|
 |
 |
 |
  |
|
50 yıl sonra yeniden Çin restoranı
Babasının vefatının ardından annesi ve yedi kardeşiyle geçim derdine düşen İsa Wang, o dönem İstanbul'da ilk Çin restoranını işletmişti. Wang yarım asır sonra, Mai-Ling isimli lokantasıyla yeniden İstanbul'da....
1950'li yıllarda Celalettin Wang Zin Shan adlı Formozalı bir Müslüman Çin dilleri profesörü, İstanbul Edebiyat Fakültesi'nde bir Çin Filolojisi bölümü kurmak üzere ailesiyle birlikte İstanbul'a gelir. Tam fakültenin hazırlık çalışması başladığında, ani bir kalp krizi sonucu vefat eder. Geride o güne dek hiç çalışmamış dul eşi Fatma Wang ve sekiz çocuğunu bırakır. Çocukların hepsi küçücüktür ve aileyi geçindirme yükü tek başına Bayan Wang'ın omuzlarına yüklenmiştir. Bayan Wang, İstanbul'da hiç Çin lokantası bulunmadığını görür ve Formoza'ya geri dönmeyip 1957 yılında Taksim, Talimhane'de İstanbul'un ilk Çin lokantasını açar. Başka bir isme gerek duymadığı için de mekâna 'Çin Lokantası' adını verir. Çocukların en büyüğü İsa, annesinin yükünü üstlenir ve restoranı yönetmeye başlar. 2000'li yılların başlarına gelindiğinde ise Çin Lokantası misyonunu tamamlamış olarak, değişen Taksim'de daha fazla varlığını sürdüremez ve kapanır. Yazıma bu kadar uzun bir öyküyle başlamamın nedeni, İsa Wang'ın yeniden bir Çin lokantasıyla sektöre geri dönmesi. Ancak bu kez çok sayıda Çin restoranının bulunduğu İstanbul'da, eski adını devam ettirmesi mümkün  olmadığı için, kızının adı olan ve 'ebedi güzellik' anlamına gelen 'Mai-Ling' ismiyle bu kez Bağdat Caddesi'nde açmış restoranını. Mai-Ling, Feneryolu'ndan Kızıltoprak'a gelirken, Konak Durağı'nda, sağda, önü teraslı uzun bir binanın birinci katında. Restoran çok iyi havalanıyor. İçerde sigara ve yemek kokusu hissedilmiyor. Wang'ın Çinli ortağı mutfağı yönetiyor. Eskisinden farklı olarak zengin bir suşi mönüsü de var. Bunları da İstanbul'da tanınmış bir Çinli şef yapıyor. Mönüdeki yemekleri uzun uzun anlatmak olanaksız. Çünkü listede tatlılar ve suşiler hariç tam 69 çeşit yemek saydım. Hiç değilse mönünün ana başlıklarını belirteyim; beş çeşit çorbayı 11 çeşit başlangıç yemeği, 11 çeşit tavuk, 10 çeşit et spesiyalitesi izliyor. Ördekten yapılan yemekler beş, deniz mahsulleri dokuz, sebzeler beş çeşit. Yedi farklı pilav ve altı değişik biçimde hazırlanmış ev yapımı erişte var mönüde. 10 çeşit tatlıyla Çin mutfağı mönüsü tamamlanıyor. Suşi listesinde ise 28 çeşit suşi saydım. Biz, doğru bir değerlendirme yapabilmek için normal bir yemekte yiyebileceğimizin çok fazlasını ısmarladık. Seçim yapmada İsa Wang bize  yardımcı oldu. İki değişik çorbayı azar azar tattık. Ekşili acılı çorba, bugüne dek tattıklarımın en iyilerindendi. Orijinal adı wonton çorbası olan Çin mantı çorbası da öyle... Çin böreği, acemi aşçılar elinde patlıcan dolması kalınlığına ulaştı günümüz İstanbul restoranlarında. Burada servis edilen Çin böreği, diğer şeflere örnek olmalı. Tavuklu marul dürüm ise İsa Wang'ın buluşu. Wog'da pişirilmiş, çok ince tavuk şeritlerinin birçok ince kıyılmış malzeme ve zarif soslarla birlikte harmanlandığı ve marul yapraklarına sararak dürüm yapıp yediğiniz bu yemek, belki de Mai- Ling'in en orijinal spesiyalitesi. Sarımsak soslu jumbo karides de çok lezzetliydi. Ben Çin lokantalarında 'gevrek' ya da 'çıtır' sıfatıyla mönülerde bulunan et, tavuk ve ördek yemeklerine bayılırım. Ama gerçekten 'çıtır' olmaları şartıyla. Buradaki çok başarılıydı. Şarap mönüsü Pamukkale'nin kalite şarapları ile birkaç Kavaklıdere şarabından oluşuyor. Bira mönüsü sadece normal ve light Efes ile Miller'dan ibaretti. Çeşitlerin artırılmasını yeğlerdim. Wang'in 50 yılın ardından yenilediği mönü, kentteki diğer Çin restoranları ile rahatça boy ölçüşebilecek düzeye ulaşmış.
DENİZ ERBİL
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
