Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanma halka arzları vurmuş. Buna karşılık Türkiye'de 50'ye yakın şirket halka açılma niyetini açıklamış. Sanki dünyanın tersine bir gidiş söz konusu.
Son yıllarda borsanın canlanması ve fiyat düzeylerinin yükselmesine karşılık halka arzlarda aynı performansı pek göremedik. Bu anlamda yeni rekorlara imza atılamadı. Hem şirket sayısı yönünden hem de rakamsal açıdan.
Neden acaba?
-
Yabancıya yöneliş- Bunda yerli yatırımcı tabanının giderek küçülmesi belli bir rol oynamış olabilir. Geçmişte yılda 36 şirkete kadar halka arzlar gerçekleşirken borsada yerlilerin payı yüzde 50'nin üzerinde ve yerli yatırımcı sayısı da 1.5 milyona doğru gidiyordu. Şimdi ise yerli yatırımcıların borsadaki payları yüzde 30'un, sayıları da 1 milyonun altına indi.
Yerliye satamazsan yabancı yatırımcılara satış neden düşünülmüyor?
Aslında düşünülüyor. Son yapılan halka arzlar da aslında yabancılara yapılmış. Geçmişte yabancıların halka arzlardaki payının yüzde 30'la sınırlandırıldığını hatırlıyoruz. Şimdi ise yerlilerin payı yüzde 30'la sınırlandırılıyor.
Halka arzlardan pay almada yerli ile yabancı yer değiştirmiş durumda. Arzların yüzde 70'ini yabancılar alıyor. Yani halka arzlar olmuş yabancıya arz. Çünkü borsadaki hisse senetlerinin yüzde 70'i de yabancıların elinde.
-
Doğrudan satış yöntemi- Yabancılara halka arzların gerçekleştirilmesine rağmen neden sayı çok değil. Endeks rekorda, ekonomik performansta son 3035 yılın en iyi dönemi yaşandı ama halka arzlarda aynı şey görülmedi.
- Bunun nedenlerinden biri,
küresel piyasalarda likidite bolluğu ve risk alma iştahının yüksek olduğu bir dönemde Türkiye'deki şirketlerin finansmanını borçlanmayla yapmayı tercih ediyor olması. Hem para bol hem faizi düşük. Bu nedenle özel sektör dış borcu rekor düzeye yükseldi.
- İkinci bir neden ise eğer halka arz yabancıya yapılacaksa yani hisseler yabancıya satılacaksa, bunu sermaye piyasasıyla yapma yerine doğrudan yapıyorlar zaten. Sermaye piyasasının yaptırımları çok, maliyeti yüksek. Yabancı dediğin de zaten kurumsal yatırımcılar.
Bu zahmetli yola gitmek yerine şirketler, sermaye piyasasının dışında, blok şekilde ve yaygın biçimde doğrudan yabancılara satılıyor. Yıllık doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 20 milyar doları bulmasında bu tür satışların da payı var.
-
Şimdi artışın nedeni ne?- Ekonominin iyi gittiği dönemde şirketlerin kârı da iyi, dışardan kaynağa ihtiyacı da göreceli olarak azalıyor. İhtiyaç varsa da, bu yabancıya doğrudan satışla ve düşük faiz nedeniyle dışarıdan borçlanmayla karşılanma yoluna gidiliyor. Bu durumda daha zahmetli ve maliyetli bir yol olan halka açılma da gölgede kalıyor.
Şirketlerin son haftalarda halka açılma isteklerinin artması ise küresel ekonomide havanın giderek bozmasına ve finansman ihtiyaçlarının karşılanma yöntemlerinin değişmesine bağlanabilir. Yoksa bizim patronların kârlarını halkla paylaşma istekleri fazla değildir de.
- Sonuç- "Dünyada hem yokluğu hem çokluğu kötü yalnız bir şey vardır: Para." Raif Necdet Kestelli
Yayın tarihi: 28 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/28//haber,66BE8D0AF7A24331AA4CA006DD2F862F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.