|
|
|
|
|
|
|
|
|
Erdoğan: Ayrımcılık istemiyoruz yeni kriterleri de kabul etmeyiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katılımının Avrupa'nın sınırlarının ötesinde yankı yaratacak ve geniş ölçekte olumlu sonuçlar doğuracak bir gelişme olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, ''Nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak Türkiye, hali hazırda ve gelecekte diğer Müslüman toplumlara adeta ilham kaynağı olmaya devam edecektir'' dedi.
The Economist Conferences 15. Yuvarlak Masa Toplantısının, ''Türkiye'nin Gelecekteki Adımları'' konulu oturumunda konuşan Başbakan Erdoğan, dünyanın, büyük belirsizliklerin söz konusu olduğu bir geçiş dönemi yaşadığını ifade ederek, soğuk savaşın sona ermesi ile 11 Eylül saldırılarının yarattığı değişimin, büyük çaplı bir değişim olduğunu anlattı.
Asimetrik
tehditlerin ve bölgesel krizlerin artış gösterdiği bu yeni ortamda Türkiye'nin istikrarsızlıklarla dolu zorlu bir coğrafyada bulunmanın etkilerine maruz kaldığını vurgulayan Erdoğan, ''Buna karşı bildiğiniz gibi son 4 yılda gerçekleştirdiğimiz demokratik reformlar, yabancı yorumcular tarafından bir sessiz devrim olarak nitelendirilmiştir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin çevresindeki tüm belirsizliklere karşın, demokrasi ve kalkınmayı birlikte sağlamak suretiyle bölgesinde güvenlik ve istikrar ihraç eden bir ülke durumuna geldiğini dile getirerek, yaşanan bu köklü değişim sürecinde AB üyelik hedefinin rolünün ve öneminin çok büyük olduğunu vurguladı.
AB'YE KATILIM SÜRECİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katılma çabalarının yasal olarak 1963 yılına dayandığını, hükümetleri döneminde atılan tarihi adımlar neticesinde, katılım müzakerelerinin başladığını ve geriye dönülmez bir sürece girildiğini kaydederek, şu görüşleri dile getirdi:
''Türkiye'nin AB'ye katılımı, Avrupa'nın sınırlarının ötesinde yankı yaratacak ve geniş ölçekte olumlu sonuçlar doğuracak bir gelişme olma potansiyeline sahiptir. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak Türkiye, hali hazırda ve gelecekte diğer Müslüman toplumlara adeta ilham kaynağı olmaya devam edecek. Ayrıca reform ve değişim isteyen bir çok ülkenin de dikkatini çekecektir.''
Bu zemin temelinde Türkiye olarak bu süreci başarılı bir sona ulaştırmak amacıyla yükümlülüklerini yerine getirmek için gerekli çabanın harcandığını anlatan Erdoğan, AB üyesi ülkelerden de bu konuda acil ve tarafsız bir yaklaşım beklendiğini kaydetti.
Erdoğan, katılım sürecinin başarıyla tamamlanması yönündeki taahhütlerinin, disiplinli, kapsamlı ve sürdürülebilir bir reform sürecini gerekli kılmak olduğunu ifade ederek, bunun da siyasi ve ekonomik olmak üzere iki temel boyutunun bulunduğunu dile getirdi.
REFORMLAR BAŞARIYLA SÜRÜYOR
Tam ve kalıcı bir başarı için her iki konuda da ilerleme sağlanması gerektiğine işaret eden Erdoğan, ''Sizlere açıkça şunu söylemek isterim ki, Türkiye, reformları başarıyla sürdürmeye devam etmektedir. Şu ana kadar bu konularda herhangi bir geriye adım söz konusu değildir. İktidarımız döneminde de kimse bizden böyle bir şey beklemesin. Biz neyi taahhüt ettiysek şu ana kadar bunları tek tek yerine getirmiş bir iktidarız. Her alanda bu böyle...'' dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz dört yıl boyunca devam eden kapsamlı siyasi ve ekonomik reform sürecinin, Türkiye'yi bir çok konuda yeniden inşa ettiğini kaydederek, yapılan reformlar hakkında bilgi verdi.
Bir sonraki adımın dokuzuncu reform paketinin kabul edilmesi olduğunu belirten Erdoğan, ''Bu yeni girişim, Türkiye'nin reform sürecini sürdürme yolundaki kararlılığını ve siyasi iradesini bir kez daha ortaya koymaktadır'' diye konuştu.
Erdoğan, paketin geçen Nisan ayında hükümetleri tarafından ülke ve dünya kamuoyuna açıklandığını kaydederek, ombudsman, sayıştay ve vakıflar kanun taslağının TBMM'nin ilgili komisyonlarında görüşüldüğünü bildirdi. Başbakan Erdoğan, tüm ilgili alanlarda reformların etkin uygulanmasını sağlayacak ve gerekli zihniyet değişimini destekleyecek değişim ve bilinçlendirme kampanyalarına özel önem verdiklerini, bu bağlamdaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirterek, siyasi reform sürecini ekonomi alanındaki önemli adımlarla da desteklediklerini dile getirdi.
"YENİ KRİTERLERİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Önümüzdeki süreçte AB'den ayrımcılık istemiyoruz. Buna karşılık yeni kriterlerin gündeme getirilmesini de kabul etmemiz, haklı olarak mümkün değildir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 21. yüzyılla beraber gelen ve özellikle güvenliğe yönelik olarak, küreselleşmenin, Orta Doğu'daki sorunların da ötesinde bazı ciddi risk ve tehditler de ortaya çıkardığını söyledi.
Bu tehdit ve risklere en etkili şekilde cevap vermenin yolunun ortak değerler temelinde iş birliği yapmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğinin bu yönde büyük bir imkan olduğunu ifade etti. Gelecek ay tarama sürecinin öngörüldüğü şekilde tamamlanması sonrasında başlayacak müzakerelerin büyük ihtimalle zorlu geçeceğini ve uzun bir sürece yayılabileceğini kaydeden Recep Tayyip Erdoğan, bu yeni dönemde müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için AB ile yapıcı bir anlayışla ve karşılıklı yükümlülüklerin yerine getirilmesine dönük olarak yakın bir şekilde çalışmakta kararlı olduklarını belirtti.
Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: ''Yine önümüzdeki süreçte AB'den ayrımcılık istemiyoruz. Buna karşılık yeni kriterlerin gündeme getirilmesini de kabul etmemiz, haklı olarak mümkün değildir. Her zaman benim bir ifadem var; futbol maçı oynanırken, oyun esnasında yeni kurallar konmaz. Oyunun kuralları bellidir. Oyun başlamıştır, dolayısıyla oyun esnasında (Yok penaltının kuralları değişti, yok ofsayt değişti) böyle şey olmaz.''
AB'NİN KÜRESEL GÜÇ HEDEFİNDE TÜRKİYE
Erdoğan, AB'de kurallar ve ilkelerin belli olduğunu, Türkiye'nin bu konuda ne gerekiyorsa harfiyen yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini ifade ederek, dünyada yeni dengelerin oluştuğunu, AB'nin de bu yeni dönemde bölgesel bir aktör olmanın ötesinde küresel bir güç olma imkanına sahip olduğunu söyledi.Başbakan Erdoğan, bu hedefin gerçekleşmesinde AB'ye stratejik derinlik kazandırılması ve farklı kültürlerin beraberce uyum içerisinde yaşayabilecekleri mesajının tüm dünyaya verilebilmesi noktasında Türkiye'nin üyeliğinin hayati önem taşıdığını ifade etti.
Erdoğan, ''AB'ye üyelik sürecimizin her aşamasında ilgili tüm tarafların bu önemin bilinci dahilinde ve iyi niyetle hareket edeceklerini umuyoruz'' dedi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|