AK Parti grubunun üç haftadır Meclis'teki yasa ataklarının hedefini anlamak güç...
Buna ister Türkçe karşılığıyla
"öngörü" ; isterseniz de Arapça'dan yerleşik tanımıyla
"feraset" eksikliği deyin...
AK Parti Meclis'te attığı her adımın gerisinde kaldı, hatta amaçladığının tersi sonuçla karşılaştı.
Sıralamak gerekirse...
Anayasa'nın 102'nci maddesindeki
"367 şartını" tartıştı; sonuç öngörmediği gibi oldu.
Ardından, iki Anayasa değişikliği paketi getirdi.
İlk paket,
"25 yaşındakilerin seçilme hakkını elde etmesi" ve
"bağımsız milletvekili adaylarının isimlerinin birleşik oy pusulasında yer almasına" yönelikti.
25 yaşta geri adım İlk paket süratle Komisyon'dan geçirildi, Anayasa gereği yapılması gereken iki oylamadan ilki de geçen hafta gerçekleşti.
"Seçim takvimi engeline takılır" uyarısına rağmen, muhalefet de teklife tam destek verdi. Sonunda, 25 yaş değişikliğinin YSK takvimine yetişmeyeceği, uygulama olanağının bulunmadığı dün anlaşıldı.
Çünkü, milletvekili adayı olacak kamu çalışanlarının, bugün saat 17.00'ye kadar istifalarını vermesi şart.
Anayasa değişikliği zamanında gerçekleşmediği, halen mevcut yasa geçerli olduğu için, 25-30 yaş arasındaki kamu görevlisinin aday olmak için istifa hakkı bulunmuyor.
AK Parti grubu dün bu gerçeği fark edince, Anayasa değişikliği ilk paketinin ikinci oylamasından geri adım attı.
"DTP'nin önünü kesmek için hazırlandığı" iddialarına neden olan
"bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer alması şartı" da 25 yaş paketiyle birlikte ortadan kalktı.
Sezer'in süresi AK Parti, dün Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi ve seçimlerin 4 yılda bir yapılmasına ilişkin ikinci pakete yöneldi.
Burada da
Cumhurbaşkanı Sezer'in görev süresini yıl sonuna kadar uzatmak gibi bir durumla yüz yüze kaldı.
Nedenine gelirsek; AK Parti, Anayasa değişiklik paketine geçici madde ile
"11'inci Cumhurbaşkanı seçimi..." ibaresini ekledi...
Paketin ilk tur oylaması Anavatan'ın da desteği ile dün gerçekleşti.
İkinci tur oylaması ise perşembe günü yapılacak.
Kabul edilse bile Cumhurbaşkanı'nın 15 gün inceleme ve veto etme hakkı bulunuyor.
Bu da demektir ki, paketin vetosu halinde yeniden görüşülmesi ay sonuna kalacak.
Meclis ikinci kez de aynen kabul etse bile, Cumhurbaşkanı'nın ikinci kez 15 günlük inceleme süresi ve referanduma götürme hakkı saklı.
Başbakan Erdoğan'ın da vurguladığı gibi, 22 Temmuz'da milletvekili seçimi ile referandum sandığının yan yana konulması ihtimali zor.
Yani, Anayasa değişikliği için referandum, ancak yeni Meclis'in seçimi sonrasına kalacak.
Yeni Meclis ne yapacak; kendisinden önceki Meclis'in aldığı karara mı uyacak; yoksa ortadan kaldırıp Cumhurbaşkanı'nı mı seçecek?
Eğer karara uyarsa, referandum ancak ağustos veya eylülde yapılacak.
Referandumdan
"evet" çıkarsa, bu kez de yeni Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından iki turlu seçimi için yeni bir süreç başlayacak.
Sezer de
"yenisi seçilene kadar" görevine yıl sonuna kadar devam edecek.
AK Parti bu noktaya gelebilir mi?
Aralarında
Ertuğrul Yalçınbayır,
Mehmet Dülger'in de bulunduğu bazı AK Parti milletvekilleri bu değişikliğe karşı olduklarını dün açıkladı; Anavatan'ın desteğine rağmen ilk madde oylamasında da 367 bulunamadı; 350 referandum şartında kalındı.
Bu paketin akıbetini anlamak için de perşembe günkü ikinci tur oylamayı görmek lazım.
Tabii, diğeri gibi geri çekilmezse...
Yayın tarihi: 8 Mayıs 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/08//haber,EB0AA48465C5426E8A11C5EED8463457.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.