İlk maçta alınan şok sonuç belki de bu maç için hayırlı olmuş. İlk dakikadan son dakikaya kadar mükemmele yakın bir futbol oynayan Galatasaray, Sion'u sahadan siliverdi. Müthiş bir tempo, hemen hemen hiç yapılmayan defans hataları ve mükemmel golleriyle hatıralarda kalacak bir karşılaşmaydı. Herkes haftasonu anlamsız disiplin gösterisiyle kadro dışı kalmış Lincoln ve Hakan Şükür'ün performansını merak ediyordu. Baktık ki, onlarda da bir küskünlük yok. Tabii Hakan Şükür her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Daha da önemlisi yavaş yavaş kendine güvenini kaybediyor. Ama başta Arda, sonra Lincoln ve Linderoth müthiş işler yaptılar. Arda belki de en iyi maçlarından birini oynadı. Gelelim Ümit Karan'a... Sezon başı tutukluğu gitmiş, istekli, sanki Lucesculu günlerine dönmek ister gibiydi.
LİNCOLN BÜYÜK KAZANÇ Lincoln, Galatasaray için her yönden müthiş bir kazanç. Tribünleri dolduran o. Taraftarı ateşleyen o. Asist yapan o. Gol atan o. Diğer arkadaşları da, ona ayak uydurduklarında Galatasaray ürkütücü bir takım oluyor. Herhalde Sionlu oyuncular dün gece maç sonunda "Biz bu takıma nasıl İsviçre'de üç gol atabildik?" diye düşünmüşlerdir. Takımda kim oynarsa oynasın fazla bir eksiklik hissedilmiyor. Mesela dün gece de, Barış için çok olumlu düşüncelerimiz gelişti. O da sanki 40 yıllık Galatasaraylı gibi. Kısacası Galatasaray, UEFA Kupası'nda gruplara kalırken üst turlar için ümit verdi. Şimdi herkes
"Acaba mı?" diyor. Acaba 2000 ruhu geri mi dönüyor? Başarabilecek miyiz? Neden olmasın? Belki Galatasaray 2000'li yılların Galatasaray'ı gibi değil ama oyunun adı futbol. Biraz şans, dün geceki gibi performanslar ve tabii çekilecek kura... Bu Galatasaray için UEFA finali çok mu uzak? Hayır. Ama kolay da değil.
Yayın tarihi: 5 Ekim 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/05//cakar.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.