SABAH - Adalet arayan bir adamın öyküsü

Şu an 5 Mart 2006 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

	Adalet arayan bir adamın öyküsü
	Yaya geçidinde gelen ölüm!
	Görgü tanıkları yalanı belgeliyor

Adalet arayan bir adamın öyküsü

Geçen yılın son günlerinde yaşanan bir trafik kazası Çayır ailesini hayatını allak bullak etti. Ancak soruşturmada yaşananlar en az bu beklenmeyen ölüm kadar acıydı.

Nejdet Çayır çocuklarıyla yılbaşı kutlaması yapmaya hazırlanırken eşinin ölümüyle yıkılmıştı. Gözü yaşlı eş, karısını toprağa verdikten sonra eşinin ölümüne kimin sebep olduğunu araştırmaya koyuldu. Önce çevredeki tanıklara ulaşarak olay yeri incelemesi sırasında verdikleri ifadeyi bir de kendi ağızlarından dinledi.

POLİSLER GİZLİYOR
Tanıkların hepsi savcıya söyledikleri gibi kaza sırasında direksiyondakinin karakola teslim olan Hakan Gök değil Mehmet Gök olduğunu tekrarladılar. Nejdet Çayır soruşturmada tuhaflıklar olduğunu anlamıştı. İşin peşini bırakmayacaktı. Savcılıktan dosyanın birer örneğini alarak avukatı aracılığıyla dikkatle incelemeye başladı. Kartal Polis Merkezi'nde görevli iki polisin ölen eşi için tuttukları telefon görüşmesi zaptı ve savcıya ulaştırılan kayıtları gördüğünde gözlerine inanamadı. Hastane doktorlarının "Hayati tehlikesi vardır" demesine rağmen polis memurları bunu değiştirmiş ve savcılığa "Hayati tehlikesi yoktur" demişti. Nejdet Çayır hem savcılığa hem de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne elindeki belgelerle müracat ederek iki polis hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü yetkilileri Nejdet Çayır'ın haklı olduğunu belirterek başta polis memuru Namık Selbes olmak üzere iki polisi görevlerini kötüye kullanmak suçundan açığa aldı. Ancak acılı adam için mücadele bitmemişti. Şimdi en büyük sıkıntısı kazayı kimin yaptığını ispatlamaktı. Çayır ailesi tanıkların tekrar dinlenmesi için ısrar etti ve hepsini savcının huzuruna tekrar çıkardı. Tanıklar savcının önünde kazayı Mehmet Gök'ün yaptığını yinelediler. Savcılık bu defa kaza anında arabanın içinde olan tanık Zübeyde Eroğlu'nu yeniden dinlenmesini istedi.

YALANCI TANIKLAR
Tanık Eroğlu Mehmet Gök'ün yanında gıda mühendisi olarak çalışıyordu. Nejdet Çayır'ın davanın peşini bırakmayacağını ve durumun ciddiyetini kavrayan tanık Zübeyde Eroğlu ilk verdiği ifadenin yalan olduğunu söyledi. Olay günü kazayı yapan gerçek kişinin patronu Mehmet Gök olduğunu ve hızının tahmini olarak saatte 100 kilometre civarında olduğunu savcının huzurunda

itiraf etti. Patronu Mehmet Gök kendisinden "Kazayı Hakan Gök yaptı" demesini istemişti. Savcılık ardından karakola teslim olarak kazayı üstlenen Hakan Gök'ü dinledi. O da yalancı tanık Zübeyde Eroğlu gibi kazayı kendisinin yapmadığını amcası Mehmet Gök'ün sebep olduğunu itiraf etti. Suçu amcası istedi diye üzerine almıştı. İki tanık için de soruşturma başlatıldı.

TUTUKLANMADI
Bütün bu delillere rağmen savcılık kazanın üzerinden ancak bir ay geçtikten sonra, 25 Ocak tarihinde Mehmet Gök'ü çağırarak ifadesini aldı. Zanlı Mehmet Gök kazayı kendisinin yaptığını ve tanıkları yalan ifadeye zorladığını kabul etti. İfadesinde "Şu an işyerimde 40 kişi çalıştırıyorum. Mali sıkıntılarım var, hapise girdiğim takdirde kredi borçlarımı ve diğer borçlarımı ödeyemeyeceğim. Bu durumda çalışanlarım da mağdur olacaktır. Sırf bu nedenle 'Kazayı ben yapmadım' diye ifade verdim. Pişmanım" dedi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, bilirkişi raporunu ve sanığın ifadesini, özellikle de "hapse girersem işyerimde çalışan 40 kişi mağdur olur" yolundaki savunmasını dikkate alarak Mehmet Gök'ün tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Necdet Çayır bu kararı duyunca bir kez daha yıkıldı. Ancak hakkını aramaktan da vazgeçmedi. Artık Nejdet Çayır'ın iddiaları soruşturmayı yürüten savcıyı da kapsıyordu. Gözü yaşlı koca Adalet Bakanlığı Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na müracaat ederek savcıyı şikayet etti. Nejdet Çayır dosyadaki bilirkişinin zanlılardan Mehmet Gök'ün arkadaşı olduğunu, savcı Yalçın Gençsoy'un da zanlı ile yakın ilişkisi olduğunu ileri sürerek soruşturma açılmasını istiyordu. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu da Nejdet Çayır'ın iddialarını ciddi bularak soruşturma başlattı. Nejdet Çayır savcının ölümlü bir trafik kazasına karışan zanlının "işlerinin bozulacağı" gerekçesiyle tutuklanmamasını anlayamadığını söylüyordu. "Adalet arıyorum. Dürüst memurlar arıyorum" diyen Çayır şimdi Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan gelecek kararı bekliyor.

Emrullah ERDİNÇ