım da çok az. Dolayısıyla etkilenen şirket ve kurum yok gibi.
- Kısa vadeli düşünüldüğünde, dünyada doların değer kaybetmesi, Euro'nun güçlenmesi Türkiye'nin lehine. Çünkü ihracatının daha büyük kısmı Euro'yla ithalatının ise dolarla... Dış borçları da daha çok dolar üzerinden. Şirketlerin borçları da daha çok dolarla.
- Tabii buna yurtiçi yerleşiklerin son bir yıldır döviz yığınaklarını artırmasını da eklemek gerekiyor. Çifte seçim riskine ve dalgalanma ihtimaline karşı yapılan bu yığınak siyasi risklerin bitmesiyle kur yukarı gittikçe azaltılma yoluna gidiliyor. Bu da dışarıdaki dalgalanmaya rağmen döviz kurunu düşürücü etki yapıyor.
- Dünya ekonomisindeki büyümenin azalmasından dolayı dış talepte belli bir durgunluk bekleniyor. Buna yurt içi talep de yardım edince ve bu dönemde kur artışı gündeme gelmeyince orta vadede enflasyon hedefinin altına inilme olasılığı belirdi. Bu gerekçeyle Merkez Bankası faiz indirdi.
- Faiz indirimine başlanmasına karşılık Türkiye'nin faizi halen dünyanın en yüksek faizi. Bu sırada dünyada faizlerin düşürülüyor olması, Türkiye'yi daha ön plana çıkartabiliyor.

- Büyümeyi düşürür mü?- Ortaya çıkan son dalgalanmayla hem finansal piyasalarda hem de reel ekonomide daha zor bir döneme doğru gittiğimiz, yüksek büyüme hızımızın bir miktar düşeceği açık. Ancak çeşitli nedenlerle bu krizden şimdilik göreli olarak daha az etkilendiğimiz ve bazı gelişmelerin sayesinde Türkiye'nin şanslı çıktığı da doğru. İnşallah bu kez, Asya Krizini, Rusya Krizi'nin izlemesinde olduğu gibi, iki ataklı bir kriz olmaz. Türkiye'ye etkisi de benzer şekilde ve büyüklükte gerçekleşmez. Bugünkü düzeyinde kalır.

- Sonuç- "Başarı kuvvetli olana gülümser, başarısızlık güçsüzlere çullanır" Oscar Wilde