Başbakan Tayyip Erdoğan bu hafta yeni Bakanlar Kurulu'nu toplayabilmiş olsaydı, Ankara biraz rahatlamış, tansiyon düşmüş olurdu. Ancak Cumhurbaşkanı Sezer'in "kalsın cebinde" stratejisi nedeniyle iktidar partisindeki tedirgin bekleyiş devam ediyor.
"Nedir bu bekleyiş?" derseniz, AK Partili 341 vekilin gece gündüz düşündüğü Abdullah Gül'ün sağ salim cumhurbaşkanı olup olamayacağı değil. Yeni kabinede kimlerin yer alacağı...
Ankara'nın ata sporlarından sayılabilecek "kırmızı plaka beklentisi" öyle garip bir psikoloji ki, uzun süredir partide olanlardan tutun da daha birkaç ay önce AK Parti'ye yanaşmış yeni yetme isimlere kadar yüzlerce vekilin kafasında "Neden ben X bakanı olmayayım?" düşüncesi var.
Gencim güzelim, bu işi çok iyi yaparım. Yetenekliyim, çalışkanım. Dört yıldır harıl harıl çalıştım. Partide seviliyorum. İş çevreleri bana güveniyor. Akademik dünyada ismim var. Türkiye'nin aydınlık yüzüyüm. Hayır muhafazakar tabana güven veririm. Başbakan'a sadakatte kusur etmedim. Siyasi çizgimi değiştirmedim. Ondan daha iyi yaparım. Şundan daha çok çalıştım vs.
Her vekil kafasında neden bakan olması gerektiğini kurup duruyor. Ancak ne yazık ki kabinede başbakanlık dahil 25 kırmızı plaka var. Başbakan ve
Abdullah Gül'ü saymazsanız, şu anki kabinede kırmızı plaka arzulayan
19 güçlü siyasi var. Partide son derece güçlü
genel başkan yardımcıları, iktidarın önemli karar mekanizmalarından biri olan
Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve
50 kişilik MKYK var. Bir de buna
Mehmet Şimşek, Reha Çamuroğlu, Ertuğrul Günay, Zafer Çağlayan, Mehmet Sağlam gibi son seçimde AK Parti'ye transfer olan sembol isimleri de eklerseniz, bu
beklentiler deryasında Erdoğan'ın işinin ne kadar zor olduğunu görmemek mümkün değil.
Gazetelerde her gün çıkan çarşaf çarşaf kabine listelerine rağmen, Başbakan'ın kime hangi bakanlığı vereceğini bilen yok. Erdoğan, Çankaya'ya götürüp cebinden çıkarma fırsatı bulamadığı listeyi, önümüzdeki günlerde bir kez daha değiştireceğinin sinyalini verdi.
Kesin olan tek şey,
Binali Yıldırım, Kemal Unakıtan, Hilmi Güler, Ali Babacan, Beşir Atalay, Cemil Çiçek, Nimet Çubuk ve
Kürşad Tüzmen'in yeni kabinede de yer alacakları. Son dönem transferlerden
Mehmet Şimşek, Zafer Çağlayan ve
Ertuğrul Günay'
a da yer açılacaktır.
Başbakan'ın öncelikleri, vekillerinkinden çok farklı. Erdoğan partisinin yönetici kadrosuna ve özellikle de Merkez Yürütme Kurulu'na bakanlar kurulu kadar önem veren, her kabine toplantısından sonra ısrarla MYK'yı toplayan, hatta bazen önce konuları burada karara bağlayıp sonra bakanlara anlatan bir lider. "Parti boşalsın" istemiyor. Bu yüzden
Hayati Yazıcı, Şaban Dişli, Dengir Mir Mehmet Fırat ve
İdris Naim Şahin, Necati Çetinkaya gibi partide değer verdiği ve güvendiği kilit isimlerin tümünü kabineye taşımak istemeyecektir. Bir ikisini, evet.
Erdoğan yeni kabinede Nimet Çubukçu'nun yanında
Edibe Sözen ya da
Nükhet Hotar gibi ikinci bir kadın milletvekili istediğini gizlemiyor. Ayrıca merkeze açılan AK Parti imajını pekiştirmek için
Şaban Dişli,
Reha Denemeç ya da
Egemen Bağış gibi genç nesil liberal yüzlere de şans vermesi gerekir. Ama belli ki neyin ne olacağını öğrenmek, ancak 10 gün sonra nasip olacak...
Yayın tarihi: 19 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/19//haber,A4C58FFA68EE44C6818058C008DB40CB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.