|
|
|
|
|
|
|
Çözüm yeri Meclis
AKP Grubu'nda 1 saat konuşan Erdoğan "Türkiye'nin önüne korkuluklar dikmesinler" diyerek gündeme ilişkin mesajlar verdi.
Başbakan, Org. Başbuğ'un açıklamalarına yanıt vermezken, sorunların çözüm adresi olarak Meclis'i gösterdi. Özgürlükler için yasa değiştirmenin yetmeyeceğini belirterek, "Zihniyet değişimi şart" dedi. Hakaret ile eleştirinin karıştırıldığını söyleyen Erdoğan, "Siyasetçi şamar oğlanı mı" diye sordu.
Erdoğan: Siyasiler şamar oğlanı değil
Başbakan, AKP grup toplantısında Orgeneral Başbuğ'un açıklamalarına yanıt vermezken, meselelerin çözüm yerinin TBMM olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Kimse Türkiye'nin önüne korkuluklar dikmesin" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un gündeme bomba gibi düşen açıklamalarına yanıt vermekten kaçınırken, isim vermeden örtülü göndermelerde bulundu. Erdoğan, özgürlükler için yasa çıkarmanın yetmediğini, zihniyet değişiminin şart olduğunu belirterek, "Ancak değişime adapte olamayan zihniyet temsilcileri var" diye konuştu. Erdoğan, AKP grup toplantısında, yaklaşık bir saat süren konuşmasında şu mesajları verdi:
* ÇÖZÜM YERİ MECLİS'TİR: İstikrarı korumak bu çatı altında görev yapan her arkadaşımın ilk görevi olmalıdır. Bu ülkenin meselelerinin çözüm yeri TBMM'dir. Siyaset yeniden çözümün adresi olmuştur. Burada anahtar kavram istikrardır.
*
KORKULAR AŞILDI: Bu millet yıllardır kendisine dayatılan korkulardan artık kurtulmuştur. O korkular yıllar boyu ülkede demokrasi, değişimin önündeki en büyük engel olmuştur. Artık Türkiye korkularını geride bırakarak ilerliyor. Lütfen kimse Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne korkuluklar dikmesin.
* MİLLETE ÇAĞRI: Aziz milletime açıkça seslenmek istiyorum, istikrara sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır. Bunun için herkesin katılımına ihtiyaç var. Kazanırsak hep beraber, kaybedersek hep beraber.
* ZİHNİYET DEĞİŞİMİ: AB sürecine asla dostlar alış verişte görsün anlayışı ile yaklaşmadık. Hak ve özgürlükleri yerleştirmek için sadece yasaları değiştirmek tek başına yeterli olmuyor. Zihniyet değişimi öyle akşamdan sabaha olmuyor. Hala buna adapte olamayan bir çok zihniyet temsilcileri var. Zorlanacaklar. Ama zaman onların da bu zihniyet değişimine alışmalarını sağlayacaktır. Sabırlı olmak zorundayız.
* 301 TARTIŞMALARI: Bu aralar, 301'inci madde tartışmalarıyla ile ilgili ortalıkta dolaşanlar var. Sonuçta Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bizde de ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Uygulamada suçu engellerken meşru hak ve özgürlükleri sınırlayan noktalar ortaya çıkarsa gereken tadilatı da yaparız. Bundan kimsenin endişesi olmasın.
* HAKARET: Suistimal etmek suretiyle eleştiri ile hakareti birbirine karıştıran çevreler var. Bunu ne yapacağız? Bunu bir kenara koyamayız. Kusura bakmasınlar. Sadece belli bir zümrenin ülkemizde her türlü özgürlüğe sınırsız bir şekilde sahip olmasına da kusura bakmasınlar evet diyemeyiz.
* SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK: Kendilerine göre bir dayanışma ağı var. Bizim sınırsız özgürlüğümüz olmalı. Yok böyle bir şey. Benim sınırlı alanım içine girebilirsin ne de ben senin sınırlı özgürlük alanına girebilirim. Özgürlük alanlarına bir defa tecavüz olmamalı. Bu özgürlük hiçbir insana hakaret etme yetkisini vermemelidir. Eleştiriye evet ama hakarete hayır.
* YARGIYA GÖNDERME: Şöyle bir anlayış gelişmeye başladı. Siyasetçi hakarete uğruyor, bu 'ağır eleştiriye' girer diyorlar. Onlara yapılınca hakaret oluyor. Bir defa bu çoklu standartlardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun tanımı tektir. Hakaret ise siyasetçi için de her türlü makam için de hakarete girer. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan özgürlük, demokrasi diyeceğiz. Ondan sonra vurun abalıya. Önüne gelen siyasetçiye bindirsin. Buna tahammül mümkün değildir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|