|
|
|
|
|
|
Görgü tanıkları yalanı belgeliyor
SAVCI yanına bilirkişiyi de alarak polislerle birlikte zanlıyı ve tanıkları kaza yerine götürdü. Kazaya karışan otomobilin ruhsat sahibi de oradaydı. Kaza anında otomobilde bulunan Zübeyde Eroğlu, kazayı yapan Hakan Gök'ün sol şeritte giderken birden yaralı kadının önlerine çıktığını anlatıyordu. Ancak savcı çevredeki tanıkların ifadesini dinlediğinde farklılıklar ortaya çıkmaya başladı. Tanıklar, yaşlı kadın karşıdan karşıya geçmeye çalışırken hızla gelen aracın kadına çaptığın, daha önemlisi direksiyondaki kişinin Hakan Gök değil, olay yerinde bulunan ruhsat sahibi Mehmet Gök olduğunu ısrarla söylüyorlardı. Savcılık bilirkişiye dayanarak kaza raporunu hazırladı. Geriye bir tek hastaneden gelecek yaralının sağlık durumunu gösteren rapor kalmıştı. Kartal Polis Merkezi'nde görevli polis memuru Namık Selbes savcıya hastane doktorlarından bilgi aldığını ve yaralı kadının hayati tehlikesinin bulunmadığını söyledi. Savcılık bu bilgi üzerine zanlı Hakan Gök'ün salıverilmesine karar verdi. Buraya kadar her şey normal gibi gözüyordu. Trafik kazalarının yoğun olarak yaşandığı bir ülkede herkesin başına gelebilecek bir yaralamalı trafik kazası gibi görülen olaylar silsilesinde her şey ertesi gün değişmeye başladı. Polis memurunun hayati tehlikesi yok dediği yaralı Emine Çayır doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtulamadı ve geride gözü yaşlı üç çocuk ve bir eş bırakarak yaşamını yitirdi...
|
|
|
|
|
|
|
|
|