|
|
Evlat edinmek daha doğru
Taşıyıcı anneliğin konu edildiği Bebeğim dizisinin yıldızı, gerçek hayatta dizideki gibi davranmanın çok zor bir seçim olduğunu düşünüyor. Karşılaşacağı sorunları önümüzdeki bölümlerde izleyeceğimiz Soysert'le projelerini, evliliğini ve yeni yıl beklentilerini konuştuk..
"Geçen gün çok yakın bir arkadaşım hatırlattı, üç sene önce 'Bebeğim olmazsa benim bebeğimi taşır mısın?' diye sormuşum ona. O da 'Evet!' demiş. Ama işin içine girince bu durumun çok özel olduğunu fark ettim. Anne olmadığım için, içimdeki bebeğin bende yarattığı duygunun ne olacağını bilemiyorum. Ben çocuk büyütmek istiyorum, bir dolu kimsesiz çocuk var."
'Bebeğimi taşır mısın?'
Bebeğimdizisinde rol alan genç oyuncu Dolunay Soysert, evliliğini, eğitimini, hayatının gizli kalan yönlerini, başarı hırsını ve diziyle başlayan taşıyıcı annelik tartışmasını anlattı.
"Hiçbir şey göründüğü gibi değildir," demişler, inanmamışız. Dolunay Soysert'le tanışınca, şaşırıp kalmışız. Eee, insanın üstüne hanım kız imajı yapışmaya görsün değil mi? Ama sanki bu onun kaderi. İyi kız rolleri üstü Ayşe Opereti'nin cimcime Ayşe'sini oynarsan başına gelecek budur tabii! Ayrıca 'Afife'yi almışsın, Amerika'larda saçını süpürge etmişsin ne fark eder? Türkiye'de şöhreti tartışmalar belirler. Eh giderayak 2006'nın son tartışma konusu da 'taşıyıcı annelik' olunca, iş düştü başa. Doooğru Bebeğim dizisinin en yakın arkadaşına bebeğini taşıtacak Leyla'sını oynayan Dolunay Soysert'le röportaja. Acaba sıkıcı mı, yoksa lokum kadar tatlı mı? Çok nostaljik görünüyor ya, röportajın ruhuna Muazzez Ersoy nağmeleri katar mı? Bir de Allah rızası için ufacık da olsa bir kusuru var mı? Menajerlik ofisini buluyor, alt katta şöminenin başındaki yerimizi alıyoruz. Şömine çıtır çıtır yanarken, bebek hasretiyle yanan Leyla, çok pardon Dolunay Soysert içeri giriyor. Saçlar yeni fönlenmiş, altında spor pantolon ve botlar. Üstünde beyaz tişört ve jean gömlek! Aaa! Hani benim yandan topuz saçlarım, diz üstü elbiselerim? Oysa ben yine nostalji rüzgarları esecek zannetmiştim. Hem 'siz'li konuşuyor, hem de sarılıp öpüyor. Kibar ama samimi yani. O sırada kapıda beş aylık kocası, oyuncu Sinan Tuzcu görünüyor. Hımm! Pek yakışıklı valla. Onun kötü adam rollerine kanmayın, pamuk kadar şeker. Karısını öpüp gidiyor. Kanepede karşılıklı oturup konuşmaya başlıyoruz. Beş dakika sonra bakıyorum bizim kız ayağını altına topluyor, bir yandan da çayını içiyor. Samimiyeti insanın içini ısıtıyor. Allah aşkına Dolunay Soysert oyunculukta olduğu gibi her zaman hedefine sessiz ve derinden mi ulaşıyor? "Evet, arzuladığım her şey için çok fazla mücadele etmek zorunda kaldım," diyor. Yani armut piş ağzıma düş yok! "Yenilmeyi kabullenemem," diyor. Başarısını, buralara gelmesini de hep korkusuz, mücadeleci yönüne bağlıyor. Bu yön de aileden geliyor. O zaman tez elden ailesini tanıyalım. 1973 Adana doğumlu. Dahan ve Tümer adında iki erkek kardeşi, ev hanımı annesi ve müteahhit babası var. Ceylan gözlü Dolunay Soysert birinci dereceden yakınları tarafından fena halde asabi bulunuyor. Aldatılırsa bilmek istiyor. Ama öğrenince ne tepki vereceğini bilemiyor. Hayran olduğu Marilyn Monroe'nun çocuk kadın tarafını taşıdığını düşünüyor. Favori filmi Big Fish. Evita'yı canlandırmak istiyor. En son Elif Şafak'tan Baba ve Piç'i okumuş.
Ayşe ÖZYILMAZEL
|