|
|
İki kadını idare etmek ne kadar zordur biliyor musun?
Adamın biri ailesi istemiyor diye sevdiği kadından vazgeçiyor. Tam da vazgeçmiyor aslında. Yeni gelenin yanında eskisini de elinde tutuyor. Ne yapmalıyım? "Bravo" diye alkışlamalı mıyım bu tarz erkekleri?
Geçen hafta Charles ve Camilla için "Bu bir aşk evliliği değil bir kadının zaferidir" diye yazmıştım ya... Bütün kadınlar benim gibi düşünüyormuş, en azından bana mail atanlar. Erkek okuyucularım ise "Harcadın bir anda Charles'ı ne yapsın yani adam, sonunda başkaldırdı bütün krallığa ve kamuoyuna. Siz kadınlar daha ne istiyorsunuz?" diye sormuş. "Eyvallah" diyorum. Eyvallah, prens sonunda evlendi Camilla ile... Ama çok geç... Sevgili Mehmet Barlas da bana kızanlardan. Gazete koridorunda yakaladı beni. "Çok sofu olma" dedi. "Ben 'Aşk galip geldi' diye yazarken aslında kadınları korur bir tavır içindeydim." Sahi ben miyim sofu olan? Yani ne yapmalıyım? Adamın teki, bu prens de olabilir, memur da. Ailesi istemiyor diye sevdiği kadından vazgeçiyor. Tam da vazgeçmiyor aslında. Yeni gelenin yanında eskisini de elinde tutuyor. Yeni gelen kadınla birlikte olup soyunu sürdürmeyi de ihmal etmiyor. Bu arada eskisiyle de görüşüyor. Muhtemelen diyor ki "Sabret". "Oldu" diyor eskisi. "Sabrederim, zaten bütün suçlu senin çevren." Ne yapmalıyım, "Bravo" diye alkışlamalı mıyım?
***
"Sen iki kadını idare etmek ne kadar zordur biliyor musun?" diye sordu bir erkek arkadaşım. "Nasıl yani?" diye sormayın. Türkiye'nin gerçeği bu. Hatta daha doğrusu İstanbul'un kalburüstü semtlerinin gerçeği bu. Etraf ikinci kadınlarla dolu. Hatta bazı ikincilerin işine hiç gelmiyor birinci olmak. "Neymiş zorluğu?" diye takıldım. "Bir elin yağda bir elin balda." Meğer her iki kadın da şampiyon kim bilmek istiyormuş. Nefes bile aldırmıyorlarmış beraber oldukları adama. İşin garibi ikisi de birbirinden haberdarmış. Birbirlerinin gözünü oyacaklarmış. Bu arada arkadaşımı Don Juan falan sanmayın, ilgisi yok. Asıl hikaye yasak olanın güzelliğinde, ulaşılamayanın cazibesinde.
***
Sofu muyum gerçekten de? Aşk yorulmamalı, her dem taze kalmalı diye düşünüyorum. Suçlu muyum yani? Erkekleri anlamıyorum, anlamam da mümkün değil zaten. "Kadınları anlıyorum" diye yazan erkek yazarlara da aynısını öneririm. An-la-ya-maz-sı-nız. Mümkün değil. Kadınlara gelince, her şeyi basit algıladığımız gün çok ama çok mutlu olacağız. Aşk, seks, sevgi... Öylesine basit ki. Karmaşıklaştıran biziz. Tıpkı evliliğimizde olduğu gibi. Kadın adama sormuş "Ben niye senin gibi bir adamla evlendim?" diye. Adam cevap vermiş: "Sen benim gibi bir adamla evlenmedin. Evlendiğin adamı bu hale getirdin."
|