Yukarı doğru yan yana sıralanırlar...
Karapürçek, Siteler, Doğantepe...
Mutlu, Akdere, Zabıta...
Tuzluçayır, Ege, Misket, Şirintepe...
Ve en sonda; Mamak, Kayaş, Boğazici, Tepecik...
Bunlar, salı günü 6 cana kıyan, yüzden fazla kişinin de yaralanmasına neden olan katilin, bombayı patlattığı otobüs duraklarının isimleri...
Hepsinin de ortak bir özelliği var...
Bu durakları kullananların çoğunluğu, Ankara'nın coğrafi yönüne de uygun şekilde, doğudan göç edip gelmiş insanlardan oluşur.
Başkentin Kürt kökenli nüfusunun en yoğun yaşadığı semtlerine giden otobüsler de bombanın patlatıldığı bu duraktan kalkar.
Emniyet güçlerinin verilerine göre canlı bomba
Güven Akkuş'un PKK eylemcisi olduğu konusunda şüphe yok.
Her ne kadar eylemi üstlenmiyor olsa da yan kolu
"Kürdistan Özgürlük Şahinleri" grubunun, Antalya ve İzmir'de sivillere yönelik benzer eylemleri anımsandığında, PKK'nın bu konuda da sicili bozuk.
İster
"Hedef Anadolu Medeniyetleri'ndeki resepsiyon olabilir..." iddiasına sığınsın...
İster
"teknik bir sorundan kaynaklanmış olabilir" gibi başka gerekçeler yaratılsın...
Sonuçta terör eylemiydi, ölen ve yaralananlar da sivil halktı...
Baykal: Sen niye girmedin? Olayın, seçim arifesindeki iç siyaseti de etkilemesi kaçınılmaz.
Nitekim CHP lideri
Deniz Baykal, dünkü sohbetimizde,
"şehir terörüne sıçramaya çalışıyorlar" deyip, hükümeti suçladı.
Bunu da Başbakan
Erdoğan'ın önceki gün atv'deki
"Meclis'ten kaçtılar, Cumhurbaşkanı seçimini engellediler" sözlerinden yola çıkarak dile getirdi.
CHP lideri, TBMM'de
"terör ile ilgili olağanüstü toplantıyı" anımsatıp Erdoğan'a yüklendi:
"Bizi Cumhurbaşkanı oylamasına katılmamakla suçluyor. Kendilerinin terör ile ilgili Meclis'in olağanüstü toplantısına sütunların arkasına saklanıp toplu olarak girmedikleri günü söylemiyor. Oysa biz, uzlaşma aramadıkları, AKP'nin militanını Cumhurbaşkanı seçtirmek istedikleri için İç Tüzük hakkımızı kullanıp girmedik. Peki senin terör konusunda gerekçen neydi de toplu olarak Meclis'e girmedin?" Baykal da terörün K.Irak'ta etkisiz hale getirilmesi için adım atılması taraftarı; ancak bu konuda da hükümeti suçladı.
Hükümetin terörle mücadele ve K.Irak politikasının çöktüğünü söyledi.
Örnek olarak da K. Iraklı Kürt liderlerin PKK'ya karşı tutumundan dolayı
"ilişkiyi keselim" tavrını alan devletin yetkili organları ile
"ben görüşürüm" diyen Başbakan Erdoğan arasındaki çelişkiyi gösterdi.
CHP lideri sözlerini şöyle tamamladı:
"Ayrıca, Terörle Mücadele Koordinatörü terörist ile masaya oturmak, onu muhatap almak için mi var? Üzüntü verici bir diğer konu da sınır ötesi harekatın hükümet ile güvenlik kuvvetleri arasındaki tartışmaya dönüşmüş olması. Yazık, acı bir manzara..." "Amaç; Kitlesel çatışma..." DYP lideri
Mehmet Ağar da dün arayınca sohbet Ulus'taki bomba olayına geldi.
Söze,
"Kötü bir yola girdi; karar mekanizmasında olanları da sıkıntıya sokar" diye başladı; gerekçesini de aktardı:
"Bir hedef gözetmeksizin doğrudan sivil halka yöneliyor. Kan davasını geliştirmek, kitlesel çatışmaya taşımak istiyorlar. Buna fırsat verilmemeli. Kuzey Irak'a yapılacak bir operasyon da mutlak başarılı olmalı..." Bir yandan aday listeleri, diğer taraftan seçim propaganda takvimi, kongreler, birleşmelerle uğraşan her iki lider de dün kaygılıydı.
Kaygılarının temelinde de terörün kör bir şekilde hedefe bakmadan sivillere de yönelmiş olması yatıyordu.
Yayın tarihi: 25 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/25//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.