|
|
|
Aygün-Şahin atışması
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Vakıflar Yasası'na muhalefet ettiği için kendisini "Bu makama hiç yakışmıyor" diye eleştiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e "Siz de o makama hiç yakışmıyorsunuz" sözleriyle karşılık verdi.
Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, Vakıflar Yasası'na muhalefet ettiği için kendisini "Bu makama hiç yakışmıyor, o kadar sırıtıyor ki. Ankaralı esnaf böyle bir başkana layık değil" sözleriyle eleştiren Başbakan Yardımcısı Şahin'e "Siz de o makama hiç yakışmıyorsunuz. Memur, işçi, emekli, fındık üreticisi, çiftçi, YÖK, yargı ve sivil toplum örgütleri de sizi o makama yakıştırmıyor" sözleriyle yanıt verdi.
"MEHMET
ALİ ŞAHİN, BANA ŞAHİN; DİĞERLERİNE SERÇE"
Başbakan Yardımcısı'nın üslubunu eleştiren Aygün, "Mehmet Ali Şahin, ülkesinin çıkarlarını düşünen Sinan Aygün'e karşı şahin, ülkenin temeline dinamit koymak isteyenlere karşı serçe" diye konuştu. "Sivil darbe çığırtkanlığı yapmak size hiç yakışmıyor. General olsanız ordudan atılırdınız" diyen Aygün, Ankaralı tüccarın oylarıyla görev başına geldiğini anımsatarak şunları söyledi:
"SİYASİ ŞİKE YAPMAM"
"Ben AKP'nin siyasi entrikalarla atamış olduğu sivil toplum örgütü başkanı değilim. Hükümetin genel müdürü, müsteşarı hiç değilim. İcazetle değil üyelerimin özgür iradesiyle bu makama geldim. ATO Meclisi'nin tamamının oylarını alarak seçildim. Üyelerimin iradesine ipotek koymak hiçbir siyasi iktidarın üzerine vazife değildir. Hiçkimse benden siyasi şike yapmamı beklemesin. Sayın Şahin 'Ankaralı ticaret erbabı için üzüntü duyuyorum' diyor. Ben de memur, işçi, emekli, fındık üreticisi, çiftçi ve bütün milletimiz için üzülüyorum. Benim için kimse 'Sinan Aygün istifa' diye yürümedi. Ama memur haftalardır ayakta, fındık üreticisi ayakta. Yüzbinlerce kişi 'hükümet istifa' diye sokaklara dökülüyor. Sayın Bakan girsin Ankara tüccarının arasına, kimden memnunlar, kimden şikayetçiler görsün."
"BAŞBAKANIN ÜSLUBU HÜKÜMET ÜYELERİNE DE BULAŞMIŞ"
Aygün, hükümetin "siyasi piyangodan çıktığını" savunarak, "Sayın Şahin, benim makamımı sorguluyor ama bu hükümet, kayıtlı seçmenin yüzde 24'ünün oyuyla işbaşına geldi. Yüzde 24 oy ile Türkiye'nin yüzde 75'i üzerinde tahakküm kuruyorlar" diye konuştu. hükümetin en küçük eleştiriye bile tahammül göstermediğini ifade eden Aygün, "Demokrasiyi sadece kendileri için istiyorlar. Hiçbir dönemde bir sivil toplum örgütünün başkanına böyle hakaret edilmedi. Örnek aldıkları Avrupa Birliği ülkelerinden hangisinde bir hükümet, seçimle işbaşına gelmiş bir sivil toplum örgütünün başkanına böyle hakaret edebilir? Anlaşılan, imam-cemaat ilişkisi gereği Başbakan'ın üslubu bazı hükümet üyelerine de bulaşmış" diye konuştu.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜM VAR"
Düşüncelerini özgürce ifade etmeyi sürdüreceğini söyleyen Aygün, şöyle devam etti:
"Elif Şafak ve Orhan Pamuk Türklüğe hakaret ettiği zaman bunu ifade özgürlüğü adına savunuyorsunuz, Vakıflar Yasası'nı eleştirdiğim için bana demediğinizi bırakmıyorsunuz. Seçimle geldiğim makamıma ve şahsıma hakaret ediyorsunuz. Orhan Pamuk, 'Bu ülkede 1 milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürdü öldürdük' diyor. Hırant Dink, 'Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur' diyor. Elif Şafak, 'Bütün akrabalarını 1915'te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş bir sülalenin torunuyum. Köklerime ihanet etmeyi öğrendim, soykırımı inkar etmek üzere yetiştirildim', 'Sen kalk gel Orta Asya'dan, dal dosdoğru Anadolu'nun bağrına, sonra bir bakmışsın her yerdeler. Orada yerleşik milyonlarca Ermeni'ye ne oldu peki? Asimile edildiler, eridiler, yetim bırakıldılar, sürüldüler, mal mülklerinden oldular' diyor. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendick, 'Türk ordusu PKK ile savaşmayı seviyor. Böylece değerini koruyor. Başbakan, Kürtlerle diyaloga geçince, ordu provokasyona başladı. PKK da yanıt verdi' diyor. Bu hakaretleri görmezden geliyorsunuz. Sinan Aygün konuştuğu zaman küplere biniyorsunuz."
"HÜKÜMET AZAR MÜESSESESİ OLDU"
Türkiye'de iktidar müessesesinin "azar müessesesi" haline getirildiğini savunan Aygün, "Hükümet üyeleri kişilere ve kurumlara hakareti artık bir hak olarak görmeye başladı" dedi.
(ANKA)
|