|
|
|
Güler Sabancı: Doğu'nun kraliçesi
Almanya'da yayınlanan Capital Dergisi ''Doğu'nun Ana Kraliçesi' başlığı ile okuyucularına ulaştırdığı ve 6 sayfa ayırdığı haberinde Sabancı Holding ve Güler Sabancı ile ilgili bilgilere yer erdi.
Haberde dünyanın en güçlü 100 kadın yöneticisi arasında yer aldığı belirtilen Güler Sabancı'nın 2 yıldır Sabancı Holdingi yönettiği belirtilerek, Sabancı Şirketler Grubunun 65 firma ve on ortak girişimden oluştuğu, 45 bin kişiye istihdam ettiği, geçen yıl 10,6 milyar dolar ciro ve 514 milyon dolar kar elde ettiği aktarıldı.
Claudia Steiner tarafından kaleme alınan yazıda, şunlar kaydedildi:''Çok az kişi Güler Hanım'ı tanır fakat, Türkiye'deki herkes onun hakkında bir fikir sahibidir. Bir gazeteci kendisi hakkında 'sert bir iş kadını' olduğunu ifade ederken, bir analizci 'Holding için kesinlikle en iyi seçim' olduğunu belirtiyor. Amcası Sakıp Sabancı Türkiye'de ulusal bir kahraman olarak görülüyor. Sakıp Sabancı, sahip olduğu zenginliğe karşın rağmen halktan biri gibiydi. Sürekli mikrofon ve kamera karşısında bulunsa da halkına daima yerel şiveyle hitap ederdi. Sakıp Bey 38 yıl boyunca hem holdingin hem de ailenin başında bulundu. Kardeşleriyle birlikte hayır işleri için Vaksa'yı kurdu; çocuk yuvaları, okullar ve hastaneler inşa ettirdi. Türk halkı onu bu nedenle çok sevdi. Yaklaşık iki yıl önce bir kanser hastalığı nedeniyle vefat ettiğinde tüm ülke yas tuttu.. Güler Hanım, (O çok özeldi) derken gözündeki yaşı siliyor.''
Holdingin
kuruluşu hakkında da bilgi verilen yazıda, Güler Sabancı'nın eğitimi ve kariyerine ilişkin olarak da ''Zeki yeğeni Güler Sabancı'yı Holding'in başında görmek, Sakıp Sabancı'nın her zaman arzusu olmuştu. Sabancı aynı zamanda etkin sanayi birliği olan TÜSİAD'ın yönetim kurulundaki ilk kadın üye oldu'' ifadeleri yer aldı.
Yazıda, şu görüşler dile getirildi:
''Türkiye'de hiç kimse holdingin başında bir kadının bulunmasına şaşırmıyor. Mustafa Kemal Atatürk henüz 30'lu yıllarda kadınlara seçim hakkını tanımıştı. Ülkede Almanya'dan çok önce, 1993 ila 1996 yılları arasında bir kadın, Tansu Çiller, başbakanlık yapmıştı. Her geçen gün yöneticilik koltuğuna oturan kadınların sayısı artıyor. Fakat hiçbiri Güler Sabancı kadar güçlü değil. Ancak Güler Sabancı, kendisini sonsuz güç sahibi bir patron olarak değil, ekibin bir parçası olarak tanımlıyor. Gerçekten de çalışanları kendisini bazen sabırsız, sert, fakat adil bir patron olarak tarif ediyor. Yöneticilik üslubu, insanları dinleyebilme, argümanlarla ikna olabilme, hızlı kararlar verebilme ve çok iyi delege edebilme şeklinde ifade ediliyor.''
Haberde, Güler Sabancı'nın resim yapmaya olan merakı anlatılırken, tercihini iş alanından yana kullandığı bilgisine de yer verilerek, Sabancı Üniversitesinin Güler Sabancı'nın çocuğu gibi olduğu kaydedildi.
Yazıda şu bilgilere yer verildi:
''Amcası Sakıp Sabancı, kendisini Tuzla'daki Üniversitenin kuruluşuyla görevlendirmişti. Güler Hanım uluslararası camiadan bilim adamları davet ederek, onlarla modern bir üniversitenin nasıl olması gerektiğini tartıştı. Sabancı, (Bu bir fabrika kuruluşundan çok farklıdır. Üniversite gibi bir projede hataya yer yoktur) diyor. Saygın özel üniversitede yaklaşık 2.800 öğrenci öğrenim görüyor. Bir öğrenim yılının maliyeti toplam 13.500 dolardır. Yıllık gayri safi milli hasılanın bunun yarısı bile olmadığı bir ülkede bu önemli bir miktar. Güler Hanım, (Hayatta her şeyin bir bedelinin olduğuna inanıyorum) diyor ve ekliyor (Bu üniversite geleceğe, gençliğe ve Türkiye'ye bir yatırımdır.) Sabancı Üniversitesinde öğrencilerin yüzde 40'ı burslu. Birçoğu öğrenimlerine yurt dışında, Harvard'da, Columbia'da, Heidelberg'de devam ediyor. Bazıları diploma aldıktan sonra Sabancı'da işe başlıyor. Fakat Güler Hanım gülerek bazılarının rakipler tarafından da kaçırıldığını da söylüyor. Yazıda, Sakıp Sabancı Müzesi hakkında da bilgi verildi.
(AA)
|