Bir siyasi öykü

Bugün milletvekili adayları için en uzun gün. Yüksek Seçim Kurulu'na listeler teslim edilinceye kadar yürekleri pır pır atacak.
Sonra? Her aday belirleme sonrası yaşananlar bir kez daha tekrarlanacak: Kimileri sevinecek, kimileri karalara bürünecek. Listeye giremeyenler veya seçilemeyecek yerlere konulanlar istifa edecek. Hatta bazıları seçimde rakip partilere çalışacak kadar kinlenecek, ihanet edecek.
Siyasette sağ gözün sol gözü görmediği, babanın oğula merhametinin olmadığı söylenir. Doğru mu? Uzak bir diyardan bir öykü anlatalım; siz karar verin.
1989'dan bu yana Kazakistan'ı yöneten Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in üç kızı var:
Büyükleri 44 yaşındaki Darisa . Kazakistan'ın ulusal haber ajansının başında. Ülkenin önde gelen "İşadamları"ndan, medya ve banka imparatoru Rahat Aliyev'le evli.
Ortanca 40 yaşındaki Dinara . O da "Oligark" denilen, Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde zenginleşmiş bir işadamıyla evli.
Küçük kız 27 yaşındaki Alya önce Kırgızistan eski Cumhurbaşkanı Asker Akayev'in oğlu Haydar'la evlendi. Boşandılar. İkinci eş olarak o da bir "Oligark"ı seçti.
Ve üç kız ile üç damat Kazakistan ekonomisinin tüm sektörlerini ele geçirdi. Liste o kadar uzun ki, "Nazarbayev hanedanının henüz sahip olmadığı kuruluşları saymak daha kolay" deniyor.
67 yaşındaki Nazarbayev damatları arasında en çok Rahat Aliyev'e güveniyordu. Onu Dışişleri Bakanı yaptı, Futbol Federasyonu'nun başına getirdi, gizli servisi emanet etti.
O da kayınpederinin güvenine layık olmaya çalıştı: Yönetim karşıtlarını, medyadaki çatlak sesleri kaçırtıp uzun işkencelerle öldürttü!

Damadın ölümcül hatası
Nazarbayev onu sonuna kadar korudu. Hatta geçen şubatta onun sahip olduğu Nurbank'ın iki üst düzey yöneticisinin eşlerinin "Mülklerimize el koymak isteyen Rahat Aliyev kocalarımızı kaçırttı" iddiasıyla polise başvurduklarında bile. Nazarbayev damadını apar topar Kazakistan'ın Viyana Büyükelçiliği'ne atayarak yurt dışında çıkardı.
Ancak Rahat Aliyev ekonominin imparatorluğuyla yetinmeye niyetli değildi; kayınpederinden sonra cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı planlıyordu.
Kazak parlamentosu geçen ay bir dizi anayasa değişikliğini kabul etti: Cumhurbaşkanlığı süresini 7'den 5 yıla indirdi, görev süresini iki dönemle (5+5) sınırladı. Bir ayrıntıyla: Bu değişiklikler 2012'de yürürlüğe girecek ve Nazarbayev'e uygulanmayacak. Kazakistan lideri en son 2005 sonunda seçildi, yani süresi 2012'de dolacak ve o tarihten itibaren istediği kadar cumhurbaşkanı olabilecek.
Bu değişikliklerle iktidar rüyaları suya düşen Rahat Aliyev kayınpederini "Sovyetler Birliği'nin yaşam boyu başkan sistemine dönmek"le suçladı.
Sen misin meydan okuyan! Hemen görevden alındı, sahip olduğu medya kuruluşları kapatıldı. Ardından da mafya kurmak, adam kaçırıp öldürmek, fidye almak suçlarından uluslararası tutuklama kararı çıkarıldı.
Avusturya polisi bu karar uyarınca Aliyev'i tutukladı. İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması olmadığı için işlemleri biraz uzun sürecek. Ancak damadın "Birkaç aya kadar" Kazakistan'a gönderileceği belirtiliyor. Orada onu nelerin beklediğini tahmin etmek için Saddam Hüseyin'in damatlarını hatırlamak yeterli.
"Rahat Aliyev siyasete karışmayacaktı" deniyor başkent Astana'da ve ekleniyor: "Nazarbayev'e meydan okumanın bir bedeli var!"
"Siyasette babanın oğula merhameti olmaz" diyenler galiba haklı. Ya da en azından "Siyaset ateşten gömlek" diyenler!