|
|
Hamamda çeteye asla izin vermem
Sauna Çetesi skandalıyla birlikte gözler hamam, sauna, banyo ve masaj salonlarına çevrildi. Konuyla ilgili bilgi almak için yetkili bir 'uzman'a, Hamamcılar Odası Başkanı Ali Yılmaz'a başvurduk. Bizi kılıcı, çift revolveri, başında kavuğu ve boynunda altın kemeriyle karşılayan Yılmaz, daha önce Ferzan Özpetek'in 'Hamam' filmine yönelik eleştirileriyle de gündeme gelmişti. Başkan, 'Bence kabahat saunacıda' diyor.
"Müşteri velinimetimizdir hamama çete mete giremez"
Ankara'daki sauna çetesi skandalı, toplu temizlenme mekanlarını bir kere daha ülkenin gündemine soktu. Her mevzuda olduğu gibi hayati önem taşıyan bu konuyu da işin ehline, Hamamcılar Odası Başkanı'na danışmayı uygun gördük. Ali Yılmaz tanınması gereken bir kişilik.
Ülke gündemine bomba gibi düşen çete skandalından sonra bu ülkenin saunaları sahipsiz midir diye araştırmak için düştük yollara. Nitekim 1730'daki Patrona Halil (o da aslında hamamcıymış) isyanından bu yana devlet hamam sauna ilişkileri hep mesafeli olmuş. Bir ara Kenan Evren'in hamam temalı resimleriyle bir yakınlaşma sağlansa da son olay bağları onarılmayacak şekilde sekteye uğrattı. Biz de kendimizi hamamlar, saunacılar, masaj salonları, banyolar, masajcılar ve tüm sulu, buharlı işleri yapanların kayıtlı olduğu Hamamcılar Odası'nda bulduk. Karşımızda, elinde kılıç, belinde çift revolver, kafasında kavuk, boynunda baş pehlivanı kıskandıracak altın kemer Ali Yılmaz duruyordu. Hem de Fatih Sultan Mehmet ile kendisini bir İranlı sanatçıya resmettirdiği tablonun altında. Onu görünce hangi çete hamamları, saunaları kendine mesken tutabilir diye düşünmeden edemedik. Ali Yılmaz tarihe düşkün ancak 3. Mustafa'nın çok su gidiyor diye hamam yapımını yasaklamasına temkinli yaklaşıyor: "Yanlış yapmış ama olan olmuş artık. Eldekileri korusak yeter. Kalmış 30 tarihi hamam, onlar da kafamıza yıkılacak bakımsızlıktan" ve birçok oda başkanı gibi devleti göreve çağırıyor. Ali Yılmaz renkli kişiliğini biraz da sahibi olduğu Ağa Hamamı'nın Yeşilçam'a olan yakınlığına borçlu; ne hamamında çevrilmiş filmlerin sayısını hatırlıyor, ne rol aldıklarını. 1957'de Tokat'tan gelip Ağa Hamamı'nda çaycı olarak çalışmaya başladığı gün burayı on yıl içinde alırım demiş ve dediğini yapmış. 20-25 yıldır da oda başkanıymış, "Önceki başkanlar da zaten hep akrabamdır" diyor. Ya denetim? "Nasıl denetleyeyim, gidiyorum bir hamama, 'Oo, dayı oğlu gelmiş' diyorlar, çay ikram ediyorlar, bizim denetim yatıyor." Peki sauna çetesi... "O konu da bana intikal etmedi, ben de o işlere bakmadım hiç zaten; ancak bence orada saunacı arkadaş büyük yanlış yapmış. Müşteri velinimetimizdir, insan müşterisini çıplak haliyle çekip rezil eder mi hiç, bence saunacıda kabahat. Başka saunacı arkadaşlara tavsiye etmiyorum böyle bir şeyi. Ben Hamamcılar Odası başkanıyken hamama çete, mete sokmam." Ali Yılmaz bundan sonra da kılıcının ucuyla çok konuyu deşecek gibi gözüküyor, izleyip göreceğiz.
Enis UMULER
|