Sezer ve YSK'nın dediği oldu...

Seçim sonuçları kesinleştikten birkaç gün sonraydı. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hükümete uyarısı netti: "Referandum sürecini durdurun. Sıkıntı yaratır..." Uyaran sadece Sezer değildi.
Aynı tarihlerde Yüksek Seçim Kurulu'ndan da AK Parti yönetimine benzer mesaj gitti:
"Cumhurbaşkanı'nı Meclis seçmek zorunda. Referandum süreci sorun olur. Meclis ilk iş olarak referandumu ortadan kaldıracak yasal düzenlemeyi yapsın..."
Uyarılar dikkate alınmadı anayasa paketindeki; "11'inci Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir" hükmünün kendiliğinden ortadan kalkacağı savına sığınıldı.
Savın değil, uyarıların haklılığı görüldü.
AK Parti, referanduma 17 gün kala anayasa paketinden "11'inci Cumhurbaşkanı'nı halk seçer" ibaresinin yer aldığı 2 maddeyi ortadan kaldıran teklifi dün Meclis'e sundu.

Yeterli mi?
Peki bu 21 Ekim'de anayasa referandumunun yapılmasını engeller mi?
AK Parti Meclis grup yöneticileri iki maddenin metinden çıkarılmasının yeterli olacağını, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçiminin 7 yıl sonra olacağını ileri sürüyorsa da uzmanlar aynı görüşte değil.
Gerekçeleri de şöyle:
1-Referanduma sunulan anayasa değişiklik paketinde "Anayasa değişikliği bir bütün halinde halk oyuna sunulur" deniliyor. Oysa iki maddesi çıkarılarak bütünlüğü bozuluyor.
2-Gümrük kapılarında oy verme işlemi sürüyor. Meclis'te değişiklik olursa gümrük kapısında oyunu kullanmış olanlar başka, 21 Ekim'de sandığa gidecekler başka metne oy atacak. "Gümrük kapılarında kullanılan oylar, referandumdaki toplam oyları etkileyecek oranda değil" denilse de oy verilen iki farklı metin olduğu için birlikte sayılamaz.
3-Yüksek Seçim Kurulu'nun önünde tek seçenek var; 21 Ekim'i iptal edip, süreci tekrar başlatarak yeni takvimi belirlemek.
Veya 55'inci Hükümet döneminde milletvekili maaşlarına ilişkin düzenlemenin referanduma götürülmesi sürecinde yaşandığı gibi anayasa değişikliğini ortadan kaldırıp sorunu Meclis'te çözmek.
Bu, yeni haliyle referandumda katılımın düşük olması ihtimalini de ortadan kaldıracak.
Başka sorunları da engelleyecek.

Hukuk mühendisliği
Çünkü, referanduma sunulan anayasa paketinde, Cumhurbaşkanı'nın 5 yıllığına seçileceği hükmü yer alıyor.
Bu durumda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi 5 yıl sonra mı dolacak; yoksa kazanılmış hak olarak 7 yılını tamamlayacak mı?
İdare Hukuku'nda "kazanılmış hak söz konusu olamıyor."
Ancak düzenlemenin süreyi nasıl öngördüğünün de belirtilmesi gerekiyor.
Kim ne derse desin, geçen dönem kızgınlıkla hazırlanan anayasa paketinde, inşaat ve mühendislik kusurları olduğu görüldü.
Bunun üzerine yapılacak binada her zaman sorun çıkacak.
Daha önemlisi, geniş kapsamlı yeni anayasa değişikliği yakında Meclis'e sunulacak.
Referanduma götürülen anayasa paketinde yer alan hükümler de yeni anayasada aynen yer bulacak.
O zaman, referandum için ayrıca 105 milyon YTL harcamak niye? Hukuk kuruculuğu mimarlık gerektirir; mimarisi bozuk binanın maliyeti yüksek olur.