|
|
Bush ve hukuk
İngiltere'nin önde gelen insan hakları hukukçularından Gareth Peirce ile yapılmış bir röportaj var bu haftaki Time dergisinde. Guilford Dörtlüsü ve Birmingham Altısı olarak bilinen IRA zanlıları Peirce müdahale etmeden önce haksız yere uzun yıllar hapis yatmıştı. Ancak Peirce'ın uzun süren hukuk savaşı sonrası bu insanların masumluğu ortaya çıkmış ve Guilford Dörtlüsü'nün yaşamı "Babam için" filmiyle ekrana da yansımıştı. Peirce, Time'ın 10 sorusuna verdiği yanıtlarda IRA sempatizanlarına gösterilen hoşgörüsüzlüğün şimdi Müslümanlara yöneltildiğine dikkat çekiyor ve "Sadece Kuran taşıyan insanların bile aynı yaklaşımın kurbanı" olabileceklerini vurguluyor. İşkenceye ve insanları hüküm olmadan cezaevinde tutmaya karşı açtıkları davaları kazanmış olmalarına rağmen durumun değişmediğinden yakınan ünlü avukat, terör zanlısı olarak yakalanmış kişilere Ortaçağ dönemi muamelesinin yanlış olduğuna işaret ediyor. Derginin aynı sayısında Ron Suskind'in yakında çıkacak olan teröre karşı savaş kitabından yapılmış bir alıntı da var. Suskind makalesinde Mart 2002'de yakalanan Abu Zubaydah'ın öyküsünü anlatıyor. Üzerinde her türlü işkence denenen Zubaydah'ın sorgusundan dişe dokunur bir şey elde edilemiyor. Zubaydah, acısını biraz dindirmek amacıyla sorguculara Amerika'da vurulacak bir sürü yerin listesini veriyor. Zubaydah'ın verdiği bu liste 2002 ortasında Amerika'da alışveriş merkezlerine, bankalara, apartmanlara yönelik olduğu düşünülen bir terör saldırısına karşı alarm verilmesine yol açıyor. Tabii hepsi fos çıkıyor. Sonuçta Zubaydah'ın çözülmesi çok basit bir yaklaşımla sağlanıyor. Sorgucuları, Zubaydah'a üç kurşun yemesine rağmen hayatta kalmasının dini bir mucize olduğunu ve bunun bir anlamı olması gerektiğini anlatıyor. Sonuçta da Zubaydah'ın Amerikalıların sandığının aksine terör olaylarının arkasındaki önemli bir figür değil, sıradan bir El-Kaide elemanı olduğu ortaya çıkıyor. Bush yönetimi şimdi büyük bir krizle karşı karşıya. Dünyanın çeşitli yerlerinde tuttuğu çok sayıda insanı askeri mahkemelerde yargılamak istiyor. Çünkü bağımsız mahkemelerde yapılacak bir yargılama, bu insanların özellikle son iki yılda yakalanan bölümünün terör olaylarında önemli bir rol oynamadığını ortaya çıkaracak. Suskind'e göre, daha önemlisi, bu insanların işkence altında sorgulanmasının bizzat Başkan Bush ve yardımcısı Cheney'nin bilgisi ve kişisel kontrolleri altında yapıldığını ortaya çıkaracak. Bush, dünya tarihine, terörü bahane ederek insanlığın yüzlerce yıllık mücadelesi sonucu elde ettiği kazanımları bir çırpıda rafa kaldıran insan olarak geçecek. Bush örneğini ülkemizde izlemek isteyen insanların varlığı bir sır değil. İşkence ve çarpık yargı sisteminin bedelini 12 Eylül döneminde misliyle ödemiş bir ülke olarak bu tuzaktan uzak durmak gerekir. Burada da Türkiye'nin başta avukatları, tüm hukukçularına büyük görev düşüyor.
|