Olumsuzluklar üst üste geldi. Meclis cumhurbaşkanını seçemedi. Asker muhtıra verdi. 22 Temmuz seçimleri zorunlu olarak gündeme geldi. Hükümet, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için Anayasa değişikliğini Meclis'ten geçirdi. 120 günlük referandum süresini de 45 günle sınırlarayak 22 Temmuz'da çifte sandığın yolunu açtı ve siyasetteki yüksek gerilimin devamını getirdi. Tam bu sırada Kuzey Irak, Türkiye'nin gündemine oturdu. Bütün bu gelişmelerin yaşandığı mayıs ayını geride bıraktık. Bugün enflasyon açıklanmasıyla yatırım araçlarının reel getirilerini de yayınlayacağız.
-
Kurdaki gerileme - Siyasette bu kadar çok ve önemli olayın gerçekleştiği bir ayda döviz kuru yüzde 3.9 düştü. YTL karşısında euro 1.860'dan 1.779'a inerek yüzde 4.5, dolar da 1.367'den 1.323'e düşerek yüzde 3.2 geriledi. Bir dolar ve bir eurodan oluşan döviz sepeti nisan sonunda 3.227 değerinden mayıs sonunda 3.102'e inerek yüzde 3.9 azaldı. Üstelik cuma günü döviz düşüşü devam ederek 3 Mart 2006 yani geçen yılki dalgalanma öncesine çok yaklaştı. Aslında dolar kuru o düzeye düştü ama euro hâlâ yukarıda. Bitişikte yer alan tabloda ana yatırım araçlarının dalgalanma seyri yer alıyor. 23 Mart'ta başlayıp 26 Haziran'da doruk noktasına çıkan dalganın ardından yaklaşık bir yıllık süreçteki değişimi de hesapladık.
-
Asıl fark faizde - Gördük ki dalgalanma sırasındaki bozulmalar bir yıl sonra bile dalga öncesi düzeyine gelememiş.
- Dolar kuru dalgada yüzde 36.3 artıp dalga sonrasında yüzde 26 düşmüş.
- Euro dalgalanma sırasında yüzde 29.3 artmasına karşılık sonrasındaki düşüşü yüzde 12 ile sınırlı kalmış. Sonuçta bir dolar ve bir eurodan oluşan döviz sepeti de yüzde 32.6 artarken dalga sonrasında 18.6 azalmış. Ancak 3 Mart'a göre 1 Haziran 2007 itibariyle euro hâlâ yüzde 13.8, euronun etkisiyle döviz sepeti yüzde 7.9 üzerinde.
- Hazine faizleri ise yüzde 13.24'ten yüzde 23.25'e çıkarak dalgalanmada 10 puan arttı. Dalga sonrasında ise hazine faizindeki düşüş 5 puanla sınırlı kaldı.
- Borsa da dolar bazında yüzde 50 kaybettirmesine karşılık dalgalanma sonrasında yüzde 91.3 arttı.
Verilerden de dikkati çektiği gibi, dalgalanma sonrasının en büyük farklılığı faizde.
-
Brezilya ile karşılaştırma - Zaten 2006 dalgalanması sırasında Türkiye, Merkez Bankası ataması, yüksek cari açık ve enflasyondaki bozulma nedeniyle dünya piyasalarından ayrışmış, en çok etkilenen ülkelerin başında gelmişti. Dalganmayı faizi yükselterek, likiditeyi kısarak ve döviz satarak kesen Türkiye, daha sonra küresel piyasalardaki düzelme karşısında ekonomide yapısal reformlara devam etme yerine sadece yüksek faiz vermeyi sürdürerek yoluna devam etti.
Bu fark da gelişen ülkelerin iki yıldızı Brezilya ile Türkiye'nin karşılaştırmasında bariz şekilde görülüyor. Bitişikteki grafiklerde görüldüğü gibi, borsa endekslerinin 2006 dalgalanması sırasında yer değiştirmesine, Türkiye borsasının irtifa kaybetmesine karşılık paralel seyri devam ediyor. Ancak hazine faizleri tam bir makas açılmasına işaret ediyor. Dalgalanmada sonrasında Brezilya faizi aşağı yollanırken Türkiye faizi sıçramış. İkisi de gelişmekte olan ülkelerin en yüksek faizini veriyor ama Türkiye açık ara önde gidiyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Türkiye'nin farkı yüksek faizinde
Yayın tarihi: 4 Haziran 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/04//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.