Seyahatin dayanılmaz hafifliği
Tabii ki Paris dünyanın belki de en güzel şehri. Tesadüfler sonucu 15 yıl yaşadığım bu şehre karşı dayanılmaz bir tutkum yok. İstanbul da tabiatın yarattığı en güzel şehir ve sevdiklerimle bir fincan kahvenin etrafında güzellikleri paylaşmaktan mutluyum. 14'- ünde Paris'e uçtuk. Hava açıktı ama Champs Elysees'de rüzgardan uçuyorum sandım. Karı koca, ünlü kafe Fouguet's'te dünyanın en ünlü caddesini seyrederek yemek yedik. Bon Marche (Lafayette'den daha tenha) ye gidip torunumuz İris'e pembe, plastik, üstünde yapma gülü olan plaj ayakkabısı gibi bir şeyler aldık. Hava güzel olduğu için akşam Coste Oteli'nin restoranının terasında mum ışığında el ele yemek yedik. (On birinci evlilik yıldönümümüzü kutladık.)
PARİS ZİYAFETİ Ondan önce öğlen Paris'te yaşayan arkadaşım Sibel Şenkartal'la buluştuk. Plaza Athenais'de bu mevsim Paris'te yenebilecek özel şeylerden biri olan kuşkonmaz ve tereyağlı dil balığı ısmarlarken iyileşmemi şampanyayla kutladı arkadaşım. Yine Paris'te yaşayan Sönmez'in çok uzun senelerden beri tanıdığı küçük bir erkek kardeşimiz vardır. Paris dışındaki evlerinde güzel karısı ve dünya şekeri üç çocuğuyla (Fransız usulü buz parçaları dolu koca tepside) bizde burada pek bulunmayan Langoustine'li, istiridyeli deniz mahsulleri ziyafeti çekerek şımarttılar. Saklambaç oynayacağız diye eşofmanlarla gitmiştim. Çocuklar bıraktığım yerde mi duracaklar? Büyümüşler. Doya doya oynayıp sevemeden kendi odalarına gittiler. İsviçre'den kızımız Turna ile Osman da arabayla gelip katıldılar bu yemeğe. Ertesi gün St. Germain'deki meşhur kafe Deux-Magot'ya gittik çocuklarımızla kahvaltıya. Dışarıda Parisliler içeride ise cik-cik öterek koşuşturan serçeler vardı kafenin camla kaplı ön bölümünde. Akşam Tilda Tezman arkadaşım günlerce peşinde olduğu kapalı gişe oynayan Cirque du Soleil'ye bize de bilet bulduğu için orada buluştuk. Güneş Sirki çok ilginç, dünyanın en çok para kazandıran görsel eğlencesi belki de... İçinde hayvan falan yok sadece renk, müzik, büyü, komiklik, en çok da akrobasinin en inanılmazları var. Elli milyon kişi seyretmiş. Arabayla İsviçre'ye geçtik. Ertesi gün bayramları, her yer gibi hava da kapalı. Üşenmedik Fransa tarafındaki içinde 13. asırdan kalma yapılar bile olan ortaçağdan günümüze kadar muhafaza edilmiş şekliyle en güzel yerlerden biri olan Ivoire kasabasına gittik. Minicik sokaklarda minik eski evlerin altında butikler var. Sokaklar mis gibi lavanta ve sabun kokuyor. Kasaba sakinleri en güzel şekilde rengarenk çiçeklerle süslemişler. Geçen sene aylarca süren sıkıntıdan sonra eşimin hayal ettiği bana yaşatmak istediği seyahat programını gerçekleştirmiş olmanın mutluluğuyla (sağır, kuru ağızlı, hafif ateşi olarak da olsa) geri döndük.
|