kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Madem enflasyon inecek, bu yüksek faiz neden?

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz İstanbul'da bir kısım ekonomi yazarlarıyla yaptığı toplantıda bağımsızlık vurgusu yapma gereği duymuş. Para Politikası Kurulu'nun 5 üyesinin de hazır bulunduğu ve birlik görüntüsü verdiği toplantıda özellikle faizlerin seçimler sonrasında indirilmesi yönünde yapılan baskılara karşı Merkez Bankası'nın bağımsızlığı vurgulanmış. Bağımsızlık hatırlatması iyi ama yüzde 47 ile iktidara ikinci kez gelen bir hükümet karşısında Ankara'da bütün sivil bürokrasi veya bürokratlar hazır olda duruyor. Buna İstanbul'daki dünyasını da dahil etmek mümkün. Kurum ve kurum başkanı bağımsız olsa da, başkan yardımcıları hükümete bağlı. Para Kurulu'nda da kararlar oy çokluğuyla alınıyor.

Hükümetin dediği olur
Yani Merkez Bankası'nda artık hükümet ne derse o olur. Bunun bazı sakıncaları da ortaya çıkar. Bu sakıncalar da ancak Para Politikası Kurulu'nun toplantı tutanaklarının açıklanmasıyla azaltılabilir. Şeffaflık çok şeyin ilacıdır. Burada kim nasıl oy kullanmış, niye tavır değiştirmiş, faizin düşürülmesini veya artırılmasını neden istiyor gibi soruların yanıtını buluruz. Kurul içinde hükümetin veya baskı gruplarının lehine hareket eden var mı, yok mu sorgularız. Böyle bir şeffaflaşma belli bir baskıyı beraberinde getirebilir, Kurul üyelerini siyasi baskılardan uzaklaştırabilir ve daha bir ideal çizgiye doğru çekebilir.

% 4'ün altına inilir
Toplantıda Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın sunuşu bazı önemli ipuçları hatta net ifadeleri içeriyor. Örneğin;
* "Kısa vadeli faiz oranlarında ölçülü indirim sürecine başlanması için gerekli şartlar oluşmuştur.
* Küresel büyümede yavaşlama dış talepte sınırlı büyümeye, kredi piyasasındaki sorunlar yurt içi bankaların kredilerinin dış kaynakla finansmanını sınırlayarak iç talebi frenlemesini beraberinde getirebilir.
* Merkez Bankası'nın temkinli ve ölçülü bir faiz indirim süreci izlediği durumda 2008 yılının sonunda enflasyonun yüzde 4'lük hedefin altında gerçekleşebileceği öngörülmektedir."

Sorun nerede?
Özellikle bu son paragraf faiz düşüşü yönünde Merkez Bankası'nı bir hayli rahatlatıyor. Bu cümleye, bu tahmine inanıyorlarsa faizi neden derhal ve kayda değer ölçüde indirmiyorlar ki? Ölçülü faiz indiriminde bile enflasyonda hedefin altına inilebileceğini tahmin ediyor Merkez Bankası. 2008 sonundaki tahmini ise yüzde 1.5-4.9 arasında, ortalaması yüzde 3.2. Böyle bir durumda Merkez Bankası daha neyi bekliyor?
Sorun küresel piyasalardaki bozulma sonucu ülkeden tersine bir sermaye hareketi yaşanması riski ise piyasalar dalgalanma öncesi durumuna geri döndüler bile.
Üstelik Merkez Bankası ham petrol ve buğday fiyatlarında düşüş bekliyor. Ne iyi.

Gereğini yapmalı
Merkez Bankası tahminlerine güvenmiyorsa bunu kamuoyu ile paylaşmamalıydı. Ama biz buna ihtimal vermiyoruz. Güveniyorsa da, bunun gereğini yapmalı.
Yoksa bu tablo karşısında Merkez Bankası daha çok faiz indirim baskısı ile karşılaşır. Üstelik sadece hükümetten değil her kesimden. Böyle bir baskı karşısında da bağımsızlık türküsü söylenemez.
Yukarıdaki tahmin doğrultusunda faizler hemen düşürülmese bile, önümüzdeki aylarda koşulların bozulmaması halinde, Merkez Bankası faiz indirimlerini hızlandırabilir.

Sonuç
"Diline dikkat et, dişin kırılmasın."
Yusuf Has Hacip