Karayip Adaları ve salsa
Biz fena alıştık. Bayramda Golden Bay Tour'la Doğu Karayip deniz yolculuğuna gidiyoruz. Miami'de Versage'nin Hollande Palace'ken alıp özenle döşediği evi ölümünden sonra otel olmuş. Yine Ocean Drive'da, eski spor bir otomobilin içine oturttukları alçıdan Humprey Bogart heykeli deniz tarafına caddeden geçenlere bakarken, caddeden geçenler de ona bakıyor. Turistler ise devamlı hatıra fotoğrafı çektiriyor. Suni adalar yapmışlar. Zenginlerin evlerinin arkasında garajları, önlerinde su üstünde tekneleri duruyor. Herhalde en pahalısı Star Island ama karşıdan bana Hibuscus çok güzel göründü. Eşim en çok Coconut Grove bölgesini beğendi. Adaları ve Ocean Drive'ı seyrederek ayrılmak güzeldi. Kahvaltıda geminin arkasında bir masa bulduk. Rusya'da müzede Ayvazovski tablolarını seyrediyor gibi oldum. Geminin yararak arkasına bıraktığı dalgalar da aynı renk işte! Lacivert su köpüğe dönüşmeden önce şeffaf açık bir cam göbeği oluyor ki gözünüzü alamıyorsunuz. Masa komşularımız Halimoğlu çifti çok hoş insanlar. Her yere beraber gidiyoruz. İlk akşam Gökhan'la tanışıyoruz. Garsonumuz, üniversiteden ekonomi mezunu, uzun boylu kumral, yakışıklı... Oğlumuzla yanaklarından öperek resim çektiriyor Amerikalı kızlar. Kenan Bey ise kat şefi. Hiç sormadan jestler yapıp ayrıcalıklar yaşatıyorlar. Kat temizliği şefi Murat Bey'in yolladığı şampanyayla komşu masadaki Amerikalılar'ın dikkatini çekiyoruz. Yazık ki görevlilerin toplu bir resmini çekip baskıya yetiştiremiyorum. O kadar kişilikli ve sempatikler ki hepsi geminin yıldızı. İlk ada San Juan (Porto Riko)... Açık otobüslerle gezerken "Çok eskiden sağdan eşekler, soldan vasıtalar geçermiş. Yerli halk ısrar edince, eşeklerle uğraşacağımıza dünya trafiğinin aksine solda bırakmak zorunda kaldık" diyen şoförümüzün kendi de yerli. St. Marteen Adası'nda süper starların, sayılı devlet başkanlarının evlerinin olduğu St. Barth Adası'na gitmeye zamanımız yoktu. Marigot Bölgesi'ne geçip dünyaca ünlü Waikiki plajında (kilometrelerce kum bembeyaz, palmiye ağaçları, çıplaklar derken) dalgalara rağmen herkes denize girdi. St. Thomas'da mücevher, saat, elektronik eşya, içkinin en ucuz olduğu yer. Magen's Bay dünyanın en güzel beş plajından biri. Her yerde salsa, dans, müzik... Gemi 320 metre uzunlukta, 70 metre yükseklikte, 3800 yolcu, 1200 personelle 5 bin kişi. "Explorer Of The Seas" in sahile yanaşması, ayrılması çok yakıt sarf ettiren zahmetli bir olay. "Taksi değil bu... Geç kalırsanız bir saniye bile beklemeden ayrılır" diye sıkı sıkı tenbih ettiler.
GECİKEN, GEMİYİ KAÇIRIR St. Thomas alışveriş cenneti ya herhalde bu sarhoşluğa kapılan bir çift geç kalmışlar. Gemi ise ayrılma sinyali vermiş. Yetişsinler diye seyredenler "Koş, koş, koş" diye bağırıyorlar. Bu nefesle de uçuyorlar ama nafile... Köprüler içeri alınmış, kapılar kapanmış, hatta 30 metre kadar ayrılmış. Atlamalarına da imkan yok, yüzmelerine de... Önce ağlayarak birbirlerine sarılmışlar. Sonra adam ümitsizlik içinde dizlerinin üstüne çökmüş. Artık seyredenlerin üzüntüsüyle de mi birleşti bilmiyorum kaptan büyük bir jest yapıp geri dönmüş. Büyük bir alkış ve sevinç çığlıkları duyduk ve balkona fırladık. İşin en matrağı duygu fırtınası içinde gemiye binen çifte odaklanmışken, 150 kilo civarında bir erkek ve kadının hiçbir şey olmamış gibi telaşsız yürüyerek gelip içeri girmeleriydi. Golden Bay Tour'la ilk konuşmalarımız Serli Hanım'laydı. Tur rehberimiz Neslihan Hanım ise harika. Gerçi dalgalardan dolayı Bahama Adası'nı göremeden geri döndük ama yetkililere keyifli yolculuk için teşekkürler. Not: Bu gece "Türkiye Yıldızlarını Seçiyor"a başlıyoruz. Jüride olduğum için heyecanlıyım. Show TV'de (saat 21.45) yarışmayı bizlerle izlerseniz çok mutlu oluruz.
|