|
|
|
|
82 yılda 15 kriz atlattık bunun 6'sı son 20 yılda
KRİZİ-İLK KRİZ 1929 TÜRKİYE Cumhuriyeti, ekonomik krizle ilk kez 1929'daki dünya buhranı ile tanıştı. Buna Türkiye ekonomisinin kendi sıkıntıları ve ilk taksitinin ödenmesi gereken Osmanlı borçları da eklenince ciddi bir "kambiyo krizi" yaşandı. Türk parasının değeri düştü.
KRİZİ 1948 İKİNCİ Dünya Savaşı'nın başladığı 1944 yılında bütçe açık vermeye başladı. Savaş, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin dengeleri sarstı. Türkiye devalüasyonla da bu dönemde tanıştı. 1946 yılında, bütçe fazla vermesine rağmen ihracatı artırmak için devalüasyona gidildi. Ancak hedefe ulaşılamadı.
KRİZİ 1954 DIŞ sermayeye açılma ve serbest piyasa ekonomisine geçiş dönemi 1950-1954 yıllarında yaşandı. 1951'de bütçe açık vermeye başladı ve bu durum 1963'e kadar 12 yıl boyunca devam etti. Kore Savaşı dünya piyasasında hammadde fiyatlarını fırlattı. Kredili ithalat uygulamasına geçildi. Bunun sonucunda ticari nitelikli dış borçlar ödenemez hale geldi. Dış borç yükü ve kamu açıkları arttı. Plansız yatırımların da etkisiyle enflasyon yüzde 20'lere fırladı.
KRİZİ 1958 1950'Lİ yıllarda uygulanan dışarıdan sermaye ithaline ayarlanmış serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı. 1958'de Türkiye'nin günü gelmiş 256 milyon dolar tutarında dış borcu ve de kucağında bir "kambiyo krizi" bulunuyordu. Ağustos ayında Türkiye IMF ile bir istikrar programı uygulamayı kabul etti, devalüasyona gidildi. Türkiye 1959 yılında hayat pahalılığında Brezilya'dan sonra dünya ikincisi idi.
KRİZİ 1969 1969'DA Türkiye hafif bir krizle sarsıldı. IMF programı yürürlüğe kondu. Türk parası devalüe edildi. 1971'de darbe yapıldı.
BİRİNCİ PETROL KRİZİ 1974 1974'te petrol fiyatlarının patlayarak 4 katınaçıkması Türkiye ekonomisini olumsuz etkiledi.Aynı yıl Kıbrıs Barış Harekatı ile birlikte batılıülkelerin üstü örtülü ekonomik ambargosubaşladı. Bütün dünya petrol tasarrufuna yöne - lirken Türkiye petrole sübvansiyonvererek tüketimi patlattı. Dış ti-caret açığı 769 milyon dolardan2.3 milyar dolara fırladı. Bütçe303 milyon dolar açık verdi.
KRİZİ 1978 DÖNEMİN hükümetleri düşük faizli kredileri hiç ödenmeyecekmiş gibi alıp kullandılar. Önemli miktarlarını da har vurup harman savurdular. Yurtdışına indirimli kürk satışlarına geziler, otomobil fabrikaları önünde uzayan kuyruklar, onlarca değişik marka traktör ithalatı, gelişigüzel devlet sübvansiyonları bu borçlarla karşılandı. 1970 yılında 1.8 milyar dolar olan borcumuz, 1977 yılında 10 milyar dolara çıktı. 1978 yılında kısa vadeli borçların toplam borç içindeki payı yüzde 52'ye ulaştı. 1978'de kriz patladı.
İKİNCİ PETROL KRİZİ 1979 OPEC üyeleri petrol fiyatını 1979 ve 1980'de ikinci kez yüzde 150 oranında artırdı. Bu şok Türkiye'de işsizliği yüzde 20'lere fırlattı. Enflasyon yüzde 63.9'a yükseldi. Pek çok temel tüketim maddesi karaborsaya düştü. Benzin, tüp, ampul bulunamıyordu. Hükümet ekonomiyi yeniden işler hale getirmek için ünlü "24 Ocak kararları"nı yürürlüğe koydu ve TL yüzde 48,6 oranında devalüe edildi.
KRİZİ 1986 DARBENİN ardından 24 Ocak kararları yürürlüğe kondu. Alınan tedbirler sonucunda 1978'de 2.3 milyar dolar olan ihracat 1983'te 5.7 milyar dolara çıktı. Anılan yıl dış ticaret açığı 3.6 milyar dolar, bütçe açığı ise 2.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bütçe açığının ulaştığı rakam, bir önceki yıla göre yüzde 150 artışı işaret ediyordu. 1986'da kamu harcamalarının artması nedeniyle devalüasyon yapıldı.
KRİZİ 1988-89 KAMU açıklarındaki artış ve mali piyasalarda-ki dalgalanma sonucunda faizler yükseldi. Dö-viz rezervi azaldı. 1989 yılına gelindiğinde Tür-kiye dışa açık serbest piyasa ekonomilerindenbiri oldu. İstikrar politikaları uygulanırken or-talama 17.4 milyar dolar olan dış borç stoku,1989 yılında 41.7, 1990 yılında ise 49 milyar do-lara çıktı. Kısa vadeli borçlar, toplam borçlarınyüzde 19'unu buldu. Ticari bankaların dövizaçığı büyüdü. Stagflasyon sürecine girildi. Dışticaret açığı 1990'da 9.3 milyar dolara ulaştı.
FİNANSAL KRİZİ 1991 1990'da toplam sermaye girişi 4 milyar dolar oldu. Bunun 3 milyar doları kısa vadeli idi. Dış borç stoku 8 milyara dolara yakın artış gösterirken kısa vadeli borçlardaki artış 4 milyar dolara yaklaştı. Büyük çaptaki sermaye girişi TL'yi aşırı değerlendirirken ihracatı caydırdı, ithalatı pompaladı. 1991'de Körfez krizi çıktı ve sermaye kaçışa geçti. 2.6 milyar doları aşan sermaye kaçışı ekonomiyi durgunluğa soktu. Kriz etkisini bir yıl gösterdi.
FİNANSAL KRİZİ 1994 KISA süreli ama çok şiddetli oldu. Kriz 1993 sonlarında başlayıp 1994'te patladı. İçeride zaten üstüste iki yıldır sürmekte olan temel dengesizliklerin üzerine Avrupa para piyasasındaki kargaşanın eklenmesi krizi tetikledi. 1994 tam bir felaket yılı oldu. Toplam net sermaye çıkışı 4.2 milyar dolara vardı. Faiz hadleri Hazine bonolarında yüzde 400'ü aşarken TEFE yüzde 121, TÜFE yüzde 106'lı rakamlara sıçradı. Yarım milyon kişi işinden oldu.
KRİZİ 1998-99 1998'DE Asya-Rusya krizi, Türkiye'yi, enflasyonu düşürmek amacıyla harcamaları kıstığı ve istikrar programı uyguladığı sırada yakaladı. Krizi tetikleyen unsur, 6 milyar doları aşan sıcak para çıkışı oldu. Reel faizler yüzde 37'ye ulaşarak rekor kırdı. Faizi yüksek, vadesi kısa borç birikimi 1999 sonunda Hazine'yi iç borçları artık döndüremediği noktaya sürükledi. Aralık 1999'da hükümet IMF ile stand-by anlaşması imzaladı.
KRİZİ (BÜYÜK ÇÖKÜŞ) 2001 STAND-BY anlaşmasının ardından 2000 yılında devreye giren istikrar programı büyük çöküşün baş sorumlusuydu. Türkiye döviz kurunun çapaya bağlanmasıyla çıkmaz sokağa girdi. Cari işlemler açığı giderek büyüdü ve yıl sonunda 9.8 milyar dolara çıkarak tarihi bir rekor kırdı. Toplam kısa vadeli borçlar 28.9 milyar, toplam dış borç stoku da 114.3 milyar dolara çıktı. Yabancı bankalar vadesi gelmemiş kredilerini geri çekmeye başlayınca gecelik faizler göklere tırmandı ve tarihe "Kara Çarşamba" olarak geçen 22 Kasım 2000'de para krizi patladı. Ödeme güçlüğüne düşen bankaların vadesi dolmayan kredileri geri çağırması, iç pazarın daralması bunda büyük rol oynadı. 19 Şubat'ta Çankaya Köşkü'nde yaşanan Anayasa kitapçığı tartışması krizi patlattı. 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçti. Kriz öncesi 670 bin TL olan dolar 1 milyonu aştı. IMF programı çökmüştü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|